enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
11°C
Salı Az Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C

Resesyon endişeleri ve küresel enflasyon ortamı

Resesyon endişeleri ve küresel enflasyon ortamı
A+
A-

Faiz indirme perspektifi, enflasyon ve yavaşlama riskleri

-TCMB faiz indirimi ve sonrası

-Kredilere ve dövizden dönüşüme yönelik önlemler

-Enflasyonda yüzde 80 bandı

-OVP tahminleri

Lirada bu yılın çoğunluğunda yaşanan sert değer kaybına ve artan enflasyon tetiklenmelerine rağmen, Merkez Bankası Ağustos PPK toplantısında şok bir indirim yaptı. Aralık ayından bu yana yüzde 14’te tutulduktan sonra yüzde 13’e düşürülen politika faizi rasyonalitesi ekonomide yavaşlama belirtilerine bağlanırken, artan enflasyona karşı acil bir sıkılaşmanın planda olmadığını ve benzer perspektifte indirimlerin de olabileceğini gösterdi.

Türkiye ultra gevşek bir para politikası ile büyümeyi önceliklendirirken, 2Ç22’de yüzde 7,6 oranında büyüme kaydederek G-20 içerisinde ilk sırada yer aldı. 3Ç22’de ise ekonomide ivme kaybı çok yüksek bir ihtimal ve öncü göstergeler eşiğinde de imalat sanayiinde yavaşlama belirtileri gözlemlenmekte. Yeni siparişler, koronavirüs pandemisinin ilk dalgasından bu yana en kötü performansını göstermekte ve Avrupa’da durgunluk tehdidi, şu anda Türkiye’nin toplam ihracatının aslan payını oluşturması açısından sektörel üretim eğilimlerini ve net ihracat performansını olumsuz etkileyebilir.

Türkiye’nin ekonomik yapısı gereği ihracat gelirlerimiz Euro, ithalat maliyetlerimiz ise dolar cinsindendir. Bu durum Türkiye’nin net ihracatını olumsuz etkilemektedir. Dış talep ve net ihracatın katkısının azalması ekonomik büyümede yavaşlamaya neden olabilir. Küresel arz şoklarından kaynaklanan fiyat riskleri, enflasyon tahminlerimizi temkinli bir zemine oturtmamıza neden oluyor. Doğalgaz ve elektrik zamları TÜFE’ye doğrudan etki edecek ve üretici fiyatlarına aylık etki yapacaktır.

Genel olarak enflasyon planı, makroihtiyati tedbirlerin ve dış faktörlerin enflasyon baskılarını azaltmasına dayandırılıyor. Rusya’nın Şubat ayında Ukrayna’yı işgal etmesinin neden olduğu emtia fiyatlarındaki küresel ralli hala karar alıcılar tarafından enflasyonun asıl sorumlusu olarak görülmektedir ve bu nedenle enflasyona karşı faizlerin içinde bulunduğumuz dönemde düşük kalmasına izin verilmektedir. Rusya’dan nükleer santral inşası için yapılan para transferlerinin ardından, Türkiye’nin brüt döviz rezervlerinde kısa süreliğine görülen bir artış da bu perspektifin uygulanmaya devam edilmesi açısından Merkez Bankası’na belli bir güven aralığı vermiş olabilir.

Merkez bankası, daha yüksek oranlar yerine, kredi büyümesinin yavaşlamasına yardımcı olan makroihtiyati önlemler aldı. Ayrıca, endirekt müdahaleler ve tasarruf sahiplerini liradaki zayıflıktan koruyan devlet destekli hesapların halen ana önlem paketinde yer tutmaya devam ediyor. Bu kapsamda Merkez bankası lira cinsinden tasarrufları teşvik etmek amacıyla döviz zorunlu karşılıklarını revize etti. Ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Türk lirası mevduat/katılım fonu oranlarının toplam mevduatın yüzde 50’sinin altında kalması durumunda bankaların döviz zorunlu karşılıklarından yıllık yüzde 3 komisyon tahsil edecek. Hareket, lira mevduatını artırmayı hedefliyor ve Merkez bankasının ‘liraizasyon’ stratejisi dahilinde olarak görünüyor.

KKM’lerin çözülmemesi, sisteme girişlerin devam ederek liraizasyon sağlanması çalışmaları ve gerekli koşullarda bankaları da dönüşüme katkı vermeleri için ek kural ve yükümlülüklerle etkin kılma yönündeki önlem planlarının devam edebileceğini düşünürüz.

