Türkiye’nin uluslararası sıralamalardaki yerini hatırlatan Yeneroğlu, “Dünya Adalet Projesi’nin yayımladığı 2022 Hukukun Üstünlüğü Endeksi verilerine göre Türkiye, 140 ülke arasında 116. sırada. Endekste ülkemiz İran, Sudan, Etiyopya gibi ülkelerle aynı kategoride. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yayımladığı 2021 Yolsuzluk Algı Endeksi verilerine göre Türkiye, son 10 yıl içerisinde en çok puan kaybeden ülkeler arasında ve 180 ülke arasında 96. sırada.” dedi.
“Devletin varlık sebebi insan onurunu korumak”
Yeneroğlu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutlayarak, “DEVA Partisi olarak adaleti, hukuku ve demokrasiyi tesis etmek, vatandaşlarımızın refahını artırmak için çalışıyoruz. Hiç kimsenin kendi vatanında kendisini ikinci sınıf vatandaş olarak görmemesi için mücadele ediyoruz. Karanlık tablonun bir devası var, biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, ifade özgürlüğü ihlalinde zirvede”
Türkiye’nin insan hakları alanında yaşadığı sorunlara değinen Yeneroğlu, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2021 yılında Türkiye ile ilgili 78 karar açıkladı; bu kararların 76’sında sözleşmenin en az 1 kez ihlal edildiğine karar verdi. 31 karar ile ifade özgürlüğü, en çok ihlal edildiği tespit edilen hak oldu. Mahkemede 2019, 2020 ve 2021 yıllarında ifade özgürlüğüne ilişkin en çok ihlal kararını Türkiye hakkında verdi.” diye konuştu.
“Türkiye 90’ların karanlık tablosuna dönmüştür”
Yeneroğlu, “Türkiye maalesef 1990’ların utanılarak bahsedilen karanlık tablosuna döndü” diyerek, şunları kaydetti:
“Ülkemiz, sırtını mafyaya ve çetelere dayayan bir iktidar koalisyonu tarafından yönetilmektedir. Ülkemizde artık insan hakları ve hukuk ayak bağı olarak görülüyor. İktidarın kutuplaştırıcı politikaları ve kendisini eleştiren herkesi vatan haini ve terörist olarak görmesi nedeniyle toplumsal huzur her geçen gün daha fazla zedeleniyor. Muhalif vatandaşların iktidar ortakları ve destekçileri tarafından tehdit edilmesi ve saldırılara uğraması ülkemizde artık sıradan bir durum haline geldi.”
“İnsan onurunun ayaklar altına alındığı Türkiye hepimiz için utançtır”
İnsanların başlarına bir şey gelmesinden çekinerek şikayetten kaçındıklarını söyleyen Yeneroğlu, “Çıplak arama, tecavüzle tehdit, kaba dayak, her türlü kötü muamele, küfür ve hakaretler gibi insan onurunu ayaklar altına alan fiillerin yaygın olarak uygulandığı bir Türkiye hepimiz için utançtır. Bu olayların tüm şeffaflığı ile soruşturulması ve suçluların cezalandırılması hukuk devletinin olmazsa olmazı olduğu unutulmaması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Düşman ceza hukuku uygulamaları artıyor”
Yeneroğlu, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ayaklar altına alındığını iddia ederek, “Son örneğini ‘Dezenformasyon Yasası’ olarak adlandırdıkları, aslında ‘Sansür Yasası’ olan yasada da gördüğümüz üzere hukuki belirlilikten uzak, tamamen iktidarın keyfi kullanımına hizmet etmek üzere suçlar ihdas ediliyor.” dedi.
“Tutukluluk artık bir tedbir değil, peşin cezalandırma yöntemi”
Tutuklanan kişilerin ikamet adreslerinden uzaktaki illerde bulunan cezaevlerinde tutulmalarının hak ihlali olduğunu dile getiren Yeneroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemizde tutukluluk bir tedbir olarak değil, insanların peşin olarak cezalandırıldığı bir uygulama haline dönüştü. Hakkında soruşturma başlatılan gebe ve yeni doğum yapmış kadınlar bile kaçma şüpheleri olmadığı halde tutuklanıyor. Bir kişinin, şartları söz konusu olmamasına rağmen tutuklanması ağır bir hak ihlalidir. Ne yazık ki son yıllarda olağanlaşan tüm bu hukuksuzluklar yaşanan düşman hukukunun açık birer kanıtıdır.”
Hibya Haber Ajansı