Son günlerde üst üste meydana gelen saldırılar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) bireysel silahlanma kültürünü bir kez daha gündeme getirdi. Gün geçmiyor ki, ABD’den bir silahlı saldırı haberi duymayalım. Tam da bu satırları yazmaya başlamışken yeni bir saldırı haberi Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia şehrinden geldi. Silahlı saldırıda 3 kişinin hayatını kaybettiği ve 11 kişinin yaralandığı bildiriliyor.
ABD Anayasası ve kanunları bireysel silahlanmayı koruyor. Amerikan Anayasası’na göre, “Bireylerin silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilemez.” Silah reformu, ABD Başkanı Joe Biden’ın seçildikten sonraki ilk 100 gün hedeflerinden biriydi. Ancak bugüne geldiğimizde hedefinin gerçekleşmediğini görüyoruz. Ayrıca silahlanma yasasının değiştirilmesi pek çok kez gündeme getirilmesine rağmen, politikacılar siyasi kariyerlerini gözeterek bu konuda girişimde bulunmadılar.
ABD’LİLERİN YARISI SİLAH SAHİBİ
Diğer yandan, unutulmamalı ki, ülkenin en güçlü lobilerinden olan silah üreticileri de değişimin önündeki en büyük engellerden biri. Amerikan siyasi sistemini iyi bilen ve buna göre örgütlenen lobi kuruluşları Başkanlık ve Kongre seçimlerinde etkili olurken ABD, gerek ülke içinde gerekse de tüm dünyada silah ticaretinden önemli gelirler elde ediyor. ABD’deki silah lobisinden söz ederken güçlü kuruluş “Ulusal Silah Birliği (NRA)” unutulmamalı. Çünkü, NRA’nın Amerika’da Yönetim ve Kongre üzerinde ciddi bir etkisi bulunuyor. Özetle, silahlanma yasasının değişmesinin önünde çok fazla engel var.
ABD, daha birkaç yıl öncesine kadar büyük marketlerde bile silah satılıyor olması ve silah alma protokolünün basit olması nedeniyle eleştiriliyordu. İsteyen herkes kısa bir güvenlik araştırmasının ardından silah sahibi olabiliyorken, nüfusun yarısının evinde silah bulunduğu da bilinen bir gerçek.
SİLAH LOBİSİ VE AMERİKAN KONGRESİ
Bireysel silahlanmanın serbest olması konusunda üretici firmalar tarafından propaganda yapılıyor. ABD’de bireysel silahlanma sorunu uzun yıllardır mevcut ve sadece “Özgürlük” adı altında bu tarz silahları alıp satmak, hem Avrupa hem de Amerika’da çok sık karşılaşılan bir durum. Silahlanma konusunda katı davranan ülkelerde bile, neredeyse her gün ruhsatsız ya da ruhsatlı silahlarla birtakım suçlar işleniyor. ABD’lilerin dünyadaki mevcut 857 milyon sivil silahın 393 milyonuna sahip olduğu tahmin edilirken, bunun da dünyadaki sivil silah stokunun yaklaşık yüzde 46’sına tekabül ettiği düşünülüyor. Bu veriler ışığında yaşananların toplumsal psikolojiyle de yakından ilgili olduğunu söyleyebiliriz.
Irkçı nefret suçları ABD’de sıradanlaşırken, silahlı şiddet ise ülkede adeta salgın haline geldi. İnsan hakları sorunu olan silahlı şiddeti kontrol altına almak için siyasetçilere büyük sorumluluk düşüyor. Saldırılar giderek artarken, iki saldırı arasındaki zaman azalıyor ve kayıpların sayısı da ne yazık ki, artıyor. Bu kadar olay yaşanırken neden silah satışı sınırlanamıyor ya da ne olmalı ki, bireysel silahlanmanın önüne geçilebilsin?
ABD ANAYASASI BİREYSEL SİLAHLANMAYI KORUYOR
ABD sivillerin en çok silah sahibi olduğu ülkeler listesinde açık farkla ilk sırada yer alıyor. Silah edinmenin yaygın olmadığı ülkelerde yaşayanlar için, ABD’de silah edinmenin bu denli kolay olduğunu görmek şaşırtabilir. Yine şaşırtabilecek bir başka veri de ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri ile Ulusal İntihar Önleme Derneği’ne göre, ateşli silahlarla meydana gelen intiharların ABD’deki tüm intiharların neredeyse yarısını oluşturması.
“Silahsever bir toplum” olarak bilinen Amerika’da silah denetim yasası gerçekleşebilir mi? Silahlı şiddet neden kontrol altına alınamıyor? 2022 yılında bir “sürpriz” yaşanır mı? İşte bu soruların yanıtını zaman gösterecek.
Kaynak Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı