İnfantil kolikin üç haftadan uzun süren, haftanın en az üç günü, günde üç saati aşan huzursuzluk ve ağlama nöbetleri olarak tanımlandığını belirten Yıldız, bu durumun bebeklerin yüzde 5-25’inde görüldüğünü ifade etti.
Yıldız, bazı önem ve önerilerin bu dönemde işe yarayabildiğine değinerek, “Genellikle doğumdan sonraki ikinci-üçüncü haftalarda başlayarak, altıncı-sekizinci haftalarda artıyor ve üçüncü-dördüncü aylarda kendiliğinden düzeliyor. İnfantil kolik süreci hem bebek hem de aileler için yorucu ve yıpratıcı oluyor.” dedi.
İnfantil kolik nöbetlerinin genelde öğleden sonra veya akşam saatlerinde gözlendiğinin altını çizen Yıldız, “Kolik ağlaması çoğunlukla her gün yineler, bazen de bir gece ara verdiği görülür. Nöbetler sırasında bebeğin yüzünde bir ağrı ifadesi oluşur, yumruklarını sıkar ve ayaklarını karnına çeker. Beslenme ve uyku düzeni ağlamayla bozulur bu yüzden bebek huysuzlaşır. Meme aranan bir bebek emmeye başladıktan kısa bir süre sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir ya da tam uykuya dalmışken birkaç dakika sonra uyanarak ağlamaya devam edebilir.” şeklinde konuştu.
Kolik davranış sorunlarının en erken örneği
Yıldız, kolikli bebeklerin normal bebeklerle aynı ağladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Ancak kolikli bebekler daha uzun süre ağlar ve kolaylıkla susturulamaz. Kolik, bebek ve çevre arasında yetersiz bağdan kaynaklanan davranış sorunlarının en erken örneği olarak tanımlanır. Gebelikte stres ve fiziksel yakınmalar, aile içi sorunlar ve doğumda olumsuz tecrübeler kolik gelişimiyle ilişkili bulunmuştur. Annede endişe, alkol tüketimi infantil kolik riskini artırıyor. Ayrıca genç anne, annenin eğitim düzeyi, baba ile birlikte yaşamama, sosyal desteğin yetersiz olması da diğer faktörlerdir.”
Sigara dumanı koliği artırıyor
Çok sayıda uyaranla karşılaşan bebeğin, akşam saatlerinde iyice gergin ve uyarılmış olduğunu ve nedensiz ağlamaların görüldüğünü ifade eden Yıldız, “Bebek beşinci ayın sonunda bu uyaranlarla baş edebilmeye başlar ve kolik sona erer. Koliği artırıcı çevresel bir faktör olarak, sigara dumanı da gösteriliyor. Evde sigara içen birey sayısı ne kadar fazla ise, bebekte kolik görülme olasılığı ve şiddeti o kadar fazladır. Düşük doğum ağırlığının kolik riskini artırdığını gösteren çalışmalar da bulunuyor.” diye konuştu.
Anne sütü kolikten koruyor
Yıldız, anne sütüyle beslenmenin ilk altı ayda tek koruyucu faktör olarak kabul edildiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Biberonla besleme, yatay pozisyonda besleme ve beslenme sonrası gaz çıkarmama infantil kolik nedeni olarak bildirilir. Koliğin inek sütü proteinine karşı alerji nedeniyle ortaya çıktığını bildiren çalışmalar mevcuttur. Besin alerjisi ve laktoz intoleransı bu bebeklerin çok az kısmında koliğe neden olabilir. İnfantil koliğin reflünün tek belirtisi olabileceği ileri sürülüyor. Tek başına anne sütü ile beslenen bebeklerde diyet değişikliği yapmaya gerek yoktur. Süt ve süt ürünleri, buğday, yumurta ve fındığın annenin diyetinden çıkarılması yararlı olabilir. Bitki çaylarının tedavi amaçlı bebeğe kullanımı, doz ve içeriklerinin standardize olmaması, normal beslenmeyi bozmaları ve bazı ciddi yan etki ihtimalleri nedeniyle önerilmiyor.”
Yıldız, kolik olan bebekleri rahatlatmak için yapılabilecekleri şöyle sıraladı:
“Bebeği sallamak: Kucakta, pusette, yatağında, otomatik bebek salıncağında ritmik şekilde sallamak bebekleri rahatlatabilir. Çok sert sallama boyunda yaralanmaya yol açabileceğinden dikkatli olmak gerekir. Arabasıyla gezdirmek: Hatta, bebeği arabasında gezdirirken saatte 80-90 km hızla giden bir araba hissi veren sakinleştirme amaçlı araçlar da yapılıyor.
Ilık temas: Karına ılık havlu uygulaması ve bebeğe ılık banyo yaptırılması bebeği rahatlatıyor. Şarkı söylemek: Bebeklerin ilgisini müzik çeker, aileler de bebeğin hangi müzik türünden hoşlandığını keşfetmeye çalışmalıdır. Ritmik seslerden yararlanma: Birçok bebek vantilatör ya da elektrik süpürgesinin sesiyle, rahim içinde duyduğu guruldamaların teyp kaydıyla, doğadaki seslerle sakinleşebilir.
Bebeğe masaj yapılması: Dokunulmaktan hoşlanan bebekler için masaj, sakinleştirici olabilir. Basınç uygulama tekniği: Bebek kucağa alınır, annenin/bakıcının karnı üzerine yatırılır ve hafifçe sırtına vurulur ya da sırtı sıvazlanır. Bu, birçok bebeğin çok sevdiği bir yöntemdir.”
Bebeği aşırı uyarmaktan kaçının
“Bu tedavi yöntemlerinin hiçbirinin etkinliği çalışmalar ile tam anlamda gösterilmiyor fakat farmakolojik tedavilere ve diyet değişimine göre daha güvenli ve daha az dramatik olması nedeni ile önerilebilir.” diyen Yıldız, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak, bu yöntemleri uygularken bebeği aşırı uyarmaktan kaçınılmalı ve olası kazalara karşı önlem alınmalıdır. Ağlamaya erken yanıt, aşırı uyarıdan kaçınma, hafif yatıştırıcı hareketler, emzik kullanımı, kanguru kullanımı ve elektrik süpürgesi kullanımı infantil koliği azaltabilir ancak infantil koliğin kanıtlanmış tek tedavisi zamandır.”
Hibya Haber Ajansı