enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
12°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
11°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
12°C

Türkiye: Eylül sanayi üretimi düşüşü %1,6 m/m

Türkiye: Eylül sanayi üretimi düşüşü %1,6 m/m
A+
A-

Türkiye’de Ağustos ayında sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle, bir önceki yılın aynı ayına göre %0,4 artarken; mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre %1,6 daraldı. Arındırılmamış verilere göre ise, sanayi üretiminde, geçen yılın aynı dönemine göre %0,4 oranında artış gerçekleşti. Böylece sanayi üretiminde üç aylık ortalamalardaki yıllık değişim %2,5 ile post-pandemik dönemin (Temmuz 2020 sonrası) en düşük seviyesine geriledi.

Ekonominin öncü göstergeleri, sanayideki ivme kaybı eşiğinde 3Ç22 sonu itibariyle başlayan ve 4Ç22’de derinleşecek yavaşlamanın sinyallerini göndermektedir. Son aylardaki küresel büyüme eğilimlerinde yaşanan değişmeler de Türkiye’yi dış talep üzerinden olumsuz etkilemektedir. Özellikle PMI göstergesinin alt detaylarında ihracat siparişlerinde yaşanan yavaşlama genel üretim eğilimleri tarafında da derin gerilemeler görülmesine neden olmaktadır. Mevcut durumun reel sektör aktivitesi üzerindeki sınırlayıcı etkisini önümüzdeki aylar için de öngörüyoruz. Küresel PMI’larda 4Ç22 başlangıcı itibariyle de faaliyet kaybına işaret eden veriler enerji arzındaki sorunları, jeopolitik riskleri ve küresel parasal sıkılaşmanın sınırlayıcı etkilerini teyit etmektedir. Ekim ayı itibariyle Türkiye’nin imalat PMI göstergesi de 46,9 ile daralma bölgesindeki hareketini derinleştirdi ve sanayideki yavaşlama trendine dikkat çekti.

Öte yandan yıl genelinde daha çok ithalatı belli oranlara kadar karşılayabilen ihracat büyümesinin son aylarda iyice durağanlaştığı görülmektedir. Buna karşılık, emtia fiyatlarının seyri ithalat rakamları üzerinde geçen seneye göre olan yüksek artışın etkilerini ortaya dökmektedir. Bu nedenle artan dış ticaret açığı da, net ihracatın büyümeye katkısını sınırlamaktadır. 

Detaylara baktığımızda; madencilik ve taş ocakçılığı aylık bazda %2,6 azalırken, yıllık bazda %16,5 daralma göstermiştir. İmalat sanayiinde aylık bazda %1,6 azalma görülürken, yıllık bazda ise %1,7’lik büyüme gerçekleşmiştir. Elektrik, gaz, buhar grubunda ise aylık bazda %1,7 azalış görülmüş, yıllık bazda ise %2,4 seviyesinde daralma gerçekleşmiştir. Aylık bazda dayanıksız tüketim malı %2, dayanıklı tüketim malı %1,8, ara malı %1,6, enerji %1,4 ve sermaye malı %1,3 oranında azalmıştır. İlgili kalemlerdeki yıllık değişimlere bakıldığında ise; dayanıksız tüketim malı %7,3, sermaye malı %7,2 ve dayanıklı tüketim malı %0,3 artarken; ara malı %5,1 ve enerji %1,4 azalmıştır.

Sanayi Üretimi, 3 aylık hareketli ortalama, yıllık % değişim… Kaynak: TÜİK, Tera Yatırım

3Ç22 sonu itibarıyla üretim göstergelerinde karmaşık bir tablo görülmektedir. PMI ve reel kesim güven endeksi gibi göstergelerde ciddi bir yavaşlama olmasına rağmen, üretimin ana göstergelerinde KKO’da daha ılımlı değişimler görülüyor. Ara malı ithalatı da çok hızlı bir düşüş göstermezken, enerji ileriye dönük resmi bulanıklaştırıyor. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı Ağustos ve Eylül aylarında yaşanan daralmanın ardından Ekim ayında sınırlı bir büyüme gösterdi. Konut sektörü tarafında ise belirgin daralmaları takip ediyoruz. Ticari krediler ivme kazansa da, reel sektörün krediye erişim koşullarını zorlaştıran düzenlemeler potansiyeli sınırlayabilir.

Büyümenin de yılın geri kalanı açısından çok yüksek gerçekleşmeyeceği anlaşılıyor. 3Ç22’den itibaren başlayarak Türkiye için %7,5 üzerinde olan ilk iki çeyrek patikasının korunamayacağını, yıl genelinde ise büyümenin %5,5 oranında gerçekleşebileceğini hesap ediyoruz. Bu öngörünün OVP projeksiyonu olan %5 bandının ve son dönemde benzer seviyelere revize edilen uluslararası kuruluşların tahminleriyle uyumlu olduğunu not ederiz.

Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.