EYT'lilerin promlemlerine değinen Karamollaoğlu, "Bugün hem dünyada çok önemli hadiseler yaşanıyor hem de memleketimizde. Müsaade ederseniz ben EYT'li kardeşlerimizin problemleriyle ilgili söyleyeceklerimi söylediğimi zannediyorum. Ama tabii bir vaatte bulunmadan söyledim. Allah nasip ederse, bizlere böyle bir görev düştüğünde bu millet görecek ki ele aldığımız konuyu biz dört dörtlük bir şekilde çözmeyi şiar edinen bir anlayışa sahip olacağız inşallah." ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu, hastanelerin, okulların, hanelerin bombalandığına dikkati çekerek, "Dünyada bazı gelişmeler meydana geliyor. Iktidar sahipleri bu konuda değil çözmeye çalışmak meseleyi nasıl ele alacaklarını bile bilmekten aciz gözüküyorlar. Yaşadığımız manzarayı belki İkinci Cihan Harbi’nde bir miktar yaşamış gibi gözüksek de dünyada böyle bir manzarayla hiç karşılaşıldığı kanaatinde değilim. Artık kameralar her yere ulaşıyor. Televizyonlardan her gün o yavruların nasıl acizlik içinde kıvrandığını hepimiz gözlerimizle görüyoruz." dedi.
Meydana gelen hadiselerin birkaç konuda yeniden teşhis koyma imkanını sağladığını belirten Temel Karamollaoğlu şunları söyledi:
"“Efendim herkesin kendini savunma hakkı varmış.” Kendi savunma hakkının içine çocuk katli girer mi Allah aşkına? Kendi hakkını savunmanın içine hastaneleri bombalamak girer mi? Okulları bombalayıp tahrip etmek girer mi? Bu kadar yüzsüzlük, buna kadar acizlik olamaz. Bu meydana gelen hadiseler bize birkaç konuda yeniden teşhis koyma imkanını sağladı. Ne hakkında? Ülkelerin, toplulukların dünya meselelerine bakışı açısını. Demin söylediğim fikirleri gündeme getirenler bugün Filistin'de güya İsrail'in kendi işgal ettiği topraklarda zorla, orada yüz yıllardır yaşayan Filistinlileri çıkarma teşebbüsünü bir savunma hakkı olarak takdim etmeye kalkıyorlar. Bu kadar alçaklık olmaz. Bu tam bir alçaklıktır. Bunu takip edenler aynı konuma düşerler. Batı kendisini dünyaya hakim olduktan, Birleşmiş Milletler’i kurduktan, arkasından da Birleşmiş Milletler'in içinde bir savunma paktı oluşturup gücü kendi elinde tutabilmek için de bir takım kararları/kurulları oluşturduktan sonra da; “Hadi bakalım şimdi insan haklarına saygı nasıl olurmuş, hukuk nasıl üstün tutulurmuş bütün dünyaya gösterelim.” dediler. Filistin meselesi çıkınca ne yazık ki sınıfta kaldıkları görüldü. Cidden anlayamıyorum. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın akli dengesinde belki bir sıkıntı olabilir. Ama Macron'da öyle bir şey görmüyorum. İngiltere'de öyle bir şey görmüyorum. Almanya'da, diğer ülkelerde de; nasıl olacak da siz çocuk katlini, hasta olan insanların karşı bir katliam yapılmasını meşru göreceksiniz ve bunu bir savunma hakkı olarak takdim edeceksiniz."
"Batı maalesef eski kodlarına döndü." açıklaamsını yapan Karamollaoğlu, "Ben bunu tesadüfen olan bir hadis olarak görmüyorum. Zihinlerinin gerisinde, hala kendilerinin üstün olduğunu iddia eden, bu üstünlüğü de ispatlayabilmek için yeri geldiğinde yeni ihdas edilen bir takım kurallara uymamayı da kendi hakkı olarak kabul eden bir anlayışa sahipler. Amerika'yı işgal ettiklerinde bütün Kızılderilileri katlettiler. Öyle mi? Doğru mu değil mi? Bütün dünyanın bilgisi olan bir hadise. İngilizler Avustralya'ya, Yeni Zelanda'ya gittikleri zaman da aborijinleri böyle katliama tabi tuttular. Şimdi vah vah diyorlar. Biz çocukları eğiteceğiz diye bazı çocukları okullara almışlar, bundan yüz sene önce. Sonradan o çocukların akıbeti hakkında kimse bir bilgiye sahip olmamış. Birkaç sene önce farkına varıldı ki, bazı yerlerde okul civarlarında çocuklara ait öyle bir, iki, beş, on değil yerine göre yüz, yerine göre yüz elli çocuğun katledildiği ortaya çıktı." şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı