Gelişme, tüm dünyada flaş haber olarak büyük ilgi gördü. İran ve Suudi Arabistan’ın diplomatik ilişkileri normalleştirme, iki ay içinde karşılıklı olarak yeniden büyükelçilik açacağı ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi için gereken tedbirleri birlikte ele alacağı belirtilen ortak bildiride, üç ülkenin, bölgesel ve küresel ölçekte barış ve güvenliğin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulaması da dikkat çekti.
Peki, üçlü diyaloğun lokasyonu niçin Beijing olarak seçildi? Çünkü Çin, geçmişten beri Ortadoğu ülkelerinin stratejik özerkliğine ve bölge ülkelerin aralarındaki sorunları diyalog ve istişare yoluyla çözmelerine destek veriyor. Bölgede çıkar arayışında bulunmayan Çin, bloklar arası zıtlaşmalardan uzak durarak, bölge ülkelerinin gerçek anlamda güvenilir dostu hâline geldi.
Suudi Arabistan ve İran, Ortadoğu’da yer alan büyük devletler. İki ülkenin uzlaşması, bölgesel barış ve istikrarın korunması için yeni bir olasılık, ihtilafların diyalog yoluyla çözülmesi için de müspet bir örnek sunarken, Ortadoğu’daki kaosun ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir “anahtara” dönüştü.
Suudi Arabistan ve İran arasındaki uzlaşma, hem her geçen gün kötüleşen küresel güvenlik durumu için büyük bir müjde hem de “diyaloğun ve barışın zaferi” oldu. Bu gelişme, dünyaya “Sorunların, askerî güce başvurarak değil, sadece diyalogla çözülebileceği” gerçeğini tekrar gösterdi.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı