Ziyaretinde CHP İstanbul milletvekili Turan Taşkın Özer, İmamoğlu’na eşlik etti. İmamoğlu, Nevşehir Avanos ilçesine bağlı Ayhanlar Köyü’ne ziyarette bulundu. Ayhanlar ziyaretinin ardından, İmamoğlu’nun bir sonraki durağı Kapadokya Yeraltı Seramik Müzesi oldu. Anadolu motifleriyle bezeli eserleri gezen İmamoğlu, Göreme’de basın mensuplarına ziyaretiyle ilgili değerlendirmede bulundu.
“Bu topraklarda olmak hepimize ayrı bir derinlik, ayrı bir hoşgörü katmalı”
Ziyaretlerine Ayhanlar köyünden başlayan İmamoğlu, Ayhanlar Cemevi’nin avlusundan hitap ettiği bölge halkına şunları söyledi:
“Güzel coğrafyamızın bu güzel Nevşehir'in inanılmaz bir güzelliği var. Tabiat harikası, doğa harikası yani bu toprakların bir insanı olmak gerçekten büyük bir sorumluluk, bir lütuf gibi. Dünyanın bugün kullandığı teknolojilerin yaşadığı özel hayata dair birçok marifetin belki de ilk örneklerini, evin kurulmasından tarımın yapılmasına varıncaya kadar ilk örneklerini bu topraklarda yaşandı ve yaşatıldı. O bakımdan bu topraklarda olmak hepimize ayrı bir derinlik, ayrı bir hoşgörü katmalı… Bazen bu tarihe döndüğümde bugünkü çatışmalar, tartışmalar, ayrışmalar, kutuplaştırmalar, insanların hayatına şekil vermeler ya da insanların inancına şekil verme gayretlerini gerçekten üzülerek takip ediyorum.”
“Bu felsefeyi yaşayan ve hisseden bir insanım”
İmamoğlu, Hacı Bektaş-ı Veli’yi ziyaretinin ilkini 2013’te yaşadığını dile getirerek, “Çok etkilendim. Hatta ‘Niçin bu kadar geç buraya geldim’ diye de üzüldüm. Sonra her yıl buraya geldim. Bu benim Hacıbektaş'ı ziyaret anlamında 10 ya da 11’ncisi oluyor. Bu anma vakti için söylüyorum. Başka tarihlerde de birkaç kez yine ziyaret etme fırsatım oldu. Bu derinliği, bu topraklara katan, o yüzyılda Hacı Bektaş-ı Veli'nin, Hazreti Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, o dönemde yaşayan o güzel insanların bu topraklara yaşattığı ayrı bir aydınlanma dönemidir. Bütün derinliğiyle ben bu felsefeyi yaşayan ve hisseden bir insanım. Umuyorum layık olurum Hacı Bektaş-ı Veli’ye.” dedi.
“Alevilik inancı bu toprakların çok önemli bir köküdür, derinliğidir”
Alevi Bektaşi geleneği ile Alevilik inancının bu toprakların çok önemli bir kökü ve derinliği olduğunu belirten İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Hacı Bektaş-ı Veli o günden itibaren sunduğu o insana dair duyguları, düşünceleri, bir olmaya dair duyguları ve düşünceleri aslında bugün millet olma bilincimizin, bir arada olma bilincimizin kökenini oluşturuyor. Yani bizim aslında en kolay gerçekleştirmemiz gereken şey birbirini sevebilmek. Ama en zoru yapıyoruz bazen; düşmanlık, karşı olmak ya da insanları birbirine düşürmek ya da başkalaştırmak noktasında… Bu hususta da en fazla belki konuşulanlardan birisi de kişilerin inançlarına dair tartışma konuları. Bunun tartışılmasının halkına, insanına karşı büyük bir hakaret olduğunu düşünüyorum.”
“Üzülerek bazen de utanarak izliyorum”
İmamoğlu, Alevi vatandaşların ibadethanesi olan cemevlerine karşı birtakım yürütülen kötü düşünceler ya da ifade etme biçimlerini ayıpladığını dile getirerek, “Ne yazık ki üzülerek bazen de utanarak izliyorum. Bunların hiçbirisi hoş değil. Alevi vatandaşlarımızın inançlarına ibadet evi olan cemevlerine saygı duymayı ve hatta kamunun cemevlerine dönük borcunu da ödemeyi kamunun buna hizmet etmesi gerektiğini, desteklemesi gerektiğini de defalarca ilettim, iletmeye devam edeceğim.” şeklinde konuştu.
“İnsanımıza kendi inancını yaşayabileceği ortamı milletimize hep birlikte yaşatmaktır borcumuz”
İBB olarak kurdukları İnanç Masa’sına değinen İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Masada imam da var, papaz da var, haham da var, Alevi dedesi de var. Şafi inancına sahip vatandaşlarımızın melesi de var. Her inançtan temsilcinin bulunduğu kendi inancıyla ilgili yaşadığı birtakım sıkıntıları varsa dile getirdiği bir demokratik ortamı var etmiş olmanın gururunu yaşıyorum. Bu konuyu inşallah hep birlikte, el birliğiyle bu tartışmayı kaldıracağız. Bizim insanımıza kendi inancını yaşayabileceği ve yaşatabileceği ortamı ona sağlayan bir ülke yönetimiyle, bir yerel yönetimiyle buluşacağı ortamı ve dönemi inşallah ülkemize, milletimize hep birlikte yaşatmaktır, borcumuz. İnanın bunun partisi olmaz. Bunun siyaseti de olmaz. Bu insanlık borcudur.”
“Yüz yıldır bir cumhuriyet mücadelesi veriyoruz”
İmamoğlu, birlik ve beraberliğin en büyük teminatının cumhuriyet olduğunu vurgulayarak, “Cumhuriyeti hassasiyetle koruyacağız, geliştireceğiz. Onun demokrasi kanallarını açacağız, ferahlatacağız cumhuriyeti. Birbirimizi sevmeyi, saymayı, saygıyı en üst seviyeye hep birlikte taşıyacağız. Yüz yıldır bir cumhuriyet mücadelesi veriyoruz milletçe. İnşallah hep birlikte kurucusu Atatürk'ün Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanetini de en doğru, ilkelerini, prensiplerini ve cumhuriyetin değerlerini en doğru menzile hep birlikte kavuşturma mücadelesi vereceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Bu coğrafyaya hizmet etmenin keyfini yaşıyorum”
İmamoğlu, yoğun ziyaret programı için Göreme’de basın mensuplarına değerlendirmede bulundu.
Hacıbektaş’a 11 yıldır geldiğinin tekrar altını çizen İmamoğlu, “Hacıbektaş ilçemize bir ziyaret planımız var. 2019’dan beri Hacıbektaş ilçemize çok özel çabalar gösterdik ve belediyemizle güzel iş birlikleri yaptık. Çok özel, hem mimarisine hizmet eden, hem de oranın güncel yaşamına katkı sunan bir modeli olan bir konut projesini KİPTAŞ'la beraber yapmanın da keyfini, gururunu yaşıyoruz. Yaklaşık 11 yıldır her yıl Hacıbektaş anmalarına katılıyorum ve bu toprakların derin felsefesini temsil eden ve on 12’nci, 13’ncü yüzyılın aydınlanmasını belki de var eden kimliklerden birisi Hacı Bektaş-ı Veli. Onların huzurunda bu coğrafyaya hizmet etmenin keyfini yaşıyorum.” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı