Merkez Bankası Eylül 2021’de yüzde 19’la başladığı faiz indirme döngüsünü bugün 150 puanlık bir adımla yüzde 9’da noktaladığını açıkladı.
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, ABD Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele kapsamında toplam 375 puan faiz arttırdığını hatırlattı.
Tüm diğer ülkelerin hem enflasyonu dizginleme hem de yerel paralarının değer kaybını önleme amaçlı faizlerini yukarı çektikleri tespitini yapan Kozanoğlu, “En son Güney Kore ve Yeni Zelanda bu yönde adımlar attı. Türkiye ise küresel ekonominin ritminin dışında rüzgara karşı faiz indirimi uyguluyor.” dedi.
“Ticari kredi faizleri yüzde 16, ihtiyaç kredisi yüzde 31 gibi eksi reel faizle veriliyor”
Kozanoğlu, tek haneli faizlerin seçim sürecinde kullanılacağı öngörüsünü dile getirerek bundan sonra atılabilecek adımlar hakkında bilgi verdi.
Yüksek enflasyon ortamında ticari kredi faizlerinin yüzde 16, ihtiyaç kredilerinin ise yüzde 31 gibi eksi reel faizle verildiğine dikkati çeken Kozanoğlu, şunları kaydetti:
“Bu ortamda rezervlerdeki erimeyi durdurmak için bankalardan swap kanalıyla borçlanma; ihracatçı dövizlerinin yüzde 40 ’ının MB’ye devri; politik tavizler karşılığı Suudi Arabistan’dan gelmesi beklenen 5 milyar dolar benzeri borçlanmalar yoluyla süreç yönetilmeye çalışılıyor. Ticari bankalara politika faizinden likidite sağlandığı gibi, Kur Korumalı Mevduat da ucuza kaynak toplamalarına olanak tanıyor. Onlardan da şirketleri ve bireyleri ucuz faizle kredilendirmeleri bekleniyor.”
“Bankalar bu süreçte yüksek karlar elde ediyor”
Kozanoğlu, ayrıca borçlananların da mal ve hizmetlere yoğun talebinin enflasyonu daha da yukarı çektiğini, borsaya para akışının sürdüğünü ve döviz talebi de dindirilemediğini ifade etti.
Türkiye ekonomisinin kırılgan yapısı ile ekonominin genel mantığına aykırı bir tasarımla seçime kadar idare etmeye çalışacağını öne süren Kozanoğlu, “Ancak yeni kırılganlıklara çok açık bu yapının her an yeni sarsıntılar yaratması olasılığı oldukça yüksek görünüyor.” diyerek değerlendirmesini sonlandırdı.
Hibya Haber Ajansı