Turp içeriğindeki vitamin, mineral ve lifler sayesinde düzenli olarak tüketilmesi önerilen bir besin kaynağıdır. Salataların vazgeçilmezi olan turp, birçok yemeğin yanında garnitür olarak yenmekte, tokluk hissi verdiği için de diyetlerde kullanılmaktadır. Antioksidan içeriğiyle birçok sağlık sorununun oluşmasını engelleyen turp,içerdiği kükürtlü bileşiklerden dolayı gaz yapma ihtimali nedeniyle dikkatli tüketilmelidir.
Siyah turpantioksidan deposu
Turp (Raphanus sativus L.) Brassicaceae familyasından sebze olarak tüketilen; ilk olarak Çin, Japonya, Kore ve Güney Asya’da yetiştirildikten sonra günümüzde dünyadaki birçok iklim kuşağında yetiştirilebilen faydalı bir bitkidir. Askorbik asit (C vitamini), folik asit, magnezyum, kalsiyul ve potasyum gibi minarel zengini olan turp, aynı zamanda B6, riboflavin kaynağıdır. Turpta; kuru madde, ham lif, toplam çözünebilir şekerler, C vitamini, protein ve nitrat bulunmaktadır. Turpun yüzde 90-95 su, yüzde 5-10 kuru maddeden oluşur. 100 gramında 17 Kcal enerji, 1 gramı protein, 0,1 gramı yağ, 3,6 gramı karbonhidrat, 10 IU A vitamini, 26 miligramı C vitamini, 0,03 miligramı tiamin ve riboflavin, 0,3 miligramı niasin, 30 miligramı kalsiyum, 31 miligramı fosfor, 1 miligramı demir, 18 miligramı sodyum ve 322 miligramı potasyum içermektedir. Bazı türlerinde ise yüzde 3-4’e oranında şeker olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalarda özellikle siyah turpun köklerinde yüksek oranda antioksidan, beyaz ve kırmızı turpta ise karotenoid olduğu belirlenmiştir.
Sindirimi rahatlatıyor, iştah açıyor
Sindirim sistemini güçlendirici etkisi olan turp aynı zamanda iştah açıcı özelliğe sahiptir. Kabızlığa iyi gelen turp, lif içeriği sayesinde sindirimi rahatlatmaktadır. Bağırsakları çalıştırdığı için sindirimi kolaylaştırmakta, iltihap sökücü özelliği nedeniyle astıma iyi gelmektedir. Bitkisel öksürük şuruplarının büyük bir bölümünde beyaz turp suyu kullanılmaktadır. Tarihsel süreçte cinsel gücü artırdığına inanılan turpun; mesane hastalıkları, romatizma, damar sertliği ve migren üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu düşünülmektedir. DNA sarmal kırılmaları önlediği ve kanser önleyici etkisi olduğu, oksidatif kaynaklı hasarı önemli düzeyde azalttığı bilinmektedir. Köklerinin ekstrakte edilen hekzanın kanserli hücreler üzerinde potansiyel kemopreventif etkiye sahip olduğu belirlenmiştir.
· Her ne kadar C vitamini söz konusu olduğunda akla ilk portakal, mandalina ve greyfurt gibi meyveler gelse de kırmız turpta da hatırı sayılır miktarda C vitamini bulunmaktadır. Vücudu birçok hastalıktan koruyan C vitamini aynı zamanda kıkırdak oluşumunda etkili olan kolajen yapımına katkı sağlamaktadır. C vitamini, bağışıklığı destekleyerek vücudu soğuk algınlığından da korumaktadır.
· Kana oksijen sağlayan kırmızı turp, kırmızı kan hücrelerinin hasarını kontrol edebilmektedir. Kalp damar sisteminin korunmasında rol oynayanturp, antioksidan özelliği sayesinde kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinin düşürülmesine katkıda bulunmaktadır. Kırmızı turpta, folik asit ve flavonoid içeriği yüksektir.
· Tansiyonu düşürme etkisi olan potasyum, turpta çokça bulunmaktadır.
· Düzenli olarak tüketildiğinde cilt üzerinde olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir. Ayrıca turpun kaynatılarak elde edilen suyu saçlı derideki kepeğe ve saç dökülmesine karşı etkilidir.
· Turp iyot eksikliği sonucunda ortaya çıkan guatır için düzenli olarak tüketilmesi gereken bir besindir. Tiroid hastalıklarına karşı da tüketilebilir.
Turp nasıl tüketilmeli?
Türkiye’de özellikle et ve balık türü besinlerin yanında vazgeçilmez bir garnitür olarak servis edilen, bunun yanı sıra deniz ürünleri ile birlikte tüketilen turp her yemeğin yanında yenebilen vazgeçilmez bir besin kaynağıdır. Salataların süsü olan turp, besin değerlerinin kaybolmaması için çiğ olarak tüketilmelidir. Fazla olmamak şartıyla özellikle siyah turpu bal ile karıştırarak yemek birçok soruna iyi gelmektedir. Siyah turpu bal ile karıştırarak 1 gün soğukta muhafaza işlemi sonrasında sulu kısımdan sabah akşam birer fincan içilmesi gayet sağlıklıdır. ‘Turp gibi olmak’ deyiminin hakkını veren bu turpu çocuklara düzenli olarak yedirmek gerekir.
Hibya Haber Ajansı