Temmuz 2020’de Kazakistan’da bilinmeyen bir çeşit zatürre yayıldı. Covid-19 zatürresinden daha tehlikeli olan zatürre daha yüksek ölüm oranına sahip. ABD’nin Kazakistan’daki biyolojik laboratuvarı yeniden halkta büyük endişe uyandırdı.
“Bilinmeyen zatürre” Kazakistan’da
Kazakistan Devlet Başkanı Kasim Tokayev 11 Temmuz 2020 tarihinde sebebi bilinmeyen bir zatürre virüsünün Kazakistan’ı etkisi altında aldığını açıkladı. Kazakistan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 2020 yılının ilk yarısında 98 bin 546 kişinin bu zatürreye yakalandığı ve haziran ayında 600’den fazla kişinin zatürreden hayatını kaybettiği duyuruldu.
Dönemin Kazakistan Sağlık Bakanı Alexey Tsoy, “Bu çeşit bir zatürre hastasının Covid-19 nükleik test sonucu negatif, fakat ölüm oranı çok yüksek. Bilinmeyen zatürrenin kaynağını araştırmaya çalışıyoruz” dedi.
Kazakistan Sağlık Bakanlığı’ndan uzmanlara göre, zatürre Covid-19 zatürresinin mutasyonu da olabilir veya tamamen yeni bir virüsten kaynaklanabilir.
Kazakistan Asya kıtasının ortasında bulunduğu için dışa kapalı bir coğrafyaya sahip. Birden ortaya çıkan “bilinmeyen zatürre”, ABD kuvvetlerinin Kazakistan’da kurdukları biyolojik laboratuvarı akıllara getirdi.
Virüs laboratuvarı bölgedeki “virüs bombası” olabilir
Rusya Sputnik Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, Rusya Güvenlik Komisyonu Genel Sekreteri, ABD’nin Kazakistan’ın birçok bölgesinde biyolojik laboratuvarlar kurduğunu kaydederek “Tesisleri çok kapalı. Pentagon maddi destek sağlar, laboratuvara bulunduğu ülkenin araştırmacılarının girmesine izin vermez. Laboratuvar neredeyse tümüyle sırdır.” dedi.
ABD 60 milyon dolara mal olan laboratuvarı 2010 yılında Kazakistan’ın Almatı şehrinde kurdu. Orta Asya’nın bu en büyük laboratuvarında araştırma yapılmasının yanı sıra en riskli virüsler muhafaza ediliyor.
Gürcistan’ın Stanradar haber sitesinin 11 Temmuz 2020 tarihindeki sayfasında, biyolojik laboratuvar bir yandan bölge sakinlerinin ve hayvanların DNA verilerini depoluyor, bir yandan çok sayıda riskli patojen virüs bitkisini topluyor.
Haberde “Kazakistan virüs testi için doğal bir deneme alanıdır. Laboratuvar Rusya, Çin, Gürcistan ve Özbekistan’a çok yakın. Virüsler adı geçen ülkelere hızlı biçimde ulaşabilir” denildi.
Kazakistan’ın nüfusu en büyük olan Almatı şehrinde biyolojik laboratuvarın kurulması büyük tepki çekti. 2016 yılında yapılan bir ankette, Almatı sakinlerinin yüzde 95’inin biyolojik laboratuvarın bulunmasına karşı çıktığı gösterildi. Eski Almatı Valisi Ahmazan Yeşimov, biyolojik laboratuvarın kuruluşundan hiç haberdar olmadığını da söyledi.
Kazakistan Sosyalizm Hareket Birliği Başkanı Enur Kumanov 11 Temmuz 2020 tarihinde verdiği demeçte “Biyolojik laboratuvar ABD’nin virüs bitkilerini geliştirmesi için kuruldu. Görünen ki, laboratuvar kurulduktan sonra Kazakistan’da ortaya çıkan hastalık azalmıyor, tam tersi yükseliyor. Covid-19 yayıldıkça Almatı biyolojik laboratuvarıyla ilgili endişeler de büyüyor. ABD Biyolojik laboratuvarı ciddi bir jeopolitik konu haline geldi. Laboratuvarı ABD’nin Orta Asya’ya attığı bir ‘virüs bombası’ olarak nitelendiriyoruz. Bu bomba komşu ülkelere etki ediyor” ifadelerini kullandı.
ABD’nin birçok ülkede biyolojik laboratuvarlar kurmasının sebebi ne?
ABD’nin Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan, Kazakistan ve Afganistan gibi 25 ülkede 400’den fazla biyolojik laboratuvar kurduğu bildirildi. Rusya, ABD’nin yurtdışında biyolojik laboratuvar kurmasının gerçek amacını örtbas etmeye çalıştığını savunuyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, “ABD’nin yurtdışında biyolojik laboratuvarlarda askeri amaçlar için virüs testi yapma ihtimali dışlanmaz” ifadesini kullandı.
Küba’nın resmi yayın organı Cubasi de ABD’nin biyolojik silahlarla diğer ülkeleri vurmaya yatkın olduğunu belirtti. 1962 yılında ABD Başkanı John F Kennedy’nin onayladığı “Mongoose Operasyonu” Küba’nın gıda sıkıntısı çekmesini amaçlıyordu. 1971 yılının haziran ayında Küba’da meydana gelen domuz ateşi ciddi gıda krizine ve ekonomik kayba yol açtı.
Rusya Güvenlik Komisyonu Genel Sekreteri, “Dünyanın salgın hastalıkları kontrol etme ve biyolojik güvenlik alanında denetlemeleri güçlendirmesi gerektiğini kaydetti. ABD, kendi biyolojik laboratuvarlardaki araştırma çalışmalarının şeffaf ve açık olduğunu garanti etmeli, bağımsız uzman ve sivil temsilcilerin biyolojik laboratuvarları incelemesine izin vermeli, dolayısıyla biyolojik laboratuvarlarla ilgili tahmin ve endişeler yok etmeli.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı