Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında Türkiye gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
Karamollaoğlu, konuşmasında şunları aktardı:
“Öncelikle bugün sabah haberini aldığımız, Bursa’da meydana gelen sobadan çıkan yangın nedeniyle hayatını kaybeden 8 yavrumuza ve annelerine Allah’tan rahmet diliyorum.
Terörle mücadele operasyonlarında şehit düşen kahraman askerlerimize de Allah’tan rahmet; ailelerine, silah arkadaşlarına ve aziz milletimize bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum.
Ve son günlerde ülkemizin çeşitli noktalarında meydana gelen trafik kazalarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı; yaralılara da acil şifalar diliyorum.”
2022 yılını artık geride bırakıyor; hem 2023 yılına hem de seçimlere doğru hızla yaklaşıyoruz diyen Karamollaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz de Saadet Partisi olarak seçimlere, yeni yıla ve yeni döneme hazırlıklarımızı tamamlayarak gidiyoruz. Bu minvalde; 30 Ekim Pazar günü, yurt içinden ve yurt dışından misafirlerimizin ve binlerce teşkilat mensubumuzun katılımıyla 8. Olağan Büyük Kongremizi coşku ve heyecanla gerçekleştirdik. Hakikaten güzel ve bir o kadar da anlamlı bir kongreyi icra ettik. Bu elbette bizlerin morali de yükseltti.
Kararlılığımızın altını kalın harflerle çizdiğimiz, tepeden tırnağa seçimlere ve iktidara odaklandığımızın ilanı olan bir kongre oldu. Salonun atmosferi, Saadet Partisi kadroları olarak bir ve beraber olduğumuzun, kadrolarımızla ve politikalarımızla iktidara hazır olduğumuzun herkes tarafından anlaşılmasına vesile oldu.
Şimdi vakit; bu havayı, bu heyecanı, bu kararlılığı il-il, ilçe-ilçe, mahalle-mahalle, sokak-sokak Türkiye geneline tevarüs ettirme zamanıdır. Zaman, gün be gün umudu büyütme zamanıdır!”
“Asırlık çınar; Cumhuriyetimiz”
Emperyalizme karşı verdiğimiz zorlu bir mücadelenin ardından kurulan Cumhuriyetimiz, artık asırlık bir çınar şeklinde konuşan Karamollaoğlu, konuşmasına şunları diyerek devam etti:
“Unutmayalım ki; Bu çınarın gölgesi, her daim mazlumların, mahzunların ve mağdurların sığınağı olagelmiştir. Bu çınarın heybeti de, her daim zalimlerde korku uyandırmıştır. Ve şimdi bu çınar artık “Yeni Yüzyıl”a hazırlanmaktadır. Dünden bugüne büyüklerimiz ve bizler bu çınarı ayakta tutabilmek için büyük mücadeleler verdik.
Geçmişin ağır yükünü, acılarını ve travmalarını bizler sırtımızda çok taşıdık, ancak bu ağır yükleri genç nesillerin omuzlarına yüklemek zorunda değiliz ve yüklememeliyiz! “Yeni Yüzyıl”ımıza; geçmişin kısır tartışmalarını, yersiz kavgalarını taşımamalı, hep birlikte hakikaten tertemiz yeni bir başlangıç yapmalıyız.”
“Ajans Çalışmaları” ile ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar
Dikkat edin, seçim sloganı için sürekli eskimiş politikaları, yeni ambalajlarla piyasaya sürenlerin “vizyon” diye ortaya koyduklarından bahsetmiyorum. Zira 20 yıllık bir iktidarın, yeni bir vizyon ortaya koyabilmesi için daha önce verdiği sözleri ne ölçüde tutup tutmadığına bakmak gerekir diyen Karamollaoğlu, “Üç yıllık perspektif ile hazırladığı Orta Vadeli Program Hedefleri iki ay sonra çöp olan, 2022 yılı için 2021 yılının Aralık ayı sonunda bütçe hazırlayan ve daha yılın ilk yarısında yanlış hesap yaptığını anlayıp, neredeyse yeni bir bütçe büyüklüğünde ek bütçe yapmak zorunda kalan, 2023 yılı “Vizyon Belgesi”nde yer alan hiçbir hedefi tutmayan, bırakın tutmasını yanına bile yaklaşamayan bir iktidarla karşı karşıyayız!
