21. yüzyılın bir krizler dönemi olduğunu belirten Siyaset Bilimci Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, yeni küresel krizlerin varlığından bahsederek dünyaya çok perspektifli bir açıdan bakmanın ve anlamanın şart olduğunu dile getirdi.
Yapay zekanın kaçınılmaz olarak bütün alanlara sirayet edeceğine dikkat çeken Arıboğan, veriyi toplamak kadar analiz etmenin de önemli olduğunu, felsefe, tarih, sosyoloji gibi temel alanların son derece işlevsel hal alacağını ifade etti.
Google’da bulunamayacak bilgi, yaratıcılık, girişimcilik ya da analiz kabiliyetine ulaşılamaması halinde geleceğin parlak olmayacağına değinen Arıboğan, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinin en parlak dönemine girdiğini, sosyoloji, tarih ve felsefenin modasının ise geçmeyeceğini belirtti.
Çok perspektifli bir açıdan dünyaya bakmak ve anlamak şart
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, günümüz dünyasında sosyal bilimler alanında okuyan, çalışan herkesin disiplinler arası okuma yapma pratiğini geliştirmesi gerektiğini belirterek, “Tarihten sosyolojiye, antropolojiden teknolojik yeniliklere kadar geniş bir sahayı tarayabilmeliler. 21. yüzyıl bir krizler dönemi ve 11 Eylül ile başlayan küresel krizler, 2008-2009 ekonomik krizinin ardından 2020’de patlayan pandemi ile devam ediyor. Önümüzde iklim ve dijital alan üzerinden gelişecek yeni küresel krizler var. Bunun yanı sıra süper güçler arasındaki jeopolitik rekabet de devam ediyor. Bu nedenle çok perspektifli bir açıdan dünyaya bakmak ve anlamak şart.” dedi.
Eğitim ortamının çok renkli, özgürleştirici ve zihin açıcı bir biçimde planlanması çok değerli
Yabancı dilin artık tek başına bir önem ifade etmediğine dikkat çeken Arıboğan, şunları kaydetti:
“Zira yapay zeka teknolojileri tercüme algoritmalarını mükemmele yakın hale getirdi. Yakında herkesin her dili anlayabileceği bir dönem başlayacak. Lakin Martin Heidegger’in ifadesiyle ‘dil varlığın yuvası’ ve bu yuvanın anlam dünyasına sızabilmek sıradan bir dil bilgisi ile mümkün değil. Edebiyat, müzik, sanat, spor gibi çok perspektifli kültürel araçlara da nüfuz etmek gerekiyor. Eğitim ortamının da çok renkli, özgürleştirici ve zihin açıcı bir biçimde planlanması çok değerli. Üsküdar Üniversitesi Kurucusu Nevzat Tarhan’ın ifadesiyle; üniversiteler Birleşmiş Milletler gibi olmalı ama oradaki gibi kimsenin ayrıcalıklı konumu ve veto hakkı bulunmamalı.”
Üniversitemizde proje kültürü çok önemli
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nin prensip olarak bölümler arasındaki müfredat geçişkenliğini sağlamak ve ÇAP, yan dal gibi girişimleri desteklemek yönünde bir vizyona sahip olduğunu vurgulayarak, “Her bölüm diğer bölüm tarafından destekleniyor ve temel bazı akademik derslerimizi tüm bölümlerimizdeki öğrencilerimiz alabiliyor. Üniversitemizde proje kültürü çok önemli ve özellikle psikoloji öğrencilerimizin uygulamalı dersleri için NPİSTANBUL Hastanemizin tüm olanaklarını kullanabiliyoruz.” açıklamasını yaptı.
Yaratıcı değil itaat edici bir vatandaş yetiştirme arayışı süregidiyor
Eğitim sistemimizin de kültürümüzün de genç, dinamik, kıvrak, dünya vatandaşı olan siyasetçilerin yetiştirilmesine uygun olmadığını belirten Arıboğan, “Her şey aileden başlıyor. Yaratıcı değil itaat edici bir vatandaş yetiştirme arayışı hem okullarda hem sosyal ortamda süregidiyor. Bu bakımdan üniversite yaşamını çok önemli bir zihinsel açılım kapısı olarak görüyoruz. Öğrencilerimize araştırmayı ve öğrenmeyi öğretmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yapay zeka kaçınılmaz olarak bütün alanlara sirayet edecek
“Globalleşme kadar yerelleşme dinamiklerinin de etkin olduğu bir dönemdeyiz.” diyen Arıboğan, “Yapay zeka ise bütün alanlara sirayet edecek kaçınılmaz olarak. Veriyi toplamak kadar analiz etmek de önemli. Bu bakımdan felsefe, tarih, sosyoloji gibi temel alanlar son derece işlevsel bir hal alacak. Google’da bulamayacağınız bilgi, yaratıcılık, girişimcilik ya da analiz kabiliyetine ulaşmazsanız geleceğiniz çok parlak değil diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Sosyoloji, tarih ve felsefenin modası geçmez
Üsküdar Üniversitesi olarak bütün dünyada müfredatları ve eğitim teknolojilerini takip ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, “Yüzlerce okulla Erasmus anlaşmalarımız var. Hocalarımızın da hemen hepsi yurt dışı tecrübesine sahip. Bu anlamda dünyayı yakından izliyoruz.” dedi.
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinin en parlak dönemine girdiğini düşündüğünü söyleyen Arıboğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sosyoloji, tarih ve felsefenin modası ise asla geçmez. Biz Üsküdar Üniversitesi olarak analiz kabiliyeti yüksek, takım oyununa açık, projeci ve hem global standartlara hem de devlet kültürüne hakim bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz.”
Hibya Haber Ajansı