Şahkulu Sultan Türbesi’nde dua eden İmamoğlu, Alevi vatandaşların ilgisiyle karşılandı. Muharrem matemi lokması, dede Ali Doğan’ın duasıyla dağıtıldı. Lokma dağıtımı öncesinde, Odabaşı ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
Hayatının bir bölümünde Kadıköy Merdivenköy’de yaşadığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bir 6-7 yılım, hemen birkaç sokak yukarıda geçti. Dolayısıyla burayı, gıpta ve hayranlıkla yıllardır biliyorum. Burada birkaç kez annemle ziyaretimiz de olmuştu. Buranın maneviyatı ve buranın o çok derin hissiyatı beni etkilemiştir. Allah nasip etti, Beylikdüzü'nde Belediye Başkanı olduktan sonra, bir yarışmayla proje geliştirdik ve güzel bir cemevini oraya hediye etmiştik. Ve orada şu anda ibadet ediliyor. Değerli vatandaşlarımız Fatma Ana Cemevi'ni kullanıyor. Bu durumdan onur duyuyorum. Buradan çok etkilenip, o doğayla iç içe, o mistik havası, o yaygın halinin orada yaşatılmasını arzu etmiştim. Gerçekten de öyle bir cemevi oluştu” dedi.
“Cemevlerimiz, bu milletin ibadethanesidir”
İmamoğlu, cemevlerinin bu milletin ibadethanesi olduğunu dile getirerek, “Bu milletin asli ibadethanelerinden birisidir. Anadolu'da, bizim insanlarımızın yüz yıllardır ibadetini yaptıkları yerdir. Dolayısıyla cemevlerinin bütün hak ve hukukunun korunması noktasında, bu kardeşinizin makamı, mevkisi ne olursa olsun, makamsız, mevkisiz de olsa, bu mücadeleyi sizlerin hak mücadelesi olarak yerine getireceğini, yapacağını her yerde söyledim, burada da bir kez daha huzurunuzda söyleyeyim. Bu bir lütuf değildir. Hakkınız olan, hukukunuz olan ihtiyaçlarınıza katkı sunma görevini yerine getiriyoruz. Bugüne kadar olan eksiklikleri tamamlama gayreti içerisindeyiz. Bunun siyasi partisi ya da vesairesi de olmaz. Bakın bu hak, hukuk meselesidir” şeklinde konuştu.
“Allah, hiçbir zaman milletimize o tür acıları bir daha yaşatmasın”
“Ülkemizde bütün insanlarımızın, bütün vatandaşlarımızın hakkının, hukukunun korunduğu, hukuksuzluğun da sona erdiği günleri hep birlikte yaşarız” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“İslam tarihinin en derin acılarından birinin, en büyük katliamlarından birinin yaşandığı bir günün yıl dönümünü hep beraber yaşıyor, anıyor ve o acıdan aslında milletçe barışı, huzuru ve bir daha öyle olayların yaşanmaması adına dersler çıkartıyoruz. Allah, hiçbir zaman milletimize o tür acıları bir daha yaşatmasın. Ne yazık ki, yüzyıllar geçse de yakın zamanda acılar yaşamış milletiz. Ve bunları, içimiz kan ağlayarak hatırlıyoruz. Başımız öne düşüyor. İçimiz yanıyor. Bu konuda sonsuz mücadele vereceğiz.”
Hibya Haber Ajansı