İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, rutin toplantılarını gerçekleştirdiği ‘Habitat Şişli’de ders çalışan gençlerle kahve sohbetinde bir araya geldi.
“Biz yeterince sesimizi duyuramadık” diyen İmamoğlu, “Ancak kalabalıkları anlattık. Mitingler yaptık. Kendi mecralarımızdan anlatmaya gayret ettik; sosyal medya vesaire. Orada da kirletilen şeyler var. Bir bakıyorsun, ben çok yakışıklıyken, adam bizi şeytanlaştırabiliyor fotoğrafta. Bunlar da mümkün. Ben, bu işe başvuranları tasvip etmiyorum. Çok büyük kötülük yapıyorlar insanlarımıza. Milletimize, memleketimize, gençlerimize, çocuklarımıza çok büyük kötülükler yapıyor. Onun için ben, bazı çağrılar yapacağım. Hem Türkiye Gönüllülerini çağıracağım bu hafta hem partilerin sandık görevlilerini çağıracağım. Onlarla dertleşeceğim, motive edeceğim. Hem de ‘Ben bu işte varım, ne yapabilirim diyenleri de çağıracağım, anlatacağım onlara, ne yapmamız gerekiyor 8-9 günde” diye konuştu.
İmamoğlu, doğruları yapmaya gayret ettiklerini belirterek, “Yani size doğruları söylüyoruz. Sizi aldatmadık, aldatmıyoruz. Kimse diyemez ki, ‘İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun yönetimi şunu demişti, tam tersini yaptı.’ Yapamadığımız olabilir, eksiğimiz olabilir, henüz başaramadığımız işler olabilir. Ama hiç aldatmadık. Mesela bugünkü yönetim, seçim zamanı başladı başlayalı, deprem oldu oldu olalı, niye hiç ‘Kanal İstanbul’ demiyor? Kendini paralıyordu değil mi geçen sene, ‘Kanal İstanbul’ yapacağız.’ Şimdi niye demiyor? Çünkü yanlış. Çünkü israf. Çünkü millet kazanmıyor, orada birkaç avuç insan yatırımcı kazanacak. İşine gelmiyor şimdi. İşte bunun adı aldatma. Seçimden sonra Kanal İstanbul'u yapmak için kendini paralayacak iktidar olursa. Ben onun için diyorum ki; Türkiye'yi korumak için, İstanbul'u korumak için, doğayı korumak için, yaşamı korumak için, bireysel çıkarları değil, toplumsal çıkarları önde tutmak için bu iktidarın gitmesi lazım. Ondan sonrası kolay” ifadelerini kullandı.
21. yüzyılda mucizevi tarifin ortak akıl olduğunu belirten İmamoğlu, “Ben hep söylüyorum: Mucizevi tarif nedir 21. yüzyılda? Ortak akıl. Çünkü akıl var yani. İnsanların zihinde akıl var. Yeter ki fırsat verelim onlara” dedi.
“Oy kullanacaksınız, firesiz oy kullanın” diyen İmamoğlu şöyle devam eti:
“Tabii ki biz kendimizi oy istiyoruz. O ayrı, ama önce firesiz oy kullan. Bunu istiyoruz. İşin özü şu: Gerçekten önemli bir zaman bölümündeyiz. Ben, kalan günlerin tamamı İstanbul'da olacağım. Açık davetler yapacağım. Sosyal medyadan duyuracağım. ‘Ya gitsem mi, gitmesem mi…’ Vallahi gelin. Konuşacağımız şeyler bunlar. Bize kötü söylenen söze, cevabını vereceğiz. Ama kimse hakkında kötü konuşmayacağız. Hani bana hapis kararı verdiler ya; ‘ahmak.’ Bana ‘ahmak’ diyen ‘ahmak’ dedim aslında. Sadece cevap verdim, ama onlar döndü bana hapis cezası verdiler, onu söyleyene bir şey yapmadılar. Biz sadece bize söylenilen kötü sözün cevabını vereceğiz. Yalan söylediğini ya da iftira attığını anlatacağız. Onun dışında vallahi de billahi de hep böyle güzel şeyler konuşacağız.”
İmamoğlu, toplumda birikmiş ön yargıların çoğunun gençlerde olmadığını vurgulayarak, “Toplumda birikmiş ön yargıların çoğu, gençlerde yok. Bu çok büyük avantaj. Toplumun genelinde, birikmiş bazı ön yargılar var. Sağcıda solcudan, o partiden bu partiden, şuralıdan buralıdan, o mezhepten bu mezhepten diye oluşmuş bu ön yargılar, gençlerde yok. Bu çok büyük bir avantaj. Bu ön yargıların olmadığı gençliğin, iyi yetişmiş haliyle bu ülkeyi yönetmesi de muazzam bir şey. Onun için ben diyorum ki; evet bu düzeni kuralım hep birlikte, 12-13 sene sonra sizin yönettiğiniz ülkeyi keyifle izleyelim. Ben bir yayladan mı izlerim sizi ya da bir kasabadan izlerim; onu bilmem. Ama keyifle izlemek istiyorum sizi. Böyle bir ülkenin var olması lazım.” şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı