Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“14 Mayıs geride kaldı, 28 Mayıs günü Cumhuriyetimiz, devletimiz ve milletimiz için yeniden çok önemli bir seçime gidiyoruz. O gün, yani 28 Mayıs günü iki aday ve iki farklı anlayış daha önce bir seçim olmamış gibi sıfırdan milletimizin karşısına çıkacak. Benim görevlerimden birisi de gerçekleri söylemektir. Başta ilk turda bize inanan, bizi destekleyen 25 milyon seçmen olmak üzere oyunu kullanan tüm vatandaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Herkes sağ olsun.
Daha önce de belirttiğim gibi ilk turdan bu iktidara karşı memnuniyetsizlik ve değişim mesajı çıktı. Erdoğan iktidarının küstahlığına ilk turda çok güçlü bir şekilde ‘Dur’ dedik. Çünkü milletimin oyunun yarısını bile alamadılar. İktidar partisinin oyları önemli ölçüde eridi. Neticede AK Parti, 7 puan geriledi. Bunu bütün milletimin bilmesini isterim.
Maalesef bir demokrasi şöleni ve huzur havası içinde geçmesi gereken bir seçim süreci, Erdoğan’ın yalan ve iftira kampanyalarıyla gölgelendi. Açıkçası ben karşımda daha mert, daha yürekli bir rakip görmek isterdim. İnsanımız da yani bu ülkenin vatandaşı da miting meydanlarında montajlardan ve bundan medet ummayan adayları hak ediyordu. Yürekli, doğru, dürüst, namuslu, doğruları söyleyen, doğruca eleştiren yürekli insanları hak ediyordu. Ancak siyasi kültürümüz bir kez daha lekelendi. Milletimizi çaresizlik içinde iftira ve karalama kampanyalarıyla aldatmaya çalışanlar amaçlarına ulaşamadı. Vatandaşımız onlara bu görevi şimdilik ve daha sonra da vermeyecek.
Milletimiz ilk turda yetkiyi iktidara vermeyerek bu sistemden ve bu zihniyetten memnuniyetsizliğini gayet açık bir şekilde ortaya koydu. Bunun yanında milletimiz bize de çok etkili başka bir mesaj verdi. Milletimiz öbür tarafa gereğini yaptı ama bize de güçlü mesajlar verdi. Kimi vatandaşlarımız sandığa gitmedi. Kimi sandığa gidip tepkisel oy kullandı. Kiminin de eli istemeye istemeye Erdoğan’a gitti. Çünkü mevcut mevcut yönetimin kara propagandasına maruz bırakıldı bu vatandaşlarımız.
Biz de sizlerin mesajlarını aldık. Bu güzel memleketimizde adalet, bereket ve huzuru getirmek için ulaşmamız gereken daha milyonlarca vatansever insanımız var. Bu 10 günde tüm gayretimizi bu alanda sarf edeceğiz. Ancak öncelikle vatandaşlarımızı bir konuda aydınlatmak ve bu YSK meselesini açıklığa kavuşturmak isterim. Tüm tutanaklar elimizdedir. Tek bir oyun dahi hakkını yedirmeyeceğiz. Biz YSK’ya gerekli tüm itirazları yaptık. Son bir oy dahi doğru yazılana kadar tepelerindeyiz. Ancak bu seçim bir kez daha gösterdi ki bunların usulsüzlük ve ahlaksızlıkları sınır tanımıyor.
28 Mayıs tarihinde seçim sabahı her sandıkta bu kez 1-2 değil, 5 müşahide ihtiyacımız var. Hakkını yedirmeyecek, her koşulda güvenebileceğimiz çok daha fazla yiğit kadın ve erkek sandık görevlisine de müşahide de ihtiyacımız var.
Erdoğan, sen değil misin terör örgütleriyle defalarca masaya oturan, kapı arkalarında milletimizden gizli gizli pazarlıklar yapan. Senin ne haddine bizim vatan sevgimizi sorgulamak? Senin ne haddine bize kara çalmak? Buradan açık ve tekrar ilan ediyorum. Ben terör örgütleriyle masaya asla oturmadım ve hiçbir zaman da oturmayacağım. Nokta. Erdoğan, senin izlediğin hiçbir tavizkar ve gizli kapaklı yolu izlemeyeceğim. Dürüst ve ahlaklı olacağım. Ülkem için çalışacağım. Vatanım için çalışacağım.
Erdoğan sen değil misin FETÖ’yü besleyip büyüten, ayağına kadar giden? ‘Ne olursun, yalvarıyorum geri dön’ diyen sen değil misin? Sen değil misin onunla el ele verip milletin ordusuna, şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kuran? Ben bunları bilmiyor muyum? Bu millet bunları bilmiyor mu? Buradan ilan ediyorum ben hiçbir zaman Mehmetçiğimize kumpas kuranlarla yan yana durmadım, asla ve asla durmayacağım.
Erdoğan açıkça söylüyorum. Sen ülkenin sınırlarına, namusuna sahip çıkmadın. Bu ülkeye bile bile 10 milyondan fazla mülteci getirdin. Bu da yetmedi ithal oy sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını haraç mezat sattın. Kendi vatandaşlarımızı mülteci konumuna düşürdün. Buradan ilan ediyorum. Ben iktidara gelir gelmez tüm mültecileri evlerine göndereceğim.
İktidara gelir gelmez uyuşturucu baronlarının tamamının kökünü kazıyacağım. Bu sebeple iki adet torbacıya öldürttüğünüz gerçek ülkücü kardeşimiz Sinan Ateş’in hesabını kuytuda saklanan suçlulardan soracağım. Yanan yürekleri soğutacağım.”
Hibya Haber Ajansı