Temurci, yeni Anayasa çalışmalarında Meclis’in millet adına kullandığı yasama, bütçe ve denetim haklarının tekrar kuşkuya yer bırakmayacak şekilde meclise devredilmesinin demokratik gelecek için hayati derecede önemli olduğunu vurguladı.
Konuşmasına bütçe açığı konusu ile başlayan Temurci, “Bütçe Açığıyla başlayalım: 2022 yılında bütçe açığımız 142.7 milyar TL idi. Bu yıl sonu tahmini bütçe açığı 1 trilyon 633 milyar. Şu an üzerinde konuştuğumuz 2024 yılı için ise bütçe açığımız 2 trilyon 652 milyar TL. İnanılması çok zor, ancak 2 yılda bütçe açığı yaklaşık 19 kat artmış bir devlet. Dünyada eşimiz, benzerimiz yok. OECD içinde de, ilk 20 ekonomi içinde de, meşhur kırılgan beşli içinde de, nereye bakarsanız bakın 2 yılda bütçe açığı bu hale gelmiş bir ülke yok.” dedi.
2016-2017’den sonra tek haneli enflasyon hiç görülmediğini ifade eden Temurci, “Bütçe açıklarını kapatmak için basılan gıcır gıcır paraları, bunun enflasyonu tetiklemesini. Artan enflasyonla birlikte nominal kamu harcamalarının hızla arttığını, buna mukabili gelirlerin arttıramadığını konuşabiliriz. Bütçe açıkları enflasyonu, enflasyon ise bütçe açıklarını arttırmıştır. Al gülüm ver gülüm birlikte 2 canavar yaratmış olduk. Bir parantez bu ülkede 2016-2017’den sonra tek haneli enflasyon hiç göremedik, korkumuz hep 3 haneye çıkması oldu. Sağ olsun orada da bir TÜİK’imiz var, inan inanabilirsen! Özetle enflasyon bütçe açıklarını arttırıyor. Kurdaki artış ise bütçe açıklarını felakete dönüştürüyor.” şeklinde konuştu.
“İlk 10 ekonomi içine girme hayalimiz varsa, herşeyin başı eğitim diyerek önce eğitim kalitemizi yükseltmemiz lazım.” diyen Temurci sözlerine şöyle devam etti:
“Eğitim performans verilerinde ilk 10’a 15’e giremezsek, ekonomide ilk 10’a asla giremeyeceğimizi bilerek hareket etmemiz lazım. Evet herşeyin başı eğitim diyoruz. Bütçe açığını kapatmak için dünya ile aramızdaki şu eğitim açığını kapatmak şart diyoruz. Peki eğitime ayırdığımız bütçede gözle görülür bir artış var mı? Uzun dönem eğitime GSMH’nın yüzde 3,5-4 kadar bir bütçe ayrılıyordu. Bu payın son 3 yıldır azaldığını yüzde 3’lerin altına düştüğünü görüyoruz. Bu ülkede öğrencilerimizin yüzde 19’u haftada en az bir öğün yemek yemiyor, yiyecek parası yok. Gelecek Partisi olarak okullarda 1 öğün yemek konusunu defalarca gündeme getirdik. Bu konuyu artık iktidar da gündemine alsın diyoruz.”
TBMM'de yapılan 2024 bütçesi üzerine gerçekleştirilen konuşmada, Selim Temurci, Türkiye'nin ekonomik durumu, bütçe açığı ve mali yönetim konularında kapsamlı bir değerlendirme sundu. Temurci, bütçe planlamasının temelinde yatan sorunları ele alarak, ekonomik sürdürülebilirlik adına atılması gereken adımları detaylandırdı.
Türkiye'nin bütçe açığına dikkat çeken Temurci, bu açığın kapanabilmesi için vergi politikalarının gözden geçirilmesi, tasarruf önlemlerinin alınması ve özelleştirmelerin hızlandırılması gibi ekonomik reformların kaçınılmaz olduğunu belirtti. Ayrıca, bütçe açığının bir sonucu olarak artan iç ve dış borçlara vurgu yaptı. Ülkenin 2023 itibariyle 6.2 trilyon TL'yi aşan borç yükünün ekonomik bağımsızlığı tehdit ettiğini ve acil çözümler gerektirdiğini ifade etti.
Faiz ödemelerinin bütçenin büyük bir kısmını kapladığını belirten Temurci, 2024 yılında bu ödemelerin 1 trilyon 254 milyar TL'yi aşmasının ekonomik kalkınma ve yatırım için ayrılan kaynakları kısıtladığını vurguladı. Bu durumun Türkiye'nin rekabet gücünü düşürdüğünü ve uzun vadeli ekonomik hedeflere ulaşmayı zorlaştırdığını ifade etti.
Konuşmasının son bölümünde Temurci, ekonomik krizden çıkış için somut önerilerde bulundu. Kamu harcamalarının kontrol altına alınması, israfın önlenmesi ve stratejik sektörlerde yapısal reformlar yapılması gerekliliğine vurgu yaptı. Ayrıca, vergi sisteminde adaletin sağlanması ve iş dünyasının desteklenmesiyle ekonomik istikrarın sağlanabileceğini belirtti.
Hibya Haber Ajansı