Liv Hospital Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkara, ''Diyabet, böbrek, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığınız yoksa istediğiniz her gıdayı abartıya kaçmadan yiyebilirsiniz. Özellikle protein ve posalı yiyecekler kabızlığın önlenmesini sağlıyor. Kırmızı et haftada iki kez yenebilir. Mümkünse balığın sıklıkla tüketilmesi öneriliyor. Sebze ağırlıklı beslenmeli ve katı yağdan uzak durmalısınız. Bu tip beslenme alışkanlığının ömür boyu devam ettirilmesi kalp sağlığı açısından oldukça önemli. Ameliyattan bir ay sonra da, diyetisyen kontrolünde “kardiyak diyet” uygulamalısınız.'' şeklinde konuştu.
''İlaç konusunda hassas davranın''
İlaçların, doğru zamanda ve dozlarda alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özkara, ''Aç karnına ya da tok karnına alınacak ilaçlar konusunda hassas davranın. Hasta eğer koroner bypass ameliyatı geçirmişse kan sulandırıcı, kolesterol, ritim ve tansiyon düzenleyici tedavisi, aksi bir durum olmadıkça ömür boyu devam etmeli.'' dedi.
''Yürüyüş mesafesi yavaşça artırılmalı''
Kemiğin yaklaşık iki ayda iyileştiğini belirten Prof. Dr. Özkara, ''Efor sırasında eğer verilmiş ise göğüs korsenizi takmalı ve varis çoraplarınızı mutlaka giymelisiniz. Yürüyüş mesafenizi yavaşça artırmalı ve havaların iyi olduğu günlerde mutlaka dışarıda yürüyüşler yapmalısınız. Başlangıçta günde yaklaşık 10 dakika yürüyüş yeterli olur.'' ifadesinde bulundu.
''Minimal invaziv yöntemle hastalar normal hayata daha çabuk döner''
Minimal invaziv yöntemle ya da robotik yöntemle ameliyat olan hastaların daha erken normal tempolarına döndüklerini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Özkara, sözlerini şöyle tamamladı: ''Hareket kısıtlaması olmaması göğüs kemiği açılmadığı için korse kullanımı gerekmemesi sayesinde aktif hayata daha çabuk başlanabilir. Yine bu hastalar için ilaçların düzenli kullanılması, kontrollerin aksatılmaması çok önemlidir.''
Hibya Haber Ajansı