enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
13°C
Salı Çok Bulutlu
12°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
11°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
12°C

Merkez bankalarının yeni hamleleri ve tahvil piyasaları

Merkez bankalarının yeni hamleleri ve tahvil piyasaları
A+
A-

Fed haftası içinde oldukça kayda değer beklenti değişiklikleri oldu. Birçok finansal kurum faiz beklentisini 50 bps’den 75 bps artış şeklinde doğru revize ederken, vadeli fonların fiyatlaması da bu doğrultuğa doğru geçiş yapmış durumda. Piyasalar bunun tedirginliğini yaşarken, fiyatlandırma yansıması itibariyle artık şahin ve güvercin eşikler de kayma gösterdi. Bu durumda piyasanın reaksiyon göstereceği durumlar, 75 bps haricindeki faiz hareketleri ile FOMC açıklamasında yer alacak QT ayrıntıları olacaktır. 75 bps faiz artışı ihtimali vadeli fonlarda %100 fiyatlandırıldı. Bundan öncesinde ise 3*50 bps faiz artışları önümüzdeki toplantılar için kesinleştirilmişti. Son günlerde 75 bps’ye kaydırılan beklentileri tahvil faizlerinin yukarı hareketinde etkili oldu. Fed’in bu derece hızlı bir faiz artışını 1994’ten beri yapmamış olduğunu ve bunun bir üst kademe sıkılaştırmasının 1980’lerin başındaki yüksek enflasyon ortamında Volcker eşiği derecesinde olduğu düşünülecek olursa, son günlerdeki marjinal piyasa etkileri ve getiri eğrisindeki hareketler açıklanabilir duruma geliyor.

Fed’in olası açıklamalarında ortaya çıkabilecek yeni dengeler şöyle olabilir:

75 bps faiz artışı tamamen fiyatlandırıldığına göre terminal oranda herhangi bir kayma olup olmadığına ilk etapta bakılacaktır. Fed denge faiz oranını 2023-24 döneminde %2,5-3 bandına oturturken, 2024 ötesinde %2-2,5 aralığına kaydırıyor. Bugün yayınlanacak ekonomik projeksiyonlarda Fed’in cari hareket aralığının varış noktasında herhangi bir değişiklik yaratıp yaratmadığına bakacağız. Terminal oran varsayımları, Fed’in ekonominin taşıyabileceği faiz oranı varsayımlarıyla alakalı olduğundan dolayı finansal koşullara net etkisi bakımından önemli.

Fed’in faiz artışının net etkisini artırma yolunda QT’nin ilerleme aşamaları ve bilanço indirim dilimleri önemli bir noktada duruyor. Fed’in 120 milyar dolarlık QE’si ile aynı hızda olmayan 95 milyar dolarlık bir QT zemini söz konusu. Fed’in bu dilimi artırma olasılığı, bilanço varlıklarını azaltmada da daha hızlı davranmasına yol verecektir. Fed hızı artırmak için itfalara ek olarak aktif tahvil satışını değerlendirmeye geçebilir.

Senaryo analizinde 75 bps statüko, 50 bps artış güvercin hamle ve 100 bps beklenenden fazla şahinlik olarak algılanacaktır. 75 bps artış hareketlerinde nötr faiz oranı hareketine veya QT planlamasına ek olarak bakacağız. Nötr faiz oranının artırılması veya ekstra hızlı QT de şahin etkiyi artıracaktır.

ECB’nin Haziran toplantısında verdiği sinyallerden sonra artan İtalyan tahvil faizlerini ve derinleşen İtalyan – Alman spreadini izliyorduk. %4 üzerine çıkmış olan İtalyan 10 yıllıklarının hareketinin ardından dengelenme ve beklenti yönetimi konusunda ECB’nin bugünkü olağanüstü toplantıda muhtemelen PEPP itfaları ile ilgili yapacağı açıklamalar önemli olacak. fonlama faiz oranı ile piyasa bazlı borçlanma maliyetleri arasındaki ilişkinin zayıflaması durumuna karşı Merkez bankaları toparlayıcı rolde hareket etmeyi değerlendirebilirler. Lagarde, Euro Bölgesi’nde borç dinamiklerinde farklılaşmaya izin vermeyeceklerini çok net bir şekilde ifade etmişti. Dolayısıyla spreadler konusundaki kontrol mekanizması devrede tutulabilir gibi görünüyor.

BOJ, Japonya’nın 10 yıllık tahvil getirisinin tolerans bandının en üstünde olan %0,25’in üzerine yükselmesinin ardından, daha önce açıklanan 500 milyar yen’den 5-10 yıllık tahvil alımlarını 800 milyar yen’e çıkardı. BOJ’nin görüşü, 10 yıllık JGB getirilerinin üst tolerans seviyesinin üzerine çıkmasına izin verilmesinin ekonomiye yenin değer kaybından daha pahalıya mal olacağı yönünde. BOJ ya tavanı terk edecek ya da %0,25’ten %0,50 gibi bir orana çekecek, ya da getiri kontrolü ile yenin değersizleşmesine neden olacak.

Türk varlıklarına bakacak olursak; Merkez bankası, ticari bankaların yabancı para cinsinden yükümlülüklerinin teminatı olarak en az 4 yıl daha vadesi gelmemiş 5 yıllık devlet tahvillerini kabul edeceğini söyledi. Menkul kıymetlerin miktarı, vadeye kalan süreye dayalı bir katsayı ile çarpılarak daha uzun vadeli borçların tutulması teşvik edilecektir. Sabit kuponlu tahvillere yönelik artan talebin bir başka işareti olarak, Hazine Salı günü ihale öncesinde piyasa yapıcı bankalara 10 milyar liralık beş yıllık tahvil sattı ve menkul kıymetler için toplam teklifler 30,7 milyar liraya ulaştı. Hazine ihalede net 16 milyar liralık beş yıllık tahvili %19.45’ten sattı.

Merkez bankası, bankaları daha fazla devlet tahvili tutmaya zorlayan bir dizi düzenlemenin sonuncusunu uygularken, TL bazlı borçlanma maliyetleri düştü. 10 yıllık lira tahvil getirileri yedi ayın en düşük seviyesi olan %19.65’e geriledi. Merkez bankasının “liraizasyon” stratejisi kapsamında dolar veya enflasyona endeksli tahvil yerine yerel para cinsinden tahvillerin kullanımını teşvik etmesi nedeniyle son üç seansta yaklaşık 600 baz puan düştü. Mayıs ayında yıllık %73,5’e yükselen enflasyonu kontrol altına almaya çalışan ve liradaki düşüşü durdurmaya çalışan Merkez Bankası, yerel para birimi cinsinden borçlanma maliyetlerini düşürerek hükümete yardımcı olmayı amaçlıyor.

Türk devlet tahvillerini temerrüde karşı sigortalamanın maliyeti 833’e geriledi, ancak yine de 2003’ten bu yana en yüksek seviyeye yakın kaldı. Bu yıl gelişen piyasa para birimleri arasında en kötü performansı sergileyen lira, geçen hafta Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın yükselen enflasyona rağmen faiz artırımını reddetmesi ve bunun yerine parasal gevşeme sözü vermesinden sonra yeniden baskı altına girdi.

Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.