Medicana Sivas Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Özden Obezitenin nedenleri arasında beslenme alışkanlıkları, hayat tarzı ve genetik faktörler yer almaktadır. Aslında birçok etkenin neden olduğu sistemik bir hastalık ve insan hayatını olumsuz bir şekilde etkilemekte, beklenen yaşam süresini de beraberinde getirdiği ek hastalıklarla oldukça azaltmakta olduğunu belirterek modern yaşamın obezieyi etkilediğini söyledi. Özden “Modern hayatın bize dayattığı 2 şey var aslında. Birincisi sedanter bir yaşam yani çok hareket etmeden günlük hayatımızın büyük bir kısmını masa başı diye tabir ettiğimiz şekilde geçirmek, ikincisi ise beslenme alışkanlıklarımızın değişmesi. Yoğun tempoda çalışan insanların büyük bir kısmı beslenmelerine dikkat etmemekte, fast food diye tabir ettiğimiz kalorisi yüksek gıdaları hızlı bir şekilde tüketmektedirler. Özellikle rafine edilmiş besinler maalesef obeziteyi tetiklemekteler.” ifadelerini kullandı.
Obeziteye karşı önlemlerden bahseden Doç. Dr. Hüseyin Özden, “Öncelikle tüketilen besinlerin mümkün olduğu kadar organik olması, karbonhidrat ve yağ tüketiminin azaltılması beslenmede yapılacak ilk değişiklikler olarak söylenebilir. Bunların yanında günlük belirli tempoda yapılacak egzersizler de metabolizma hızını artırıp obezitenin önüne geçmede yardımcı olacaktır. Uyku düzeninin sağlanması da obezitenin engellenmesi açısından önemli bir unsurdur. Aslında günlük yaşantımızda yapacağımız ufak değişiklikler bile bize büyük fayda sağlayacaktır.” diye konuştu.
Hangi noktadan sonra ve ne zaman doktora başvurulması gerektiğini açıklayan Doç Dr. Özden, şöyle devam etti:
“Aslında birçok kişi hayatının belli dönemlerinde fazla kiloları için danışmanlık hizmeti alıyorlar. Fakat maalesef birçoğu başlangıçta fazla kilolarını önemsemiyor. Sonradan ise geç kalınmış olabiliyor. Fazla kilolu bireyler mutlaka profesyonel bir danışmanlık hizmeti almalılar. Ne olursa olsun mevcut kilolarına yönelik bir tedavi programı önerilecek, uygun hastalar ise cerrahi yöntemlerle tedavi edileceklerdir. Şunu unutmamak gerekiyor ki obezite önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde 2. sırada olan ciddi bir hastalık ve halk sağlığı problemidir. Bu nedenle hangi evrede olursa olsun bir sağlık kuruluşuna başvurmak gereklidir.”
Tedavi yöntemlerinin hastanın mevcut kilosu ve aslında vücut kitle indeksine göre değişiklik gösterdiğini belirten Doç Dr. Özden “Başlangıçta diyet ve egzersiz programları önerilen hastalar hastalığın düzeyi arttıkça medikal ve cerrahi tedavilere yönlendirilmektedir. Şunu biliyoruz ki morbid obezitenin kalıcı tek tedavisi şuan için cerrahi ve uygulanacak cerrahi yöntemler ise hastaya göre değişiklik göstermektedir. Cerrahi kararı verilen hastalar daha öncesinde diyet programları uygulayıp başarılı olamayan ve obeziteye yol açacak başka bir hastalığı olmayan hastalardır. Bu ameliyatların yaygınlaşmasının bana göre en büyük nedenlerinden biri alınan başarılı sonuçlardan sonra ameliyatların laparoskopik yani kapalı yöntemle yapılması, buna bağlı hızlı iyileşme ve hastanede yatış süresinin kısa olmasıdır. Cerrahi için başvuran hastalar hazırlıklarının tamamlanmasının ardından ameliyata alınmakta ve birkaç gün içerisinde taburcu olup günlük yaşantılarına rahatlıkla dönebilmektedirler.” dedi.
Hibya Haber Ajansı