Han Ziyong, Tianshan web sitesi ve Xinjiang Günlüğü gazetesine verdiği özel röportajda, çağın değişiklikleriyle birlikte somut olmayan kültürel mirasların çağın ortamında sonraki kuşaklara aktarılması, yaşamın somut olmayan kültürel miraslar ile güzelleştirilmesi, köylü ve çobanların somut olmayan kültürel miraslar ile zenginleşmelerine yardım sağlanması ve somut olmayan kültürel mirasların tüketim alanında rol oynamasının sağlanması gerektiğini belirtti.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Kültür ve Turizm İdaresi ile Çin Ulusal Sanat ve El Sanatları Müzesi ve Çin Somut Olmayan Kültürel Miraslar Müzesi arasında kısa süre önce stratejik bir iş birliği çerçeve anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre, iki taraf, Xinjiang’da somut olmayan kültürel miraslar için müze inşası, somut olmayan kültürel mirasların aktarıcılarının yetiştirilmesi, seçkin geleneksel kültürlerle ilgili araştırmalar ve somut olmayan kültürel mirasların korunması, aktarılması ve kullanılması alanında ilgili araştırma ve uygulamalar konusunda iş birliği yürütecek.Çok sayıda somut olmayan kültürel miraslara sahip Xinjiang bölgesi, Çin’in somut olmayan kültürel miras kaynakları hazinesinde bir incidir. Han Ziyong, Xinjiang’ın somut olmayan kültürel miraslarının çeşitli etnik gruplardan vatandaşların geniş kapsamlı temasları, iletişimi ve derin entegrasyonunun yansıması olduğunu, örneğin, Uygur Makam Sanatı ile Han ve Tang hanedanlıkları dönemine ait Daqu olarak adlandırılan “büyük müzik yapıtı”nın doğrudan ilişkisinin bulunduğunu, Uygur Oniki Makamı’nın her serisinde yer alan “Çong Nağme” bölümünün Daqu anlamını taşıdığını belirtti.
Daha sonra Merkez Ova bölgesindeki Daqu sanatı gittikçe gelişerek opera haline dönüşürken, Makam Sanatı ise Daqu ve divertimento tarzını koruyarak, Han ve Tang hanedanlıklarına ait şarkı, dans ve müziği birleştirmeyi sürdürdü ve “yaşayan bir fosil” haline gelmiştir.
Makam sanatı, Çin ulusunun müzik ve dans sanatının bir parçası olduğu gibi, Xinjiang’ın çok sayıda somut olmayan kültürel miraslarının hepsi çeşitli etnik gruplar arasındaki değişim ve entegrasyon sürecinde daha da gelişirken, içeriği zenginleşerek daha da renkli hale geldi ve Çin ulusunun kültür hazinesine katkı oldu.
Han Ziyong, “Günümüzde somut olmayan kültürel mirasları incelediğimizde ve aktardığımızda, somut olmayan kültürel mirasların yaratıcı dönüşümünü ve yenilikçi gelişimini gerçekleştirmek için, onu yeni çağın yeni koşullarında aktarmalıyız, bu süreçte mirasları insanlarla, şeylerle ve yaşamla buluşturmalıyız” dedi.
Örneğin, Konghou ve Pipa dahil iki müzik çalgısının gelişim sürecinde çalgının şekli ve çalma yöntemi durmadan değişti. Han Ziyong, somut olmayan kültürel mirasların dinamik bir süreç geçtiğini savunuyor. Han Ziyong, “Kültür akışkandır, dolayısıyla sadece akışkanlığını sürdürebildiğimizde, bir somut olmayan kültür mirası gelişir ve seçkin kültürel sonuçlar elde edilir. Somut olmayan kültürel mirasların sonraki kuşaklara aktarılma sürecinde, mirasların kültürel genleri korunmalı, yeni değişim ve gelişmelere sürekli ayak uydurulmalıdır. Ancak böylelikle somut olmayan kültürel miraslar gençleşip, daha çok insan tarafından kabul edilip aktarılabilir” dedi.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı