ABD Hazineleri, Fed’in son zamanlardaki agresif faiz artırımlarının ekonomiye zarar verebileceğine dair algılanan görüşler üzerine keskin bir şekilde yükseldi. Fiyat hareketi; dolar Endeksi’nde görülen geri çekilmenin ortamında zayıf ev fiyat verileri, Richmond Fed endeks verileri ve ayrıca Avrupa tahvillerinde görülen daha büyük kazançlar tarafından da desteklendi. Karşılaştırmalı UST 2Y getirisi %4,41’e gerilerken, çok izlenen UST 10Y getiriler %4,03’te gerçekleşti. Bu arada, 42 milyar dolarlık UST 2Y tahvil ihalesi 2,59x’lik (önceki altı ihale ortalaması: 2,57x) iyi teklif metrikleri gördü ve %4,46 (önceki: %3,133) faiz oranında gerçekleşti. Şu anda ABD Hazinesi’nin likidite ölçülerindeki bozulma nedeniyle bir Hazine geri alım programına başlamasıyla ilgili planlar tartışılıyor. Bu arada, 3 Kasım’da yapılacak FOMC toplantısında üst üste dördüncü kez 75 baz puanlık faiz artırımı olasılığı ~%80’e geriledi. Yarınki ilk işsizlik başvuruları verileriyle birlikte 3Ç22 GSYİH açıklamasına dikkat kayacaktır.
Fed’in şahin söylemleri ve likidite sorunları nedeniyle tahvil piyasasında daha kayda değer hareketler olduğunu gözlemliyoruz. UST getirisi bunun öncesinde %4,20’lere kadar ulaşmıştı, ancak son günlerdeki metrikler biraz daha getirilerin gerilemesinde etkili olmuş görünüyor. Öte yandan, temettü/hisse ve tahvil rotasyonu da önemli bir gösterge haline gelmiş durumda. Bu noktada risksiz getirilerin enflasyonun bir hayli altında kalması ana kıstas olarak ele alınıyor görünüyor. ROE ve ROA ile enflasyon karşılaştırmasında da hissedar geri alımları ile şirketlerin enflasyondan etkilenen bilanço göstergeleri faiz ile piyasa hareketleri arasındaki ilişkinin tam işlememesine neden oluyor.
Diğer yerlerde, JGB piyasası %0,25 eşiğini zorlamaya devam ederken BOJ da piyasada aktif durumda. Zamansız ve plansız tahvil alımları ile bu eşik korunmaya çalışılıyor. Bu tarz müdahaleler JGB getirilerini tekrar %0,25 altına indiriyor. Ancak tahvil piyasası likidite metrikleri ve Fed’in faiz artırımları diğer yerlerdeki getiri eşiklerinin korunmasını zorlaştıracaktır.
Türk varlıklarına bakacak olursak; lira gerileyerek sıkı bir işlem aralığında kalırken, oynaklık bir yıldan fazla bir sürenin en düşük seviyesine geriledi. Beklenen dalgalanmaların göstergesi olan lira bir aylık zımni oynaklık, Temmuz 2021’den bu yana en düşük seviyesine geriledi. Offshore yatırımcılar, Fed’in agresif sıkılaştırma kampanyasının sonuna yaklaşabileceği ve bankanın toplantısı öncesinde ABD Hazine getirilerinde düşüşe yol açabileceği konusunda spekülasyon yapmaya başladı. Türkiye’nin önemli bir risk göstergesi olan beş yıllık kredi temerrüt swapları, altı haftanın en düşük seviyesine geriledi.
Bu arada Türk bankalarının genel müdürleri Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Nureddin Nebati’yi, kendilerini devlet tahvili tutmaya zorlayan düzenlemeler konusunda “sistemik bir risk” konusunda uyardı.
· Fiyatlar indikatiftir. Alım / Satım sırasında piyasa koşullarına göre değişebilir.
Kaynak: Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı