Akbelen’de yaklaşık 40 bin ağacın kesildiğinin tespit edildiğini açıklayan Rızvanoğlu, iktidara “2.5 yıllık kömür için Akbelen’i katletmeye değer miydi?” diye sordu.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu, Türkiye Büyük millet Meclisi'nde (TBMM) yaptığı basın açıklamasında, Muğla'nın Milas ilçesindeki İkizköy'de, maden sahasının genişletilmesi için yapılan ağaç kıyımına tepki gösterdi.
Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Sayın Hüsrev Özkara’nın yaptığı çalışma sonucu Akbelen’de yaklaşık 40 bin ağacın kesildiğinin tespit edildiğini açıklayan Rızvanoğlu, “İktidar tarafından ormanlar konusunda Anayasa ve uluslararası taahhütler açıkça çiğneniyor” dedi.
Rızvanoğlu yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
‘Yöre halkı ile yan yan gelerek mücadelelerine yerinde destek oldum’
“Akbelen’de İkizköylüler 4 senedir mücadele veriyor. Ve tam 2 senedir doğa nöbeti tutuyorlar. Bu mücadelenin belli noktalarında ben de Akbelen Nöbeti’nde yöre halkı ile yan yan gelerek mücadelelerine yerinde destek oldum. Onları dinledim. Meclis’teki ilk konuşmamı da Akbelen hakkında yaptım. Yöre halkının sesi olmaya çalıştım. Başından beri de süreci yakından takip ediyorum. 24 Temmuz sabahı tam da nöbetlerinin ikinci senesi dolmuşken yöre halkı o sabaha kuş sesleriyle başlamadı. Testere ve motor sesleri tüm alanı kapladı. Yöre halkı kesimi önleyebilmek için günlerce ağıtlar yaktı ama nafile. Ne yazık ki, Akbelen Ormanı adeta kıyıma uğradı.”
‘İkizköylüler geleceklerini korumak için direniyorlar’ Diyen Rızvanoğlu, “Akbelen meselesi çok boyutlu bir konu. Ama en önemli boyutu yöre halkının hayatlarının kökten değişecek olması. Bu bölgedeki termik santraller için 20’ye yakın köy yerinden edildi. Bu köylerde geleneksel yaşam sonlandırıldı, kültürler kayboldu. İnsanlar baba ocaklarından edildi. İkizköylüler de kaderleri aynı olsun istemiyor. Yöre halkı burada kalmak, ekmek, biçmek ve kendi topraklarında temiz hava solumayı arzuluyorlar. Yaşamlarının bir günde değişmesine razı değiller. Yani kısacası sürgüne gitmek istemiyorlar. İkizköy’de insanlar iktidarın onlara dayattığı çevre sürgününe karşı çıkıyorlar. İkizköylüler zeytinliklerini, ormanlarını, tarım alanlarını, yaşamlarını ve daha da önemlisi geleceklerini korumak için direniyorlar. Çünkü yaşam alanları; şirketlerin doyumsuzluğuna kurban ediliyor. Sadece bir şirketin çıkarları için köylünün hayatı darmadağın ediliyor.” ifadesini kullandı.
Hibya Haber Ajansı