Batı’nın sigorta yasağı… Avrupa Birliği, Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara bir yenisini daha getiriyor. AB yetkilileri, Rusya’nın, Ukrayna’yı işgalinden dolayı küresel petrol pazarına erişimini ve elde ettiği geliri yasaklamayı hedefliyor. Armatörler ve tüccarlar, tanker hasarına, petrol sızıntılarına ve diğer tehlikelere karşı sigortaya ihtiyaç duyarlar. Petrol taşıyan gemiler bu tehlikelere karşı sigortalanmadıkları takdirde petrol taşımaları mümkün olmayacaktır.
Bu yasa tasarısının uygulanabilmesi için tüm AB üye ülkelerinin oyu gerekiyor. Denizciliğin önde gelen ülkeleri Yunanistan, Malta ve Güney Kıbrıs’ın da her fırsatta sigorta yasağıyla ilgili endişelerini dile getirdiklerini görüyoruz.
Petrol ihracatı… Sigorta yasağı, AB yetkililerinin Rusya’ya karşı hazırladığı altıncı kısıtlama grubunun bir parçası. Avrupa’daki ambargo, Rusya’yı tarihsel olarak petrolü için en büyük ihracat pazarı olan pazardan koparacaktı. Avrupa şirketleri dünyanın petrol ticaretinin çoğunu sigortaladığı için, sigorta yaptırımları Asya ve başka yerlerdeki alıcılara ihracatı engelleyecektir.
Taktik, on yıl önce Avrupa tarafından, Tahran’ı nükleer programı üzerinde müzakere etmeye zorlama çabalarının bir parçası olarak İran petrol ihracatını kısmak için etkili bir şekilde kullanıldı.
Brent – WTI petrol fiyatları… Kaynak: Bloomberg
Savaş ortamında tanker sigortası sorunu… Savaş durumlarında uluslararası petrol sevkiyatı çok riskli bir hal alabiliyor. Eğer savaşan taraflardan birisi ciddi bir petrol ihraççısı ise, savaşın ilerleyen safhalarında ekonomik hasar amaçlı olarak petrol tesisleri veya tankerleri hedef alınabiliyor. Buna en ciddi örnek, İran – Irak Savaşı’ndaki krizdir. Ülkeler savaş esnasında birbirlerinin ekonomilerini kilitlemek amaçlı olarak petrol tankerlerine saldırdılar ve bazı tarafsız ülkelerin petrol tankerleri de (örn. Türk gemisi Atlas-1) hasar aldı. İranlıları, işgal altındaki topraklardan çekilmeyi de içeren ateşkesi kabul etmeye zorlamak amacıyla Irak, İran’ın petrol ihracatına karşı hava savaşını başlattı. Irak savaş uçakları, İran gemilerini vurmanın yanı sıra petrol sahalarını, pompa istasyonlarını ve diğer açık deniz hedeflerini vurdu.
Bu durum, Körfez’de sefer yapan gemiler için savaş risk sigortası primlerinde %50 artışın yürürlüğe girmesine neden oldu. ABD’nin Körfez’deki askeri varlığının tırmanması, İran ile ABD arasında, Sovyetler Birliği’ni de içerebilecek bir savaşa dönüşme tehdidini de getirdi. Reagan yönetimi, Arap devletlerini Tahran ve Moskova’ya karşı Washington’la açık askeri ittifaklara çekmek için ABD Donanmasının koruyucu hizmetini kullanarak reflag ile tankerlere ABD bayrağını çekti. Sigorta maliyetlerindeki aşırı artış, durumu düzeltmek için İran ve Irak’ın petrol fiyatlarını indirmesine yol açtı.
Karadeniz Ham Petrol İhracat Terminalleri.. Üç terminal günde yaklaşık 1.8 milyon varil ham petrol ihracatını işliyor. Kaynak: Bloomberg
Rusya petrol ihracatının durumu… Benzer bir durum olarak; Karadeniz’deki limanlara giden ticaret gemilerini sigorta ettirmenin maliyeti kontrolden çıkarak Rus yüklerinin bölgeden hareketine büyük bir potansiyel engel haline geldi. Sigortacılar, ek savaş riski primi için bir geminin gövdesinin değerinin – temelde geminin bir varlık olarak değerinin – %10 kadarını alıyorlar. Bu, sigortanın artık muhtemelen gemiyi kiralamanın maliyetini aştığı anlamına geliyor. Standart 1 milyon varil Rus kargosunu taşıyan 50 milyon dolarlık, beş yaşındaki bir tanker, sadece sigorta primlerinde 5 milyon dolara ihtiyaç duyacaktır – taşıyıcıyı işe alma maliyetinin yaklaşık 1,5 milyon dolar üzerinde. Savaştan önce neredeyse sıfır maliyet vardı.
Yasaklar daha da genişlerse çok az ülke Rusya ile petrol ticaretine gidecektir. Rusya piyasa fiyatlarının altında ihracat yapıyor, dolayısıyla savaş maliyetleri artarken petrol piyasasında var olabilmek için sattıkları petrolün fiyatında daha fazla indirim yapmak zorunda kalacaklar. Yaptırımlar, Rus petrolünü daha az bilinen tüccarlar ve sigortasız çalışmaya istekli armatörler tarafından kolaylaştırılan bir gölge pazara da itebilir. Böyle bir pazar, temel ham petrolün ABD yaptırımlarına tabi olmasına rağmen, İran ve Venezuela’nın son yıllarda petrol ihraç etmeye devam etmelerini sağladı. Rusya için sigortasız petrol sevkiyatı İran örneğinden daha zor olabilir. Ülkenin Baltık Denizi’ndeki limanlarından ayrılan gemiler, Kuzey Denizi’ne giderken Danimarka kıyılarına yakın bir yerde seyrediyor. Danimarka’daki yetkililer bu tür gemilerin kıyı şeridinin yakınından geçmesine izin verme konusunda isteksiz olabilirler.
Sonuç? Sigortacıların birincil endişesi, füze saldırısı veya olası mayınlar yoluyla gemilere verilen hasardır. Savaş patlak verdiğinde en az beş gemi havaya uçtu. Bir ay sonra, Karadeniz’e giren veya çıkan herhangi bir gemi için hayati bir deniz koridoru olan Türkiye’nin İstanbul Boğazı çevresinde bir mayın keşfedildi. Belarus, Rusya ve Ukrayna için ortaya çıkan durum, Karadeniz ve Baltık Denizi sevkiyatlarına getirdiği risk ile hem petrol maliyetleri ile korele bir şekilde, hem de ek risk primi şeklinde sigorta maliyetlerinin zıplamasına neden oldu. Batı sigortaları kilitlerse Rusya’daki durum daha da kötü olacaktır ve ödeme sistemlerinden tamamen çıkarılan Rusya, kendi kendini sigortalama veya alternatif Çin gibi sistemlere yönelmek durumunda kalacaktır. Ancak her şekilde petrol ihracatı önemli ölçüde kısılacağı için, Rusya da daha az petrol üretmeye başlayacaktır. Sigorta krizi, maliyetlerin artırılmasıyla değil, tamamen kesilmesiyle meydana gelecek bir durum ve bu tabii global enerji krizine zemin oluşturabilecektir.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı