Yakalanan kuşların sayısı son on yılda düşüş eğilimi gösterirken, geçen yıl 2022'ye göre 90 binlik bir artış görüldü.
Rapor, insan tüketimi için tuzağa düşürülen kuşların sayısındaki artışı, İngiliz askeri üssü bölgesindeki kaçak avcılıkla mücadele kaynaklarındaki mali kesintilerle ilişkilendiriyor.
Organize suç ağları, tuzaklar ve kuş cıvıltısı çalan hoparlörler kullanarak, aralarında ardıç kuşları ve serçeler gibi bahçelerde en çok sevilen kuşların da bulunduğu bu küçük kuşları, çalılıklara veya meyve bahçelerine konmaları için cezbedip, onları "sis" ağları veya tutkalla kaplı dallarla yakalıyorlar.
Daha sonra ise kuşlar gizli pazar aracılığıyla restoranlara satılarak, salamura veya haşlanmış ötücü kuşlardan oluşan "ambelopoulia" adı verilen yerel bir yemek olarak servis ediliyor.
BirdLife Kıbrıs Direktörü Martin Hellicar raporla ilgili, "Son yıllarda kaydedilen çok iyi ilerlemeye rağmen, bu sonbahar, uygulama kaynakları korunmazsa bu durumun hızla tersine çevrilebileceğinin bir hatırlatıcısı oldu" dedi.
Kıbrıs, her yıl Avrupa'daki üreme alanları ile Afrika'daki kışlama alanları arasında büyük sonbahar göçleri yapan pek çok kuş için bir konaklama alanı olarak biliniyor. Karabaş kuşları, sinekkapan kuşları, çıvgın ötleğenleri, söğüt ötleğenleri, kamış ötleğenleri ve Cetti ötleğenleri hedef alınanlar arasında yer alıyor ve bunların birçoğunun sayıları Birleşik Krallık'ta keskin bir düşüş yaşıyor.
Ötücü kuşların insan tüketimi için tuzağa düşürülmesi uygulaması 1974 yılında Kıbrıs'ta yasaklandı ancak endüstriyel ölçekte yapılmaya devam ediyor. Yirmi yıl önce her yıl 2 milyondan fazla kuş bu şekilde yakalanıyordu. 1990'larda ise 10 milyondan fazla kuş öldürülüyordu. O tarihten bu yana Kıbrıs'taki kolluk kuvvetleri, öldürülen kuş sayısını azaltmak için BirdLife Kıbrıs, Cabs ve RSPB ile birlikte çalışıyor.
Hibya Haber Ajansı