Enflasyon muhtemelen ekim ayında 24 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Ekim enflasyonunda yıllık zirvenin görülmüş olmasından sonra önümüzdeki haftanın başında açıklanacak olan kasım enflasyonunda tepe noktasından daha aşağıda bir yıllık enflasyon oranı görülecektir. Yıllık enflasyon oranındaki düşüş, sonraki birkaç ayda da biraz daha belirgin şekilde gerçekleşecek. Ancak bu etkinin baz etkisi dışında dezenflasyonist bir sürece işaret edeceğini düşünmek güçtür. Bu kapsamda kasım ayında manşet TÜFE okumasının bir önceki aydaki %85,5’ten %82,7’ye doğru yavaşladığını öngörüyoruz.
Enflasyon yüksek ve tabana yaygın bir seyirde. Bu nedenle, yıllık enflasyondaki çekilmeyi tam bir dezenflasyon etkisi şeklinde okumak pek de doğru olmayacaktır. Büyüme orjinli para ve maliye politikaları halen yüksek fiyat artışlarının nedenselliğini oluşturuyor. Enflasyondaki daha düşük okumalar ise, geçen yılın eş döneminde aşırı yüksek fiyat artışlarının bu sene daha normale yakın boyutlarda gerçekleşmesinden ileri geliyor. Bu yüksek ve geniş tabanlı enflasyon sorununun aşıldığını göstermiyor. Elbette enflasyonda atalet oluşturan bu fiyatlama ve beklentilerdeki bozulma, enflasyondaki düşüşün beklenenden daha yavaş ve geç gerçekleşmesine neden olacak başlıca risktir.
Ana harcama grupları ve manşet TÜFE karşılaştırması… Enflasyon geniş tabanda yüksek kalmayı sürdürüyor… Kaynak: Bloomberg, TÜİK, Tera Yatırım
Enflasyonu tabana yaygın olarak görüyor, değerlendiriyor ve kalıcı hale gelmesini en önemli risk olarak değerlendiriyoruz. TÜFE bazında neredeyse hiçbir ürünün fiyatı son aylarda düşüş göstermedi. Ana temel göstergelerdeki fiyat artışları, 2004’e kadar uzanan verilerdeki en yüksek seviyelerinde ve yapışkanlığın arttığını gösteriyor.
Enflasyon açısından öncülük arz eden göstergelere bakacak olursak;
TÜRK-İŞ verilerine göre Kasım 2022’de “gıda enflasyonu”ndaki değişim şöyle: Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda” için yapması gereken asgari harcama miktarındaki artış bir önceki aya göre %4,87 oldu . On bir aylık değişim oranı %90,02 idi. Son on iki ay itibarıyla artış oranı %137,38 olarak hesaplanmıştır.
İTO’nun Kasım ayı verilerine göre İstanbul’da perakende fiyatlar aylık %3,10, yıllık bazda ise %105,55 arttı. Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Ev eşyası harcamalarında %5,31, gıda harcamalarında %4,52, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında %3,84, kültür ve eğlence harcamalarında %1,53, konut harcamalarında %0,88 ve giyim harcamalarında %0,82 artış gözlendi. İstanbul’un Ekim ayı enflasyonu %108,8 olarak kaydedilmişti.
Tepe noktasını geride bırakmış olduğunu düşündüğümüz enflasyon, 2021 sonundaki lira krizi ve 2022’nin ilk yarısındaki enerji krizinden kaynaklanan yüksek gerçekleşmelerin baz etkisiyle bu dönemden sonra yıllık bazda ivme kaybedecek. TCMB’nin 27 Ekim’de açıkladığı %65,2’lik projeksiyona kıyasla yılsonu enflasyonunu %74,8 olarak görüyoruz. Baz etkisiyle %64,5’e gerilemesini beklediğimiz enflasyonu, gelecek yılsonunda %42,3 olarak hesaplıyoruz (TCMB 2023 tahmini %22,3). Bu öngörüler, daha yavaş bir enflasyon düşüşü öngörümüzle ilişkilidir.
TCMB açısından bakacak olursak; Merkez Bankası, yüksek enflasyona rağmen son dört toplantısında faiz oranlarını toplam 500 baz puan indirdi. Merkez bankası son faiz indirimi ile birlikte gevşeme döngüsünün şimdilik sonunu ilan etti. PPK özetinde, döviz kuru gelişmelerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin incelendiği kaydedildi ve para politikası duruşunun, temkinli bir yaklaşımla, sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşmaya odaklanarak, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağı, kalıcılığı ve para politikası tarafından ne ölçüde kontrol edilebileceği dikkate alınarak belirleneceği belirtildi.
Enflasyonun baz etkisiyle yavaşlamasının ardından dezenflasyon alanının sınırlı kalacağını düşünüyor ve sıkı enflasyon görünümünün devam edeceğini düşünüyoruz.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı