enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
12°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
11°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
12°C

Tüp bebek tedavisinde şansınızı artırmak için bunlara dikkat

Tüp bebek tedavisinde şansınızı artırmak için bunlara dikkat
27.07.2023 15:28
4
A+
A-

Embriyo kalitesi çok önemli

Tüp bebek tedavisi için yumurta sayısı kadar yumurta kalitesi de çok önemli olduğunu söyleyen Çöğendez, tek bir kaliteli yumurta ile kadınların anne olma şansı olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Ebru Çöğendez, yumurta kalitesini etkileyen önemli faktörleri sıraladı:

“Kadın yaşı

Sigara kullanımı

FSH düzeyi

Yumurtalıkların uyarılmasında kullanılan hormonların dozu

Yumurta toplama işleminin zamanında ve uygun şekilde yapılması

Genetik bozukluklar"

Kaliteli sperm seçimi, sperm seçim teknikleri, yumurtanın spermle döllendiği ICSI işleminin tecrübeli embriyologlar tarafından yapılması, merkezin laboratuvar teknolojisi ve yüksek teknoloji kullanımı tüp bebek tedavilerinde başarıyı artıran diğer önemli faktörlerdir.”

Embriyo kalitesinin tüp bebek başarı oranını etkileyen önemli kriterlerin başında geldiğini dile getiren Çöğendez, “Çoğu merkezde embriyolar hücre sayılarına, şekillerine, hücre boyutlarının eşitliğine göre değerlendirilip embriyo kalitesi belirlenmektedir. Tüp bebek tedavilerinde gebelik şansını artırmak için 5.gün embriyosu (blastokist) transferi hedeflenmektedir. Çünkü 5. güne ulaşmış kaliteli bir embriyonun tutunma şansı 3. güne göre daha yüksektir. Kaliteli embriyoların elde edilmesinde embryoskop adı verilen embriyoların devamlı takip sisteminin kullanımı ve embriyoların genetik analizinde kullanılan NGS yöntemi tüp bebek tedavisinde başarı şansını arttırmada tercih edilen diğer yöntemlerdendir.” şeklinde konuştu.

Çöğendez, “İyi kalitede embriyolarda genetik anormallik görülme ihtimali çok düşüktür; ancak bu embriyolarda da genetik anormallik olabileceği akılda tutulmalıdır. Bu nedenledir ki iyi kalitede embriyo transferine rağmen tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları olan çiftlerde embriyonun genetik analizi (NGS) sonrası transferi tüp bebek başarısını artırmak için yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Tüpleri tıkalı olan veya tüplerinde sıvı biriken kadınlarda öncelikle bu tüplerin laparoskopik olarak çıkarılması ya da tüple rahim arasındaki ilişkinin kesilmesi gebelik şansını artıracağını söyleyen Prof. Dr. Ebru Çöğendez, “Rahim filminde saptanan yapışıklık, miyom ve poliplerin embriyo transferinden önce histeroskopi (kapalı rahim ameliyatı) ile temizlenmesi tedavi başarısını artıracaktır.  Yine tüp bebek tedavisi sırasında ilaçların etkisiyle rahim içinde belirgin hale gelen poliplerin histeroskopi ile çıkarıldıktan sonra embriyo transferinin gerçekleştirilmesi tüp bebek tedavi başarısını olumlu yönde etkileyecektir.” dedi.

 Tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran yaşam tarzı değişiklikleri

Kadınlarda kilo arttıkça (VKİ >30) tüp bebeği takiben canlı doğum oranlarının azaldığı görüldüğüne dikkat çeken Çöğendez, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Obez kadınlar için ideal olan kilo verdikten sonra tüp bebek yapmak ve gebe kalabilme şansını artırmaktır. Polikistik over sendromu ve kısırlığı olan fazla kilolu/obez kadınlarla yapılan çalışmalarda yaşam tarzı değişikliği ve kilo kaybından sonra yumurtlama ve canlı doğum oranlarında iyileşme gösterilmiştir.

Yağ oranı düşük, protein, demir, magnezyum, kalsiyum ve potasyum oranı yüksek bir diyet önemlidir. Yeşil yapraklı sebzeler idealdir. Doğurganlığı artırmaya yönelik avokado, yumurta, kuruyemiş, fasulye ve somon gibi Omega-3 yağ asitleri ve kepekli tahıllar tavsiye edilmektedir. Şeker oranı yüksek gıdalardan, işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır.”

Amerikan Kalp Derneği’nin haftada 5 gün, günde en az 30 dakika egzersizi teşvik ettiğine dikkat çeken Çöğendez, “Kalp atış hızınızı artıran herhangi bir aktivite yapılabilir. Düzenli egzersiz yapmak tansiyonunu düşürecek, diyabetle mücadele ve IVF başarısı şansını artıracaktır.” açıklamasında bulundu.

Çöğendez, “Sigara içmek, yumurta ve sperm kalitesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. Sigara içen kadınlarda yumurtalıkların uyarılması için daha yüksek dozda hormon ilacı kullanılmakta ve sigara içmeyenlere kıyasla daha fazla tüp bebek denemesi gerekmektedir. Bu nedenle tüp bebek tedavisi planlanan çiftlerde gebelik şansını artırmak için tedavi öncesi sigaranın bırakılması tavsiye edilir.” şeklinde konuştu.

Son araştırmalar, fazla miktarda kafein alımının tüp bebek yoluyla gebe kalma şansını azalttığına işaret etiğini ifade eden Çöğendez, “Çalışmalar, kadınların günde üç fincandan fazla kahve veya kafein eşdeğeri tüketmemelerini önermektedir. Gebelik öncesi multivitamin takviyesi çoğu zaman tavsiye edilmektedir. Ancak kadın ve erkekte kısırlık nedenine yönelik standart multivitamin içeriğine ilaveten bazı adjuvan (ek tedavi) kullanımı gerekebilmektedir. Kadında androjen(DHEA, testesteron gibi) ve Antioksidan(Koenzim Q10) kullanımının yumurta kalitesi üzerine artırıcı yönde etkisi olduğuna inanılmaktadır. Erkekte de sperm DNA hasarını azaltıp sperm kalitesini artırmaya yönelik antioksidan takviyesi(L Karnitin gibi) çoğu zaman önerilmektedir.” dedi.

 Stres, bireyin üreme potansiyelini çeşitli mekanizmalar yoluyla, hormon sistemi, santral sinir sistemi ve bağışıklık sistemini etkileyerek azaltabilir açıklamasını yapan Çöğendez, sözlerini şöyle tamamladı:

“Fizyolojik olarak kronik strese maruz kalma üreme performansını etkilerken, akut stres özellikle ovulasyon döneminde istenmeyen durumlar ortaya çıkarabilir.Stres, hipotalamustan gonadotropin hormonu (GnRH) salgılanmasını, dolayısıyla hipofiz bezinden lüteinleştirici hormon(LH), folikül uyarıcı hormon(FSH) ve yumurtalıklar tarafından da östrojen hormon salınımını azaltır. Bu durumun doğurganlık üzerinde olumsuz sonuçları olmaktadır. Bu nedenledir ki stresle başa çıkmak çok önemlidir. Akupunktur, yoga, masaj, meditasyon, yürüyüş, günlük tutma gibi aktiviteler stresle başa çıkabilmenizde size faydalı olabilecek aktivitelerdir.”

 

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.