Yayımlanan mesajda şu ifadelere yer verildi:
“21. yüzyılın ilk çeyreğini geride bırakırken nüfusun yarısından fazlasını oluşturan kadınlar; halen pozitif ayrımcılıkla korunup kollanmaya, bu ve benzeri farkındalık günleriyle insani hakları için seslerini duyurmaya çalışıyor. Türk kadını gerek tarihimiz boyunca gerekse de milletimizin en zor günleri olan Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında, Türk Milleti’nin ayağa kalkması için benzersiz bir mücadele verdi.
Nitekim Gazi Mustafa Kemal Atatürk; ‘Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.’ sözleri ile Türk kadınının ve gösterdiği özverinin dünya çapında örnek teşkil ettiğini işaret ediyor. Bu takdire şayan vasıfları ve Ulu Önder’imizin kadın hakları konusundaki duyarlılığı sayesinde; haklarını pek çok dünya ülkesinden önce kazanan Türk kadını, günümüzde maalesef sosyal ve siyasi alanlarda çağa uygun tekamüle erişemeyip layık olduğu mevki ve şartlarda yaşamıyor.
Ülkemizde erkek egemen sosyal bir yapıyla mücadele etmek zorunda kalan Türk kadını; hukuk nezdinde eşit haklara sahip olmasına rağmen, bugün hala temelinde eğitimsizlik yatan pek çok haksızlığın mağduriyetini yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Türk kültürünün temel taşlarından olan saygı ve hoşgörünün yerini alan şiddet olayları; günbegün etki alanını genişleterek her yaştan ve sosyoekonomik gruptan kadının kişilik haklarına, vücut bütünlüğüne yönelik tecavüzden cinayete kadar artarak devam etmektedir. Ne insani değerlere, ne akla ne de vicdana sığmayan bu duruma karşı durmak, kadınıyla erkeğiyle toplumun her ferdinin sorumluluğudur.
2021 yılında bir gecede verilen hukuksuz kararla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmekle zaten toplumsal olarak koruyamadığımız kadın; hem hukuksal zeminde hem de şiddet yanlısı erkeklerin nezdinde açık hedef haline geldi. Kadınlar sokakta, evde, iş yerinde, kamusal veya özel alanda kendilerini güvende hissedemiyor. Gece gündüz fark etmeksizin yürüdüğü sokakta her an öldürülme tehlikesi altında hisseden kadınlar artık mutlu değiller ve geleceğe güvenle bakamıyor. 2022 yılı Ekim ayına kadar kadın cinayetlerinde önceki yıla oranla yüzde 24,4 artış yaşanmış ve 280 kadın cinayete kurban gitti.
Bu gidişe dur demek için; Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in liderliğinde İYİ Parti’miz iktidara geldiğinde en kısa sürede İstanbul Sözleşmesi uygulanır hale gelmiş olacaktır. Türk kadınını en geniş kapsamda koruyan İstanbul Sözleşmesi için bizler; ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!’ diyoruz. Biz İYİ Parti olarak iktidarımızda; kadınların eşit olarak varlık gösterebilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri bir düzende; mutlu, huzurlu ve müreffeh bir Türkiye için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Yerelden sorunları tespit ederek bölgesel ve ulusal sonuçlara ulaşmak ve buradan tüm kadınları ilgilendiren çözüm önerilerimizi uygulanabilir politika haline getirmek amacıyla bir ilk olan Kadın Çalıştayları yapıyoruz. Kadına dair tüm sorunları yerelden öğrenerek ve çözümlerini üreterek geldiğimiz iktidarımızda artık; şiddet gören, öldürülen, yok sayılan, geleneksel roller dayatılan kadınlar olmayacak. Eşit, mutlu, huzurlu, korkmayan, geleceğe güvenle bakabilen kadınlar için #AzKaldı.”
Hibya Haber Ajansı