Liv Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi, Doç. Dr. Cem Arıtürk, varis hastalığının hem tıbbi hem de estetik amaçlı tedavi yöntemlerinin olduğunu söyledi.
Varisiin vücutta kanı, dokulardan kalbe taşıyan toplardamarların bir hastalığı olduğunu dile getiren Arıtürk, bu toplardamarlarda gelişen yetmezliğin (venöz yetersizlik) sonucunda oluşan damar deformasyonlarını varis olarak tanımladı.
Arıtürk, ''Venöz yetmezlik ve varis, yerçekiminden en çok etkilenen bacak toplardamarlarında meydana gelen akım ve bunun sonucunda gelişen kalıcı yapı ve şekil bozuklukları (genişleme, kıvrımlanma, kırılgan hale gelme…) ile karakterize bir hastalıktır. Dikkat edilmediği ve tedavi edilmediği takdirde çok ciddi sonuçlara neden olabilir'' dedi.
Hastalığın belirtilerini ciddileştiriyor
Doç. Dr. Cem Arıtürk, ''Havanın ısınması ve nem miktarının artması gibi olağan mevsimsel döngülerden etkilenen varis hastaları için yaz aylarının şikayetler açısından can sıkıcı olduğu bir gerçek. Bununla birlikte günümüzün çalışma şartları nedeni ile hareketsizlik ve sürekli oturma gibi ek faktörlerin hastalık belirtilerini daha da ciddileştirebileceğini akılda tutmak lazım'' hatırlatmasında bulundu.
Hem tıbbi hem de estetik amaçlı tedavileri var
Varis hastalığının hem tıbbi hem de estetik amaçlı tedavileri olduğunu belirten Doç. Dr. Cem Arıtürk, ''Olağan şartlarda estetik amaçlı köpük tedavisi (skleroterapi) ve lazer gibi tedavi yöntemleri havanın serin ve güneşli olmadığı dönemlerde önerilmekte; yani haziran ile eylül arası dönem estetik işlemler için pek de uygun değil. Çünkü bu dönemlerde uygulandığında kalıcı iz oluşması ve yapılan tedavinin başarısız olması gibi ihtimaller daha yüksek." şeklinde konuştu.
Arıtürk, "Olağan şartlarda estetik amaçlı köpük tedavisi (skleroterapi) ve lazer gibi tedavi yöntemleri havanın serin ve güneşli olmadığı dönemlerde önerilmekte; yani haziran ile eylül arası dönem estetik işlemler için pek de uygun değil. Çünkü bu dönemlerde uygulandığında kalıcı iz oluşması ve yapılan tedavinin başarısız olması gibi ihtimaller daha yüksek." ifadesini kullandı.
İlaç ve çorap tedavisi ile takip edilen hasta grubunun kronik süreçte rutin kontrollerine devam etmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Cem Arıtürk, varis için ameliyatsız tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:
"Lazer, radyofrekans ve yapıştırıcı gibi girişimsel yöntemlerle kesisiz ve ameliyatsız tedavi mümkündür. Estetik tedavilerden farklı olarak, tıbbi amaçlı uygulanan girişimsel yöntemler yılın 12 ayında da uygulanabilmektedir. Hava sıcaklığı veya güneş; işlemlerin iyileşme sürecine veya başarı oranına etki etmemektedir. Bununla birlikte hastaların aynı gün içinde, 2-4 saat sonra evlerine dönebilmeleri ve kaldıkları yerden normal hayatlarına devam etmeleri, ertesi gün iş ve sosyal hayatlarına tekrar dahil olmaları bu girişimlerin en önemli avantajlarındandır.
Lazer, radyofrekans ve yapıştırıcı yöntemlerinden hangisinin hangi hastada kullanılacağı diğer bir soru olarak karşımıza çıkmakta; burada vurgulamam gereken şey, 'iyi' veya 'kötü' yöntem yerine 'hastaya uygun yöntem' olduğu. Bu doğrultuda hastanın şikayet profili, hastalıklı damar bölgesi (diz altı veya üstü), damar özellikleri (çapı, ne kadar kıvrımlı olduğu gibi), vücut yapısı, cilt altı yağ dokusu veya diğer problemler nedeni ile ek bir işlem uygulanıp uygulanmayacağı gibi bir dizi değişken, uygun yöntemi seçmek konusunda değerlendirilmesi gereken kriterlerdir. Benzer şeklide bu üç yöntemden her birinde az oranda da olsa komplikasyon olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle uygulanacak yöntemin seçimi sırasında; hasta ve yakınlarına işlemlerin tekniği, başarı yüzdeleri, olası komplikasyonları ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında detaylı bilgi verilmeli ve hasta ile hekim (hekimin önerisi ve profesyonel yönlendirmesi doğrultusunda) beraber karar vermelidir."
Hibya Haber Ajansı