Manşet enflasyon ve başlıca alt katmanları. Kaynak: Bloomberg, TÜİK

Yeni üç yıllık Orta Vadeli Programa göre, 2022 tüm yıl için enflasyon tahmini yüzde 65’e yükseltildi. Hükümet enflasyon oranının gelecek yıl ise yüzde 24,9’a düşeceğini düşünüyor. Bir yıl önceki aynı raporda, 2022 enflasyonunun sadece yüzde 9,8 olacağı tahmin ediliyordu. Merkez bankası Temmuz ayında 2022 yılsonu enflasyonunu yüzde 60,4 olarak tahmin etmişti. GSYİH büyümesi bu yıl ve önümüzdeki yıl yüzde 5 olması bekleniyor. Cari açığın GSYH’ye oranının 2022’de yüzde 5,9 ve 2023’te yüzde 2,5 olması bekleniyor. Uygulanan mevcut para ve maliye politikaları ekseninde enflasyonun ne şekilde düşürüleceği tam olarak açıklığa kavuşturulabilmiş değil. Şu andaki TL üzerindeki yoğun değer kaybı baskısı ve yüksek cari açık düşünüldüğü zaman da kur seviyelerinin enflasyon üzerinde baskı oluşturması muhtemel görünüyor.

Bütçe tarafına bakıldığında ise, ilk 7 ayda verilen fazlaya rağmen yılın tamamına dair yapılan öngörüler kalan aylarda büyük bir harcama performansı olabileceğine işaret ediyor. Bu durum 2023’te de geçerli olacak görünüyor, gelecek yıl için de bütçe açığının milli gelir içinde yüzde 3,5 paya sahip olması bekleniyor.

Yükselen arz şokları, liranın istikrarsızlığı, büyümeyi hedefe alan politikalar, seçim öncesinde artabilecek ekonomik teşvikler, düşük faizlerle artırılmak istenen ucuz kredi büyümesi gibi nedenlerle enflasyon risklerini ön planda tutuyoruz. Avrupa’da büyüyen ekonomik riskler ve beklenen resesyon ile beraber de büyüme göstergelerinin zarar görebileceğini düşünüyoruz.

Gelişmekte Olan Piyasalar

-Gelişen piyasalarda yatırım riski

-Enflasyonist ortam

-Fed kaynaklı finansal koşullar

Mevcut konjonktürel değişiklikler, gelişmekte olan piyasaların görünümünü daha belirsiz hale getirdi. Bu ülkeler aynı zamanda yüksek enflasyon ve önemli ölçüde yüksek kamu borcu ile karşı karşıyadır. Gelişmekte olan piyasalardaki ortalama brüt devlet borcu, 2019’dan bu yana neredeyse 10 puan artarak, ülkeler arasında büyük farklılıklar göstermekle birlikte 2021 sonunda GSYİH’nın tahmini yüzde 64’üne ulaştı. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri’nin aksine, ekonomik iyileşmeleri ve işgücü piyasaları daha az sağlamdır. Birçokları için dolar borçlanma maliyetleri düşük kalırken, yerel enflasyon ve istikrarlı dış fonlama konusundaki endişeler, Brezilya, Rusya ve Güney Afrika dahil olmak üzere birçok gelişmekte olan piyasanın faiz oranlarını yükseltmeye başlamasına neden oldu.

Yanıt olarak daha hızlı Fed faiz artışları, finansal piyasaları sarsabilir ve küresel olarak finansal koşulları sıkılaştırabilir. Bu gelişmeler gelişmekte olan piyasalarda sermaye çıkışlarına ve para biriminin değer kaybetmesine yol açabilir.

Ukrayna’daki savaş ve ilgili yaptırımlar, emtia fiyatlarında keskin bir artışı tetikledi ve bu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki ülkelerin, özellikle de bölgenin petrol ithalatçılarının karşılaştığı zorlukları artıracak. Yüksek enflasyon, yükselen emtia fiyatlarının en doğrudan etkilerinden biridir. Gıda fiyatları, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri hariç, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da geçen yılki manşet enflasyondaki artışın yaklaşık yüzde 60’ını oluşturdu.

 

Gelişmekte olan ülkelerin enflasyondan arındırılmış (reel) faiz karşılaştırması. Kaynak: Bloomberg

 Gelişmiş ekonomiler: Agresif politika furyası

-Mevcut enflasyon durumu

-Fed ve ECB’nin duruşu, Fed toplantısından beklenti

-Enerji durumu

-Durgunluk korkuları

Avrupa Merkez Bankası mevduat faizini yüzde 0,75’e yükseltti ve talebi azaltmak için faiz oranlarını daha da artırmayı bekliyor. Bunun nedeni, enflasyonun çok yüksek olması ve uzun süre hedefin üzerinde kalma ihtimalidir. Çoğu ekonomist 75 baz puanlık bir artış öngörmüştü. ECB, kuruluşundan bu yana ilk kez faiz oranlarını 75 baz puan artırdı.

ECB enflasyonu,

-2022’de yüzde 8,1 (önceden yüzde 6,8)

-2023’te yüzde 5,5 (önceden yüzde 3,5)

-2024’te yüzde 2,3 (önceden yüzde 2,1) bekliyor.

ECB GSYİH’yi şu noktada görüyor:

-2022’de yüzde 3,1 (önceden yüzde 2,8)

-2023’te yüzde 0,9 (önceden yüzde 2,1)

-2024’te yüzde 1,9 (önceden yüzde 2,1)

ECB, ekonominin bu yıl önemli ölçüde yavaşlayacağını teyit ediyor:

Yüksek enflasyon firmaların üretimini ve insanların harcamalarını azaltıyor. Ekonomimizin yeniden açılmasının destekleyici etkisi zayıflayacaktır. Dünyanın geri kalanından gelen daha az talep ekonomiye baskı yapıyor. Görünüm çok belirsiz olduğu için insanlar ve işletmeler çok daha az kendinden emin.

Avrupa Komisyonu, soğuk bir kışla birleştiğinde Rusya’nın Avrupa’ya gaz arzının tamamen kesilmesinin, ülkeler önceden hazırlık yapmamaları halinde ortalama AB gayri safi yurtiçi hasılasını yüzde 1,5’e kadar azaltabileceğini söyledi. Avrupa, yapabileceği tüm alternatif gaz kaynaklarını sıraladı: Amerika Birleşik Devletleri’nden gemi ile gelen LNG sevkiyatları ve Norveç ve Azerbaycan’dan daha fazla boru hattı gazı. Ancak LNG, boru hattı gazından çok daha pahalıdır. 27 ülkeden oluşan AB, önümüzdeki Mart ayına kadar gaz kullanımını yüzde 15 oranında azaltma planını onayladı. Ancak bu koruma önlemleri şimdilik üye ülkelerde isteğe bağlı. Avrupa Konseyi’ne göre, önlemlerden bazıları, elektrik sektöründe gaz tüketiminin azaltılması, bazı endüstrilerde yakıt değişiminin teşvik edilmesi, ulusal bilinçlendirme kampanyalarının kabul edilmesi ve ısıtma ve soğutmanın azaltılmasına yönelik yükümlülüklerin uygulanmasını içeriyor.

Şimdi, Avrupa’nın yaklaşan kışı atlatabilmesi, kıtanın Kuzey Akım 1 üzerinden Rusya’dan nasıl daha fazla gaz alabileceğine, diğer tedarikçilerden sıvılaştırılmış doğal gaz şeklinde nasıl satın alabileceğine, bu kış hava koşullarının ne kadar şiddetli olacağına ve Avrupa ülkelerinin ne kadar gaz alabileceğine bağlı.

Cato Enstitüsü konferansında yaptığı konuşmada Powell, Fed’in işi bitirene kadar devam etmesi gerektiğini ve enflasyonu düşürmeye “güçlü bir şekilde bağlı” olduğunu söyledi. Powell, Jackson Hole’da söylediklerine veya (Fed Başkan Yardımcısı Lael) Brainard’ın söylediklerine yeni bir şey eklemedi ancak “doların önümüzdeki hafta TÜFE’den (tüketici fiyat endeksi) önce konsolide olmasını bekliyorum” dedi. ABD swap işlemleri, Fed’in bu ayki toplantısında 75 baz puanlık bir artış daha gerçekleştirmesi olasılığını yüzde 87 olarak fiyatladı ve bu da Fed fon oranını %3,0 ila yüzde 3,25’e yükseltecek.

Bu günlerde hepimizi vuracak olası durgunluk hakkında konuşmaktan başka bir şey duymuyoruz, ancak veriler oldukça farklı bir şey söylüyor: ABD zaten bir durgunluk içinde. Teknik açıdan, S&P500 (SP500) yüzde 20’den fazla çöktüğü için durgunluk zaten gerçekleşti ve tamamen ekonomik bir bakış açısıyla durgunluğa yakınız. Bir durgunluk, genellikle, şu anda ABD’de hem Q1 hem de Q2 için geçerli olan, arka arkaya 2 çeyrek için azalan bir GSYİH ile ifade edilir.

Kaynak:Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.