Dünyanın farklı ülkelerinden 1000 şefin aday gösterildiği ve 700 şefin değerlendirildiği Gastronominin Nobel’i olarak adlandırılan Basque Culinary World Prize (BCWP) 2023'ün kazananı Şef Ebru Baybara Demir oldu. Şef Ebru Baybara Demir bu ödülü Türkiye’ye taşıyan ilk Türk kadın şef oldu.
Mardin'de gastronomi alanında hayata geçirdiği dikkat çekici projelerle sosyal kalkınma ve biyoçeşitliliği desteklerken kültürel entegrasyona da katkı sağladı. Şef Baybara Demir, Şubat 2023’te meydana gelen yıkıcı depremin ardından başlayan destek çalışmasının yanı sıra yirmi yılı aşkın süredir, mülteci entegrasyonu, iklim değişikliğinin toprak üzerindeki etkisi ve toplumsal kalkınma odaklı projeleriyle bugüne kadar birçok konuya gastronomi odaklı çözüm üretmek için çalıştı.
Ayrıca Şef Nicole Pisani (Birleşik Krallık) ve Şef Heidi Bjerkan (Norveç) projeleriyle jüri tarafından özel mansiyon ödülüne layık görüldü. Şef Pisani, hem bedeni hem de zihni beslemeye odaklanarak okuldaki çocuklara yönelik yemek hizmetlerinde devrim yaratmaya yönelik projesi Chefs in Schools, Şef Bjerkan ise döngüsel ekonomiye odaklı uyguladığı restoran modeliyle küçük üreticiyi, sosyal girişimciyi ve eğitimcileri birleştiren gastronomi anlayışıyla oluşturduğu vizyoner girişimi Vippa ile mansiyona hak kazanmış oldu.
Dünya basınında "Gastronominin Nobel'i" olarak adlandırılan ve bu yıl 8’incisi düzenlenen BCWP, gastronominin dönüştürücü gücünün etkisini, mutfak dışında da kullanan şeflerin ilham verici hikayelerini dünyaya duyurmayı amaçlıyor. İspanyol Bask Hükümeti ve Bask Culinary Center tarafından sunulan 100 bin euro ödül, kazanan şefin belirleyeceği projeye yatırım desteği sağlamak için kullanılacak. 2023 kazananı, Basque Culinary Center ve Yoshihiro Narisawa tarafından Tokyo, Japonya'da düzenlenen ve sektörün önde gelen isimlerini bir araya getiren Gastronomi Zirvesi "Traditions in Motion"da açıklandı. Bu yılki seçim, şef Joan Roca'nın başkanlık ettiği ve dünyanın en etkili şeflerinin yer aldığı Basque Culinary Center'ın Uluslararası Konsey üyelerinden oluşan özel bir ekip tarafından gerçekleştirildi.
Şef Ebru Baybara Demir ödül hakkında şunları söyledi:
“Gastronomi dünyasının Nobel'i sayılan Basque Culinary World Prize'a beni layık gören jüriye teşekkürlerimi iletiyorum. Bu ödül, gıdanın ve yemek pişirmenin insanların yaşamları ve toplumlar üzerindeki önemli etkisini vurguluyor. Bunu ilk kez 25 yıl önce, bir grup kadının bana inanarak yola çıktığı Mardin'de öğrendim. O günden bu yana yolculuğum, topraktan tabağa ve yeniden toprağa uzanan gıdanın yaşam döngüsünde insana, çevreye ve topluma fayda sağlayan girişimlere adandı.”
Joan Roca, Jürisi Başkanı, “Ebru, insanlığın, bağlılığın ve gücün olağanüstü bir örneğidir. Buna ek olarak, gastronomide farklı alanları birbirine entegre etme başarısı, iklim değişikliğinin ilerlemesine karşı bir savunma olarak biyoçeşitliliğin önemini ortaya koymanın yanı sıra, kullandığımız malzemelerin nasıl beslendiği konusunda toprağın önemini de vurgulamaktadır. Çalışmaları, toprağını bırakma zorunda kalan insanların entegrasyonunda gıdanın nasıl kullanılabileceğini ve kalkınma fırsatları yaratma becerisini vurguluyor. Çabaları, farklı kültürler arasında diyalog için alan yaratmada yemek yapmanın rolünü de ortaya koyuyor. Ebru'nun çalışmaları son yirmi yıldır bu konulardaki soruları yanıtlıyor, tutarlı ve ısrarlı bir şekilde ortak sorunların ele alınmasında bağlantı kurmanın, iş birliğinin ve sinerjinin ne kadar merkezi olduğunu gösteriyor." dedi.
Joxe Mari Aizega, Basque Culinary Center Genel Müdürü, şunları ekledi:
"BCWP'nin 8’incisinin kazananını seçerken büyümeye ve güçlenmeye devam eden BCWP topluluğuna tanıklık etme heyecanıyla doluyduk. Sekiz yıl önce gastronominin sosyal boyutunu ortaya çıkartmak amacıyla BCWP ödülünü oluşturduk. Bu süre içinde dünyanın 42 ülkesinden 800 erkek ve kadından adaylık başvuruları aldık. Bu yıl da, Ebru, Nicole ve Heidi gibi bugünün ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefleyen profesyonellere olan sorumluluğumuzu sürdürüyoruz. İlham veren hikayeleri ve deneyimleriyle bu üç şef de mutfakta yaratılan sosyal etkiyi, girişimcilik yeteneklerini, bilgilerini ve yaratıcılıklarını kullanarak sosyal entegrasyonu, sürdürülebilirliği ve gastronomi eğitimine katkı yaratıyor.”
Bittor Oroz, Bask Hükümeti Tarım, Balıkçılık ve Gıda Bakan Yardımcısı ise “Bu ödül, Bask toplumu tarafından paylaşılan kapsayıcılık, kararlılık ve iş birliği gibi değerleri Bask Ülkesi imajıyla ilişkilendirmeyi amaçlayan ve Bask Ülkesinin EUSKADİ BASK ÜLKESİ Stratejisinin önemli bir bileşenidir ve bu, uluslararası düzeyde onu bizim kartvizitimiz haline getirir. Uluslararası düzeyde. Bu ödül sayesinde, küresel varlığımızı ilerletiyor ve gastronomide lider olarak güçleniyoruz. Gastronomi, besin zincirinde çok önemli bir bağlantı olarak görüldüğünde, yeni bakış açıları ortaya çıkararak ve hepimizi etkileyen toplumsal sorunları ele alarak dönüştürücü bir değişim sağlar. Bask Ülkesi, çabaları birleştirerek ve sürdürülebilir insani gelişmenin küresel arayışına katkıda bulunarak değişimin temsilcisi olmayı hedefliyor.” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı