enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,2496
EURO
36,7529
ALTIN
2.964,38
BIST
9.618,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
12°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
9°C
Cuma Hafif Yağmurlu
9°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
9°C

Sık idrara çıkıyorsanız dikkat edin

Sık idrara çıkıyorsanız dikkat edin
04.07.2022 11:00
158
A+
A-

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ali Yıldız, aşırı aktif mesane hakkında bilgilendirdi.

Dr. Ali Yıldız’ın bilgilendirmesi şöyle:

“Aşırı aktif mesane nedir, neden olur

Mesane böbreklerden üretilen idrarı depolayan organdır. Kas yapıdan oluşur, kese şeklindedir ve yaklaşık 500 cc idrar depolayabilir. Aşırı aktif mesane ise, adından anlaşılabileceği gibi idrar kesesinin depolama fonksiyonlarında ortaya çıkan problemler nedeniyle normale göre daha fazla (aşırı) çalışması olarak tanımlanabilir. Aşırı aktif mesanenin şikayetleri, sık idrara gitmek, ani idrara sıkışma hissi, tuvalete yetişemeden idrar kaçırma, gece idrara kalkmak gibi semptomların birkaçını barındırabilir.

Aşırı aktif mesane sendromu için birkaç risk faktörü vardır: Yaşın artması, diyabet, genişlemiş prostat, idrar yolu enfeksiyonu, gebelik, doğum ve fazla kilo aşırı aktif mesane riskini artırabilmektedir. Ayrıca bazı genetik faktörlerin, insanları aşırı aktif mesaneye ve idrar tutamamaya karşı daha duyarlı hale getirdiği de ortaya çıkarılmıştır. Yani genetik faktörler de önemlidir.

Normalde bir insanın idrara çıkma sıklığı gün boyunca 4-8 kez arasında olmalıdır. Geceleri kalkıp birden fazla tuvalete gitmek ya da gün boyunca 8 kezden daha fazla idrara çıkma durumu idrar sıklığının normalden fazla olduğunu gösterir.

Günde en az 1,5-2 litre sıvı tüketilmelidir. Gece uyumadan dört saat önce sıvı alımından kaçınılmalı, yatmadan önce mesane boşaltılmalıdır. Akşam saatlerinde sulu meyve ve sebze tüketiminden uzak durulmalıdır. Aşırı kafeinli, asitli, baharatlı yiyecek ve içecekler ile aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Fiziksel aktivite artırılmalı, kilo vermeyi destekleyecek şeklide dengeli ve düzenli beslenilmelidir. Varsa sigara alışkanlığından vazgeçilmelidir. Kronik kabızlık ve tuvalete çıkarken zorlanmanın önlenmesi için diyete lifli gıdalar eklenmelidir.

Bu şikayetler topluluğunun bütün şikayetleri ortadan kaldıran tek bir tedavisi maalesef mümkün değildir. Bu nedenle hastanın şikayetlerinin başlanan tedaviden sonra takibi oldukça önemlidir, çünkü tedavi başarısı kişiden kişiye değişecektir. Hastalığın birden fazla tedavi yöntemi bulunur, fakat hastadan öncelikle yaşam tarzında değişiklikler yapması ile pelvik egzersiz alışkanlığı geliştirmesi istenir. Bunlara ek olarak ilaç tedavisi de uygulanabilir. Bütün bu tedavi yöntemlerinin sonuçsuz kaldığı hastalarda mesane botoks uygulamaları ve sinir iletimini azaltan cerrahi müdahaleler tercih edilebilir. Bazı durumlarda mesanenin büyütülmesi de etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir.

Aktif mesane sorunu botoks ile tedavi edilebilir mi

“Clostridium botulinum” adlı bakteriden elde edilen ve tıbbi bir protein olan botoks, dünyada ve Türkiye’de yalnızca kozmetik amaçlı değil, nöroloji ve üroloji gibi alanda da etkin bir tedavi yöntemi olarak tercih edilmektedir. Günümüzde aşırı aktif mesane sorununda da botoks önemli tedavi seçenekleri arasına girmiştir. Botoks, mesane kası içine enjekte edildiğinde o kas veya kas gruplarının sinirlerini geçici olarak devre dışı bırakıp, istemsiz hareketleri ve aşırı kasılmayı ortadan kaldırır. Bu etkiyi, sinir uçlarında bulunan asetil kolin denilen maddenin salınımını durdurarak sağlar. İşlemin hastane şartlarında ve ameliyathanede yapılması önemlidir. Tedavi sonrası hastaların büyük çoğunluğunda idrara çıkma ve idrar kaçırma sorunları azalır ve çoğu zaman tamamen iyileşme sağlanır. Bazı hastalarda işlem sonrası idrar yapmada zorluk yaşanabilir. Ancak bu geçici bir durumdur ve 10-14 gün içerisinde şikayetler tamamen ortadan kalkar. Etkinliği ise 6 ila 12 aya kadar devam eder. Bu tedaviden fayda gören hastalarda ilacın etkinliği geçtikten sonra tekrar enjeksiyonlar gerekebileceği bilinmelidir.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.