Temurci, konuşmasında 2018-2023 dönemi hakkında, “Biz şuna inanıyoruz: Bu yılların, bu geçtiğimiz beş yılın bu ülke için aslında ekonomik kayıplarla dolu bir yıl olduğunu düşünüyoruz. Ve, buradan üniversitedeki dostlara da sesleniyorum: Eğer birileri bir gün "Bir ekonomide ne yapılmamalı?" konulu bir tez hazırlarlarsa mutlaka bu geçtiğimiz beş yıla bir göz atsınlar. Aslında her şey burada.” ifadelerini kullandı.
Gelişmekte olan ekonomilere kıyasla Türkiye'deki yüksek enflasyona dikkat çeken Temurci, asgari ücretin belirlenmesinde bu durumun daha dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Konuşmasında ekonomik büyüme, yatırımlar, gelir adaletsizliği gibi geniş bir yelpazede konulara değinen Temurci, Türkiye'nin tasarruf açığı olan bir ülke olduğunu ve bu durumun dışarıdan borçlanma ihtiyacını artırdığını belirtti. Temurci, tasarruf ile ilgili, “Ben şunu açıkça ifade etmek isterim: Türkiye, tasarruf açığı olan bir ülke; bir ülkenin yatırım yapabilmesi için tasarruflarını artırması lazım. Peki, biz gayrisafi milli hasılaya oranla hem kamunun hem özel sektörün tasarruf miktarını artırabiliyor muyuz? Bakın, 2022 yılında bu rakam yüzde 30 civarındaydı, bu yıl yüzde 29,2 olacak, önümüzdeki yıl da yüzde 29,6 olacak yani tasarrufu artıramıyoruz. Tasarrufu olmayan bir ekonomi ne yapar? Borçlanır arkadaşlar; borçlanır. Bakın, evet, büyüyoruz. Evet, büyüyoruz ama olağanüstü dış ticaret açıkları vererek büyüyoruz. Evet, büyüyoruz ama yatırımla, üretimle, istihdamla büyüyemiyoruz; mutlaka ve mutlaka dışarıya borçlanarak büyüyoruz. Akla şu gelebilir: Yatırımlar ne aşamada?” ifadelerini kullandı. Ekonomik büyümenin sadece rakamsal bir değer olmaktan öte, kaliteli ve sürdürülebilir bir büyüme olması gerektiğini vurgulayarak, yatırımların düşük seviyelerde olduğunu, özellikle sabit sermaye yatırımlarının gerilediğini dile getirdi.
Dış ticaret açığı ve asgari ücretle ilgili eleştirilerde bulunan Temurci, yeni dönemdeki olumlu gelişmelere rağmen ülkede daha iyi bir ekonomik, demokratik ve hukuki tablonun gerekliliğini vurguladı. Temurci iktidarın enflasyon hedefi ile ilgili, “Buradan, milletimize de bunu duyurmak için ifade ediyorum: Bakın, yüzde 65 olarak bu yıl bizim yıl sonu bir enflasyon hedefimiz vardı, yüzde 68'e kadar marj koyduk. Önümüzdeki yıl, önce, orta vadeli programda, hatırlayın, enflasyon hedefi 2024 için 33 geldi, sonra "36 olacak." dendi ve şu anda bunun 42'ye kadar çıkabileceği söyleniyor. Bakın, sadece 2024 yılı için 33'le başlayıp 42'ye kadar çıkabilir dediğimiz bir enflasyon var. Allah aşkına, herkes elini vicdanına koysun, şu soruyu sorsun, iktidar mensubu arkadaşlara, özellikle Sayın Bakanımıza sesleniyorum: Yani, gelişmekte olan ekonomilerde yani bizim gibi ekonomilerde 2024 yılı enflasyonu ortalama ne öngörülüyor? Yüzde 7,8. Gelişmiş ekonomilerde 2024'te enflasyon ne öngörülüyor? Yüzde 3. İşte, öncelikle, bu tablo içerisinde siz asgari ücreti tespit ederken 2023 yılının ikinci yarısında minimum yüzde 32 enflasyon çıkacak, bu 32'yi alacaksınız -çünkü bu 32 çalışanın, emeklinin, dul ve yetimin cebinden gitti- bu 32'yi tutacaksınız; eğer yılda bir defa zam yapmak istiyorsanız o 42'yi bunun üzerine koyacaksınız, ondan sonra da bir refah payı koyacaksınız. 17 binden bahsediliyor.” ifadelerine yer verdi.
Hibya Haber Ajansı