Şimdi bu iktidar, bir iki ay sonrasını bile planlama yeteneğinden yoksun olan bu iktidar, seçim öncesinde “Yüzyıl Vizyonu” ortaya koyma iddiası ile ortaya çıkabiliyor. Tıpkı bir dizi fantastik hipotezle ekonomiyi yönetebileceklerini zannettikleri gibi, ülkeyi de “ajans çalışmaları” ile yönetebileceklerini zannediyorlar! Ülkemizi sadece masa başında hazırlanan ajans çalışmaları ile ileriye götürmek mümkün değil! Sadece vizyon çizerek bu işler yürümez, ayağınızı yere sağlam basabilmek için; nereye bastığınızı bilmek mecburiyetindesiniz” dedi.
“Bu ülke bizim, bu devlet hepimizin”
“2023’ü dilinden düşürmeyenler, 2023’e 2 ay kala baktılar ki; anlattıkları 2023 ile karşı karşıya kalınan 2023 arasında adeta uçurum var! diyen Karamollaoğlu; “O nedenle de hemen yeni bir hikaye uydurma ihtiyacı hisettiler, şimdi dillerine yeni bir türkü doladılar. Bu türküye de maalesef devletimizin kurumlarını alet ediyorlar.
Seçim şarkılarını Polis Teşkilatımızın bandosuna çaldıracak kadar, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Teşkilatı gibi güzide kurumlarımızın açıklamalarında partinin sloganlarını kullanacak kadar aymazlaştılar! Bugüne kadar biz hiç bu durumla karşılaşmadık!
Devlet ve hükümeti birbirine karıştıranlar, devletimizin değişmez doğrularını kendilerine mâl ettikleri gibi, ki bunlar bağımsızlık ve toprak bütünlüğü gibi konulardır, kendilerinin yanlışları eleştirildiği zaman da “devleti mi eleştiriyorsunuz” kurnazlığıyla sıyrılmaya çalışıyorlar.
14. Louis misali; “ben, devletim” diyenlere diyoruz ki; bu ülke bizim, bu devlet hepimizin!
Ve hatırlatıyoruz; bugüne kadar kim kendini devlet yerine koymuşsa; yanıldığını çok acı bir şekilde öğrenmiştir” ifadelerini kullandı.
“20 yılın sonunda gelinen nokta”
Karamollaoğlu, “Şimdi 2023’e az bir zaman kala yeni bir slogan ortaya atanların, dikkat edin vizyon demiyorum ben buna, 20 yılın sonunda ülkemizi getirdikleri hale bir bakalım” diyerek şunları aktardı:
“Çok değil, daha dört yıl önce Cumhurbaşkanlığı için yetki istediklerinde kişi başına milli gelirin 25 bin doları bulacağını vaat etmişlerdi, bugün 9 bin doların altındayız. Sn. Erdoğan, enflasyonu ve döviz kurunu düşürme sözü vermişti. Ama Türk TL’nin reel değeri tarihin en kötü seviyesine gerilerken, enflasyon da son 42 yılın en yüksek seviyelerinden birine ulaştı. AK Parti, ülkemizi güya yeni bir yüzyıla hazırlarken geride bıraktığı tablonun üstünü örtmeye çalışıyor. Şehrin kenar mahallelerinde, yoksulluğun ve eğitimsizliğin girdabına düşmüş gençlerimiz, uyuşturucu bataklığında boğuşuyor maalesef.
İçişleri Bakanı günde ne kadar uyuşturucu satıcısını yakaladıklarını ilan ederek, bir başarı tablosu ortaya koymaya çalışıyor. Allah, akıl fikir versin! Bu kadar yüksek rakamlar, sizin bu meseleyi yürütemediğinizin en açık delili! “Binlerce uyuşturucu satıcısı yakalanmış.” Bu ne demek? Yakalayamadığınız daha ne kadar uyuşturucu taciri var! Senin ne kadarını yakaladığın değil, uyuşturucu kullanımını azaltıp azaltamadığın, ortadan kaldırıp kaldıramadığın önemli! Önce bunu idrak et! Kendi sözü, kendi ayağına dolaşıyor.”
“Enflasyon’da OECD ülkeleri arasında birinci, dünyada ise ilk 6 sıradayız”
TÜFE; 2020 yılı Ekim ayı itibariyle yıllık %11,89 seviyesinde iken, 2022 Ekim ayı itibariyle %85,51 seviyesine çıkmıştır. İki yıllık dönemde TÜFE 7,2 kat artmış diyen Karamollaoğlu, konuşmasına şunları diyerek devam etti:
“Bu da resmi TÜİK rakamları, gerçek rakamlar farklı! Gerçek rakamları ilan etmeyi bile yasakladılar. Şu mantığa bak ya! Üretici Fiyat Endeksi de 2020 Ekim’inde %18,20 iken; iki yıl sonra %158’e ulaştı. Sefalet endeksinde yıllardır borçlarla boğuşan Arjantin’i bile geride bıraktık. Çalışan hakları bakımından Kolombiya’nın gerisindeyiz. Buralarda fecaat var, dünyaya kötü bir ekonomik model göstermek istedikleri zaman iktisatçılar, bu ülkeleri gösterirler. Şimdi biz, onların gerisindeyiz. Ama iktidara bakarsanız, biz “uçuyoruz.”
Avrupa’da en düşük asgari ücret ödenen ikinci ülkeyiz. Ve aynı zamanda asgari ücretli çalışan oranı en yüksek olan ülkeyiz. Milyonlarca insanımız açlık sınırının altında, geri kalan milyonlarca çalışanımız da yoksulluk sınırının altında bir ücrete mahkum. Gelir dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biriyiz. Gıda ve enerji enflasyonunda yine dünya şampiyonuyuz. İnsanlar evinde lambasını yakmaktan, kombisini açmaktan korkar oldu! Gıdadaki fiyatlar dünyada %4 artarken, Türkiye’de %92 artış gösterdi.”
“Bankada milyonları olan tuzu kurular, okula aç giden çocukları anlamaz”
Karamollaoğlu, “Maalesef; bunun sonucu olarak çocuklarımız okula aç gidiyorlar. Bunu söylerken üzülüyorum. Okula aç gitmenin sıkıntısını, aç gitmeyen anlamaz! Anlaması da mümkün değil.
Aç giden bir öğrencinin derslerine odaklanması da mümkün değil. Yakınlarında böyle insanlar olmadığı için iktidar mensupları ve tuzu kuru olanlar, özellikle bankada milyonları olanlar, açlık nedir bilmezler! Eğitimde, adalette, istihdamda, tarımda, sağlıkta, sanayide, dış politikada, her alanda Türkiye hızla geriye gidiyor.
İşte Erdoğan iktidarının 20 yılın sonunda Türkiye’yi getirdiği yer burasıdır: Gelecek nesilleri dahi etkileyecek bir yoksulluk, huzursuz bir toplum, heba edilmiş bir gelecek. İşte bu yüzden Türkiye’nin yeni yüzyılının inşası, bu iktidardan ve bu sistemden kurtulmakla başlayacak.
Çünkü, gelecek; akıl dışı politikalar, milyonlarca işsiz, iflasın eşiğine gelmiş bir ekonomi, kurumları ve geleneği hasara uğramış bir devlet, her şeyi tek kişinin iki dudağı arasına kalmış bir yönetim sistemi, geleceğinden ümidini kesmiş, huzursuz ve yorulmuş bir toplumla inşa edilemez” dedi.
“Her “İnşaat”ı, “Yatırım” ve “Hizmet” olarak takdim eden anlayışa son vereceğiz”
Karamollaoğlu, “Ne derlerse desinler; biz doğruları söylemekten ve imkan bulduğumuzda da doğru işleri yapmaktan vazgeçmeyeceğiz! Ne işe yaradığına, uygun çözüm olup olmadığına, gerekli mi değil mi diye bakılmadan her “inşaat”ı, “yatırım” ve “hizmet” olarak takdim eden bu anlayışa son vereceğiz” diyerek şunları söyleyerek sözlerini tamamladı:
“Üretim ve istihdam odaklı yatırımları ülke geneline yayacak ve yaygınlaştıracağız. Eğitimde nicelikle birlikte niteliği de artıracağız. Sağlıkta, adeta “paran kadar muayene olursun” anlayışına evrilen bu düzeni değiştireceğiz.
Dış politikada figüran değil, oyun kurucu olacağız. Özellikle de Büyük Ortadoğu, yani Büyük İsrail Projesi’ne figüran olmayı reddediyoruz.
Dışarda anormallikleri normalleşme olarak takdim eden, içerde başka bir siyasi partiye haram ilan ettiğini, işine gelince kendine mübah gören bu “ikiyüzlü siyasete” son vereceğiz! Dijital dönüşümden çevre politikalarına varıncaya dek, günün gerisinde kalan değil; aksine tüm alanlarda çığır açan bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.”
Hibya Haber Ajansı