Çocuğun gelişiminde sosyal ilişkilerin önemine işaret eden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, doğduğu andan itibaren çocukla iletişim kurulması gerektiğini söyledi.
Aydoğdu, “Sosyal ilişkiler çocukların gelişiminin bir parçasıdır. İnsan biyolojik, psikolojik ve sosyal bir canlıdır. Sağlıklı bir gelişimden bahsedebilmek için bu üç alanında desteklenmesi gerekmektedir.” dedi.
Çocuk mutlaka desteklenmelidir
Çocukların gelişimi için kurdukları sosyal ilişkilerin önemli olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Sosyal ilişkiler çocukların gelişiminin bir parçasıdır. İnsan biyolojik, psikolojik ve sosyal bir canlıdır. Sağlıklı bir gelişimden bahsedebilmek için bu üç alanında desteklenmesi gerekmektedir.” ifadesini kullandı.
Çocukların sosyal ilişkilerini doğru bir şekilde geliştirebilmesi için yapılması gerekenlere değinen Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, çocukla doğumundan itibaren iletişim kurmanın önemini vurguladı ve şu açıklamalarda bulundu:
“İnsanlar kendilerini sözel ve sözel olmayan iletişim kanallarıyla ifade ederler. İletişimin temeli de ailede atıldığı için çocuğumuz doğduğu ilk andan itibaren onunla sesimizi değiştirerek konuşmaya veya çeşitli mimikler ve yüz ifadeleri ile iletişim kurmaya başlıyoruz. Bebeğin büyümesiyle, çevresini fark etmeye başlamasıyla birlikte o da tepki vermeye başlıyor ve böylelikle iletişim çift taraflı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. Önce mimikleriyle, yüz ifadeleriyle veya ağlama, gülme gibi duygularla kendini ifade eden bebek büyüdükçe kelimelerle kendini ifade etmeye başlar hale geliyor. Bu noktadan itibaren sosyal çevreye de daha çok katılmaya başlayan bebek diğerleriyle iletişim kurmayı da öğrenir hale geliyor. Çocuğumuzda gelişmeye başlayan bu iletişim kurma ve iletişimi sürdürebilme becerilerinin desteklenmesi için sosyal ortamlara dahil olmanın çok büyük bir önem derecesine sahip olduğu unutulmamalıdır.”
Çocukla sürekli iletişimde olunmalı
Ailelerin çocuklarının sosyal gelişimi için onlarla sürekli iletişim halinde olması gerektiğini ifade eden Aydoğdu, “Bu iletişimin temelinde çocukların kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebilmelerine yönelik ifadeler olmalıdır. Çocuklar uygun zamanda ve duruma uygun tepkilerini, duygu ve düşüncelerini ifade edebilmeyi ailelerinin rehberliğinde öğrenmektedir.” şeklinde konuştu.
Sosyal ortama girmek istemeyen çocuklara dikkat!
Çocukların bazen sosyal ortama girmek istemeyebileceğini kaydeden Aydoğdu, bunların nedenlerinin iyi anlaşılması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Aileler bu durumları gözlemlemeli ve nedenlerini anlamaya yönelik çalışmalıdır. Bazen de çocuklar girdikleri sosyal ortamda konuşmamayı seçebilirler, sorulan sorulara en kısa cevapları vererek ortamdan uzak durabilir veya tek başına oynamayı tercih edebilirler. Çocukların bu davranışıyla birlikte; göz teması kurmaktan kaçınma, ellerde terleme, kendini ifade etmeye çalışırken kekeleyebilme gibi başka davranışlar da gözükebilmektedir. Bu durumların temeli bazen aileler tarafından mizaca bağlanarak açıklanabilmektedir. Eğer çocukta bu durumlar gözlemleniyorsa bir uzmana danışılmalıdır.”
Hibya Haber Ajansı