Başkan Altun’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Büyük bir heyecanla hazırlandığımız ‘Türkiye Yüzyılı’nın aynı zamanda bir “İletişim Yüzyılı” olması hedefi doğrultusunda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Elbette iletişim politikalarını kurumsallaştırma çabamızın arkasında ciddi bir stratejik anlayış bir yol haritası vardır. Bu stratejik anlayışı milletimizin ve devlet geleneğimizin köklü mirasından beslenen Türkiye İletişim Modeli olarak tarif edip, isimlendiriyoruz.
Afet iletişim yönetimi de stratejik iletişim politikamızın en önemli başlıklarından birini teşkil ediyor. Bütünleşik afet iletişimi anlayışının hayati unsurlarından biri olan afet iletişimi, İçişleri bakanlığımız ve AFAD başta olmak üzere sahada faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarımızla yakın iş birliği ve koordinasyon halinde sürdürdüğümüz bir alan olarak telakki ediyoruz. Bunu çok önemsiyoruz.
Hangi düzeyde olursa olsun her afet acil müdahale ve etkili bir süreç yönetimi gerektirir. Son 20 yılda Cumhurbaşkanımız liderliğinde tesis ettiğimiz altyapıyla yangından sele, depremden kazalara her durumda acil müdahale noktasında ülke olarak güçlü bir kapasite geliştirdik.
Devletimiz her bir afet sonrasında yine bu imkanlarla bütün varlığını gayretini ortaya koyabilmektedir. Bir afet yaşandığında Cumhurbaşkanımız ilk andan itibaren başta İçişleri Bakanımız olmak üzere ilgili bakanlarımızı kurumların başkanlarını sahaya göndermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat kendisi de afet bölgelerine giderek yürütülen çalışmaları koordine ermiştir. Böylece afetin açtığı yaralar sarılırken diğer taraftan vatandaşlarımız da yalnız, sahipsiz olmadıklarını bilmişlerdir.
Yalnızca afet sonrasında değil, afet öncesini de kapsayan önleyici tedbirler de güçlendirilmiştir. Afetlere hazır olmanın yanında vatandaşlarımızı bilinçlendirici çalışmalarda yaygınlaştırılmıştır.
Türkiye Afet Müdahale Planı ile afet ve acil durumlara daha hazır hale gelinmiştir. Diğer taraftan afet sürecinde kamuoyunu şeffaf bir şekilde bilgilendirmenin, dezenformasyonla mücadele etmenin de ne denli hayati ve önemli olduğunu da hep birlikte gördük.
Afetler ve afet yönetim süreci toplumu ve bireyleri yakından ilgilendiren dolayısıyla da yüksek oranda haber değeri taşıyan unsurlardır. Afet yönetim süreçlerinde aynı zamanda insanların meydana gelen olaya dair hassasiyetlerinin suiistimal edilebildiği ve bilgi kirliliğinin yaşanabildiği ortamlar da ne yazık ki oluşabilmektedir.
Hepimiz gördük ki kamu kurum ve kuruluşlarımız her defasında afetlerin etkilerini ortadan kaldırmaya çalışırken birileri de dezenformasyonla yalanla süreçleri zehirlemeye çalıştılar fakat bu süreçte gayretlerimizle başarılı olamadılar.
İletişim Başkanlığı ve AFAD Başkanlığı’nın ana çözüm ortağı olduğu Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamında Afet İletişim Grubumuzu da hayata geçirdik. Afet iletişiminin eğitim boyutu da son derece önemlidir ve yadsınmamalıdır. Bu doğrultuda özellikle afet ve kriz iletişiminin iletişim fakültelerinin müfredatına girmesine yönelik çalışmalarımız devam ediyor, nihayetlenmek üzere.”
Hibya Haber Ajansı