Kulak çınlaması kişinin kendisi tarafından algılanan ses veya gürültü olarak ortaya çıkıyor. Kulak çınlaması hafif bir rahatsızlık hissi oluşturabiliyor ya da günlük yaşamı engelleyecek ve hayat kalitesini olumsuz etkileyecek kadar şiddetli görülebiliyor. Şiddetli görüldüğü durumlarda uyku problemleri, konsantrasyon bozuklukları ve depresif durumlara yol açabiliyor.
Kulak çınlamasının sebebinin tam olarak bilinmediği söyleyen Doç. Dr. Ela Araz Server, "Kulağa ses uyarımı gelmediği halde kişinin zil, ıslık, tıklama ve uğultu gibi farklı sesler duymasına kulak çınlaması ya da tinnitus denilmektedir. Bu ses çoğunlukla diğer insanlar tarafından duyulmaz. Çınlamada duyulan ses işitme yolundaki organlardan herhangi birinde kendiliğinden oluşan elektrik deşarjı sonucu gelişir. Bu deşarjın sebebi, iç kulakta yer alan koklea denilen organın hasarı, kulak sinirine dışardan bası, beyin aktivitelerinin bozulması gibi birçok sebepten olsa da çoğu zaman nedeni belirlenemez. Yüksek seslere maruz kalma, doğal yaşlanma süreci, baş veya boyun yaralanmaları, ilaç reaksiyonları, duygusal sıkıntı veya stres nedenler arasında yer alabilir." dedi.
Server, kulak çınlamasının şiddetinin hastaya göre farklılık gösterebildiğini belirterek, Kulak çınlaması tek başına bir hastalık değil, bazı tıbbi durumların belirtisidir. Ses her iki kulakta ya da sadece tek kulakta olabilir. Farklı tonlarda, alçak bir kükreme ile yüksek bir çığlık arasında değişen perdede olabilir. Nadir durumlarda, kulak çınlaması kişinin kalp atışıyla aynı anda ritmik bir nabız atışı veya uğultu şeklinde ortaya çıkabilir. Şiddeti hastaya göre değişir. Bazı durumlarda, ses o kadar yüksek olabilir ki, kişi konsantre olmakta veya dış sesleri duymakta zorlanır. Çınlama her zaman mevcut olabilir veya gelip gidebilir. Özellikle dış ortamdaki seslerin maskeleme etkisinin kalktığı gece uyku saatlerinde daha şiddetli hissedilir." ifadelerini kullandı.
"Birçok hastalık kulak çınlamasına neden olabiliyor" diyen Doç. Dr. Ela Araz Server, şunları kaydetti:
"Kulak çınlaması tanısı için öncelikle ayrıntılı bir kulak, burun, boğaz muayenesi yapılmalıdır. Hastanın işitmesi odyometrik testler ile ölçülmelidir. Bu test sonucunda eğer işitme kaybı tespit edilirse ayırıcı tanı için ileri görüntüleme tetkikleri; tomografi ve MR istenilir. Ayrıca yine altta yatan diğer hastalıkların tespit edilmesi için tam kan sayımı, sedimantasyon, tiroid hormonları, kolesterol kan şekeri düzeyleri gibi kan tetkikleri kontrol edilmelidir. İlk belirtiler ortaya çıkar çıkmaz bir KBB uzmanına başvurulması, kulak çınlamasının hızlı bir şekilde çözülmesini sağlayabilmektedir. "
Kulak çınlamasında maskeleme tedavisi en etkili yöntemlerden biri
Kulak çınlaması için tanımlanmış ve kabul edilmiş net bir ilaç tedavi şekli olmadığına değinen Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Ela Araz Server, "Altta yatan bir sebep tespit edilebilmişse bu hastalık tedavi edilmelidir. Ayrıca kafein, alkol, aspartam (tatlandırıcı), sigara ve stresten uzak kalınması önerilir. Hastalara; kulak çınlamasını dinlememeleri, sessiz ortamlarda mümkün olduğunca kalmamaları, mümkünse uyurken ufak bir ses eşliğinde örneğin rahatlatıcı bir müzik gibi odanın baz gürültü seviyesini artırıp kulak çınlamasını maskeleyerek uyumaları önerilmelidir. Maskeleme tedavisi en etkili yöntemlerden birdir. Maskeleme çınlama frekansının ve şiddetinin aynısından işitme cihazlarıyla veya bazı özel tinnitus cihazlarıyla hastaya dışarıdan ses verilmesidir. Ayrıca psikoterapi temelli “tinnitus retraining terapi”, transkraniyal manyetik stimülasyon (TMS- Sinir Sistemi Düzenleyici tedavi), akupunktur gibi alternatif tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. " diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı