Türkiye'nin olağanüstü gergin ve tehditlerle dolu bir dönemden geçtiğini ifade eden Özdağ, "Şöyle ki, içeride polisin gerçekleştirdiği operasyonların büyük bir bölümünü IŞİD operasyonları oluşturuyor. Bu operasyonlarda engellenen terör faaliyetleri son derece yüksek profilli saldırı hedefleri içermekte. Bunlardan bir tanesi de mesela bana yönelik suikast eylemi. Bunun dışında değişik Türkiye’de ses getirmesi hedeflenen daha önce de ülkemizde gerçekleştirilen saldırılara benzer saldırılar Emniyet Genel Müdürlüğünün ve MİT’in operasyonları ile engellenmiş. Buna rağmen Türkiye Vilayeti Programı adı altında 2019’da Türkiye’ye saldırı sürecini başlatan ve amacı Türkiye’de büyük bir karışıklık çıkarmak olan IŞİD’in oluşturmuş olduğu tehdit azalmıyor aksine ne yazık ki artıyor." dedi.
Özdağ askeri hastanelerin derhal açılması gerektiğini belirterek şunları dile getirdi:
"İsviçre ordusunun askeri hastanesi varken her gün savaşan bir ordu olan gazi, şehit veren bir ordu olan TSK’nın askeri hastanesinin olmaması ve bu konuda direnilmesi cinayetle eşdeğerdir. Bırakın askeri doktorlar işlerini yapsınlar çocuklarımızı kurtarsınlar. Bölgedeki sivil hastanelerde terör örgütüne sempati duyan sağlık personelinin gazi şekilde yatağında yatan askerlerimiz tarafından tehdit olarak algılandığına dair bilginin ortada dolaştığını biliyoruz. Şimdi, sosyal medyada gazilerimizin fotoğrafları dolaşıyormuş, hastanelerde çekilmiş. Bu ne biçim bir iştir? Bir asker yaralandığı zaman bile hastanede kendisini güven hissedemeyecekse biz bu çocuğumuz yüzüne nasıl bakarız? Artık bu konuda Erdoğan’ın ve yakınındakilerinin gereksiz direnci bırakması ve askeri hastanelerin derhal GATA başta olmak üzere kurulması şarttır. Bu direncin arkasında bazı sağlık, ilaç firmalarının olduğuna dair duyumlar alıyoruz. Eğer böyle bir şey varsa Allah belanızı versin! Mehmetçiğin kanı üzerinden ticaret yapmayın."
Hibya Haber Ajansı