Yeneroğlu, dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ın görevinden ayrılmasıyla sonuçlanan ve “post-modern darbe” olarak da bilinen 28 Şubat 1997’deki Millî Güvenlik Kurulu toplantısının yıl dönümünde yaptığı açıklamada, “28 Şubat zihniyeti, o dönemin kudretlilerinin dahi tahayyül edemeyeceği derecede bugün mevcut iktidar tarafından temsil edilmektedir” ifadelerine yer verdi.
28 Şubat’ı “tarihimizde kara bir leke” olarak niteleyen Yeneroğlu’nun açıklaması şöyle:
‘Mütedeyyin kesim ötekileştirilmişti’
“28 Şubat, insan haklarının ve demokrasinin rafa kaldırıldığı korkunç bir dönemdi. Bu süreçte, toplumun mütedeyyin kesimi ötekileştirilmiş, on binlerce kamu görevlisi hakkında soruşturma ve disiplin cezası işlemleri yürütülmüş, binlerce asker ve kamu görevlisi hukuksuz bir şekilde görevinden uzaklaştırılmış, irtica fişlemeleri yapılmış, vakıflar kapatılmış ve binlerce yayın toplatılmıştır. Dindarlar ve dindar yaşam tarzı, ‘rejim’ açısından bir tehdit olarak görülmüş, başörtülü öğrencilere hiçbir kademede eğitim alma imkânı verilmemiş, diploma gerektiren mesleklerde çalışmaları engellenmiştir. İmam hatip ortaokulları kapatılmış, burada öğrenim gören öğrenciler adeta vebalı muamelesine tâbi tutulmuştur.”
‘AK Parti, maalesef paşalara taş çıkartmaktadır’ Diyen Yeneroğlu, şunları kaydetti:
“28 Şubat’ta en temel hakları gasp edilip devletin ‘makbul vatandaş’ kalıbına uymadığı için şeytanlaştırılanları temsil iddiasına sahip AK Parti, gelinen noktada bugün ‘28 Şubat 1000 yıl sürecek’ diyen paşaları haklı çıkartırcasına maalesef onlara taş çıkartmaktadır! 28 Şubat sürecinde ‘rejimin bekası’ adı altında seçilmiş iktidara ve dindarlara baskı uygulanırken bugün de ‘devletin bekası’ adı altında seçilmiş muhalefete ve siyasi iktidarla kendisini aynı çizgide görmeyen herkese en ağır baskılar uygulanmaktadır. 28 Şubat’ın en acılı günlerinde darbecilere alkış tutan MHP ve Doğu Perinçek ile birlikte bugün Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat’ın tek tipçi anlayışı ile kendi ‘makbul vatandaşlık’ kriterlerini 85 milyona dayatmaktadır. 28 Şubat zihniyeti, o dönemin kudretlilerinin dahi tahayyül edemeyeceği derecede bugün mevcut iktidar tarafından temsil edilmektedir.”
‘Dayatmacı zihniyet farklı kesimleri mağdur etmeye devam etmektedir’
Hukuk devleti ve temel haklar yok sayılmakta, popülist ve dayatmacı zihniyet toplumun farklı kesimlerinden insanları mağdur etmeye devam etmektedir. 28 Şubat dönemindeki toptancı yaklaşımla aynı şekilde ve benzer yöntemlerle toplumun birçok kesimi ötekileştirilmiş ve fişlenmiştir. Darbe teşebbüsünü gerçekleştirenlere karşı yürütülen haklı mücadele araçsallaştırılmış, cadı avına dönüştürülmüştür. 1,8 milyondan fazla terör örgütü üyeliği gerekçesiyle soruşturma ve kovuşturma açılmış, yüz binlerce insan siyasi dayatmalarla yargılanmış ve sayısız insan haksız bir biçimde hala cezaevindedir.”
Hibya Haber Ajansı