enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4889
EURO
36,2751
ALTIN
2.961,54
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Türkiye: Ağustos sanayi üretimi artışı yüzde 2,4 m/m

Türkiye: Ağustos sanayi üretimi artışı yüzde 2,4 m/m
A+
A-

Türkiye’de ağustos ayında sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1 artarken (temmuz yüzde 2,5); mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre yüzde 2,4 (temmuz yüzde -6,1) artmıştır. Arındırılmamış verilere göre ise, sanayi üretiminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,1 oranında artış gerçekleşmiştir. Böylece sanayi üretiminde üç aylık ortalamalardaki yıllık değişim yüzde 5,4 ile post-pandemik dönemin en düşük seviyesine gerilemiştir.

Sanayi üretiminde temmuza göre yıllık artış düşmekle beraber, aylık bazda ise hem toplam sanayi üretiminde hem de sanayi alt kollarında bir toparlanma olmakla beraber bir önceki ayın yüzde 6,1’lik düşüşünün tam olarak geri döndürülmediği görülmektedir. Hem yıllık değişimlerdeki, hem de üç aylık ortalamaların yıllık değişimlerindeki yavaşlama, 3Ç22 ile beraber büyüme momentumunun hız kaybettiğini göstermektedir. Bu etkilerde de hem iç talep, hem de dış talep üzerinde set oluşturan risk faktörlerini değerlendirmekteyiz. Ticaret partnerlerimizde başta Almanya ve İtalya olmak üzere, AB geneline yayılmış olan ve jeopolitik sorunlar ile enerji krizinin tetiklediği olumsuz ekonomik büyüme görünümü toplam sanayi üretimimiz tarafında potansiyel sınırlayıcı bir etki oluşturmaktadır.

Detaylara baktığımızda; madencilik ve taş ocakçılığı aylık bazda yüzde 3,9 azalırken, yıllık bazda yüzde 12,4 daralma göstermiştir. İmalat sanayiinde aylık bazda yüzde 2,7 artış görülürken, yıllık bazda ise yüzde 2,2’lik büyüme gerçekleşmiştir. Elektrik, gaz, buhar grubunda ise aylık bazda yüzde 2,8 artış görülmüş, yıllık bazda ise yüzde 3,5 seviyesinde daralma gerçekleşmiştir. Aylık bazda dayanıklı tüketim malı yüzde 6,1, sermaye malı yüzde 4,4, dayanıksız tüketim malı yüzde 4,1, enerji yüzde 1,4 ve ara malı yüzde 0,5 oranında azalmıştır. İlgili kalemlerdeki yıllık değişimlere bakıldığında ise; dayanıksız tüketim malı yüzde 9,4, dayanıklı tüketim malı yüzde 8,2 ve sermaye malı yüzde 3,6 artarken; ara malı yüzde 4,3 ve enerji yüzde 2,2 azalmıştır. Teknoloji gruplarına bakıldığında takvim etkisinden arındırılmış veriler, düşük teknoloji grubunun yüzde 2,3, orta-düşük grubun yüzde 2, orta-yüksek grubun ise yüzde 5,7 oranında arttığını göstermektedir. Yüksek teknoloji grubu ise yüzde 3,5 oranında azalmıştır.

Sanayi Üretimi, 3 aylık hareketli ortalama, yıllık % değişim. Kaynak: TÜİK, Tera Yatırım

Sonuç olarak, aylık bazda normal karşılanabilecek bir artış olmakla beraber bunun Temmuz’daki sert daralmayı ortadan kaldırmadığı ve sanayinin hız kaybettiği ortadadır. Enerji arzı tarafında bir aksama yaşanmaması, sanayinin sürdürülebilirliği ve sektörel anlamda iç ve dış talebi karşılayabilmesi açısından önemli. Uygulanan destekleyici ve geniş ekonomi politikalarının yurtiçi talep tarafını en azından sanayi faaliyeti açısından destekleyeceğini, veya tedarik zincirinde aksama yaşayan ülkelerin Türkiye’yi alternatif kaynak olarak görmeleri işin olumlu tarafı. Ancak yurtdışından destekleyici bir talep gelmeyecek gözüküyor. Avrupa’daki enerji kesintilerinin yaratacağı arz şoku, kıta genelini olduğu gibi Türkiye’nin de üretim eğilimlerini aşağı çekecek bir etki yaratacaktır.

Büyümenin de yılın geri kalanı açısından çok yüksek gerçekleşmeyeceği anlaşılıyor. Sanayi üretimi zayıf işaretler gönderirken, 3Ç22 dönemini tamamlayacak olan diğer öncü göstergelerde imalat PMI Eylül ayında 46,9’a gerilemiş durumda. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı ise eylül ayında yüzde 77,4 seviyesinde gerçekleşti. Dün yayınlanan IMF Global Ekonomik Görünüm ekim 2022 raporunda Türkiye’nin büyüme oranları 2022 için yüzde 5 ve 2023 için daha düşük olarak yüzde 3 seviyesinde öngörüldü. Dünya ekonomisine ilişkin ise resesyon ve büyümede yavaşlama beklentilerinin daha fazla ön plana çıkarıldığını gördük. 3Ç22’den itibaren başlayarak Türkiye için yüzde 7,5 üzerinde olan ilk iki çeyrek patikasının korunamayacağını, yıl genelinde ise büyümenin yüzde 5,3 oranında gerçekleşebileceğini hesap ediyoruz.

Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.