Türkiye’de Temmuz ayında sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle, bir önceki yılın aynı ayına göre %2,4 artarken; mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre %6,2 azalmıştır. Arındırılmamış verilere göre ise, sanayi üretiminde, geçen yılın aynı dönemine göre %3,1 oranında artış gerçekleşmiştir.
Sanayi üretimi, geçtiğimiz senenin aynı ayında da dönemsel bazda düşüş göstermiş olmakla ve aynı zamanda Temmuz ayında Bayram tatili etkisiyle sanayideki yavaşlama ile birlikte, incelediğimiz verinin mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olduğunu düşündüğümüzde belirgin bir ivme kaybına da işaret ettiği açıktır. Bu bakımdan %6,2’lik sert düşüşte temel bazı faktörleri de ele almak durumunda olacağız ve bunun çoğunluğu da ekonomiye aşağı yönlü risk yansımaları ile alakalıdır. Yıllık bazda bakıldığında da baz etkisi kaynaklı hafif yukarı hareket, ılımlı hale gelen bir eğilime işaret ediyor. Küresel olarak Çin tarafındaki yavaşlamanın dünya ticaretine etkisi, Baltık kuru yük endeksinin son dönemde ciddi düşüşler kaydetmesinden anlaşılan küresel dış ticaret daralması, enerji maliyetlerindeki yükselişler, EURUSD paritesinin 1 seviyesinin altına çekilmesi gibi faktörler ihracatı ve dolayısıyla üretimi olumsuz etkilemektedir.
Detaylara baktığımızda; madencilik ve taş ocakçılığı aylık bazda %2,6 azalırken, yıllık bazda %10,5 daralma göstermiştir. İmalat sanayiinde aylık bazda %6,6 daralma görülürken, yıllık bazda ise %4,1’lik büyüme gerçekleşmiştir. Elektrik, gaz, buhar grubunda ise aylık bazda %3,1 daralma görülmüş, yıllık bazda ise %6,8 seviyesinde daralma gerçekleşmiştir. Aylık bazda dayanıklı tüketim malı %8, dayanıksız tüketim malı %7,2, sermaye malı %6,2, ara malı %6,1 ve enerji %2,3 oranında azalmıştır. İlgili kalemlerdeki yıllık değişimlere bakıldığında ise; sermaye malı %10,8 ve dayanıksız tüketim malı %5,9 artarken; enerji %3,6, dayanıklı tüketim malı ve ara malı %0,6 azalmıştır. Teknoloji gruplarına bakıldığında takvim etkisinden arındırılmış veriler, düşük teknoloji grubunun %6,7, orta-düşük grubun %6,2, orta-yüksek grubun ise %8,6 oranında daraldığını göstermektedir. Yüksek teknoloji grubu ise %2,1 oranında artmıştır.
Sanayi üretim endeksi (Yıllık)… Kaynak: TÜİK, Bloomberg
Avrupa tarafında beklenti dışı ekonomik konjonktür hareketleri, belirsizlik aralığını artırıyor. Dolayısıyla enerji maliyetlerinde Rusya – Ukrayna krizi ve bazı kapanmalar nedeniyle çok ciddi bir risk var. Bu da AB’de resesyon olasılığını yüksek tutmaktadır. Devam eden döviz kurundaki yükselişi dış dünyadan girdi teminin maliyetli hale getirmesi ve devam eden küresel arz sıkıntısının hammadde ve enerji maliyetlerine yaptığı etki faaliyetin zorlanmasına neden olacaktır. Avrupa tarafında da enerji kesintilerinin yol açacağı sanayi ve talep durgunluğunun yayılma etkisini hem ihracat hem de üretim açısından riskli buluyoruz. Türkiye’nin yıllık ekonomik büyümesinin ilk 2 çeyrek gibi olmayacağı, açıklanan sanayi üretimi verisiyle de ortaya konmuş oldu. Bir sonraki Ağustos sanayi üretimi verisi ise 12 Ekim tarihinde açıklanacak. Bu yılın tamamında büyümenin %5 bandına doğru yavaşlaması olası görünmektedir.
Sanayiyi ilgilendiren bir diğer unsur da Merkez Bankası politikası ve uygulamaları ile alakalıdır. Merkez Bankası politika faizini düşük tutmak isterken, kredi tarafını da selektif hale getirici bir takım finansman koşullarını sıkılaştırıcı önlemler açıklamakta. Yeni ekonomi modelinin cari denge tarafında fazla vermeye yönelik bir oyun planına sahip olması, buna karşın döviz kurlarındaki artışın ithalatı daha maliyetli hale getirmesi, öte yandan döviz kuru arttıkça kur korumalı hesaplardan faiz üzerinde getiri elde ediliyor olması şu an yatırım ve üretim eğilimleri açısından da yavaşlatıcıdır. Yatırım, büyüme ve istihdam oluşturmak isterken, cari açık büyümekte, oysa uygulanmak istenen ekonomik model cari denge tarafında tam tersini amaçlamaktadır.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı