Türkiye’de Mayıs ayında işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayında %13,2 iken 2,3 puan azalarak %10,9 olarak gerçekleşti. Bir önceki ay ile kıyaslandığında ise arındırılmış işsizlik oranının 0,3 puan azaldığı görülmektedir. Genç nüfusta işsizlik oranı %20,3 olurken; geniş tanımlı işsizlik ölçütü olan atıl işgücü oranı, önceki aya göre %21,6’dan %22,4’e yükseldi.
Kıyaslanabilir dönemler olan Mayıs 2021 – Mayıs 2022’ye baktığımız zaman ilgili dönemler arasında işgücüne katılım oranında arındırılmış verilerle 2,6 puanlık artış olduğu görülmektedir. 2021’in benzer döneminde 32 milyon 415 bin kişi olan işgücü, Mayıs 2022’de 34 milyon 624 bin kişi olmuştur. İşgücüne katılım oranı ise %51’den %53,6’ya yükselmiştir. Yine mevsim etkilerinden arındırılmış verilere bakıldığında; istihdam oranı geçen yılın aynı dönemine göre 3,6 puan artarak %47,8 olurken, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdamda ise önceki aya göre 358 bin kişilik bir artış söz konusudur.
Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne ilişkin tamamlayıcı göstergeler, Mayıs 2020 – Mayıs 2022… Kaynak: TÜİK, Bloomberg
Manşet oranlar ilk bakışta güçlü bir işgücü büyümesine işaret etmektedir. İstihdamdaki artışın işgücüne katılımdaki artışı aşmasıyla beraber de işsizlik oranında gerileme gerçekleşmiştir. İşgücü verilerinin niteliksel ayrıntılarına inildiği zaman ise resimde biraz daha komplike durumlarla karşı karşıya olduğumuz görülmektedir. Sektörel anlamda sürükleyici etki olarak hizmetler sektöründeki katkı dominasyon sağlamakla birlikte, genel olarak işgücüne katılımın da bu eksende artış gösterdiğini söylemek mümkündür. İşgücüne katılımın oldukça artmış olması da atıl işgücündeki artışın potansiyel işgücündeki artıştan kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Gençlerin işgücüne katılımındaki artışın tamamının istihdam edilememesi nedeniyle de, genç nüfus işsizliğindeki yüksek seyir devam etmektedir.
İlerleyen dönemde ekonomi beklenen yavaşlamaya bağlı olarak firmaların iş yaratımının da ivme kaybedeceğini, bu nedenle de işsizlik oranlarındaki iyileşmenin çok süreklilik arz etmeyeceğini düşünüyoruz. Bu korelasyonun şu anda manşet oranlarda çok fazla gözlenememesinin başlıca sebebi ise işgücündeki yapının değişiyor olmasıyla alakalıdır. İstihdam yaratımı daha çok düşük ücretli işgücü tarafında yoğunlaşırken, yüksek ücretli ehil işgücü tarafında aleyhte bir rotasyon etkisi gözlenmektedir. Bu çok yoğun bir şekilde demografi ve beyin göçü ile alakalı bir durumdur. Nitelikli işgücünün istihdam edilememesi ile birlikte, işgücü piyasasının da büyümeden aldığı pay azalış göstermektedir.
Dolayısıyla, işgücü artarken aynı kalitede istihdam yaratımının yapılamaması temel niteliksel sorun olarak gözükmektedir. Niteliksel ayrıntılardaki yapısal sorunlar bu şekildeyken, biz ilerleyen aylarda niceliksel olarak da işgücünün etkileneceğini ve manşet oranlarda olumsuzluklar görülebileceğini değerlendiriyoruz. Son aylarda başlayan kısmi kredi koşulları sıkılaşması ile beraber firmaların finansmana erişimindeki sorunlar operasyonel eğilimlerini, dolayısıyla da yatırım ve istihdam planlarını etkileyebilir. Bu kapsamda yeni istihdam oluşturmada, genel büyümedeki yavaşlamayla ilintili olarak da bir ivme kaybı göreceğiz. PMI verilerinde son dönemlerde gördüğümüz üretim yavaşlaması ve yavaşlayan Avrupa büyümesi nezdinde azalan talep etkisi başlıca sorunları oluşturacaktır. İçeride enflasyonist şartlara bağlı talep asimetrisi, yavaşlayan büyüme ve belirsiz yatırım/finansman koşulları işgücü eğilimlerini mevsimsel denkleme ek olarak negatif etkileyebilecekken, dış talep koşullarındaki kötüleşmenin de ihracatçı firmaların yatırım, istihdam eğilimlerini olumsuz etkilemesi beklenecektir.
Bu şartlar altında iç ve dış faktörlerin bileşimi nedeniyle işgücü göstergelerinde ilave iyileşmenin sürekli ve yüksek oranlarda olması beklenebilir bir durum değil gibi görünüyor. Yılsonuna doğru işsizlik oranlarında bir miktar artış görmeyi bekliyoruz.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı