Yaşadığımız son derece üzücü deprem felaketi, Seçimlerin yarattığı baskıydı derken yılın ilk yarısını Borsa’da yaklaşık %4 , Dolar’da %38 ve Euro’da %40 değer kazançları ile kapatıyoruz. Bu dönemde yurtdışı gelişmeleri takip eden ama ona ayak uydurmayan bir yapımız vardı. Yılın ikinci yarısında en belirleyici etmenler; TCMB’nin faiz kararları, Hazinenin maliye politikaları olacak. Rasyonaliteye geçme dönemi olarak baktığımız yılın ikinci yarısında yurtdışını takip edeceğiz ama yurtiçinde yapacaklarımızın yabancı nezdinde kredibilitesinin ne olacağını görmeyi beklediğimiz bir yarı olacaktır.
Para ve Maliye politikaları ile yabancı hisse tarafına, tahvil tarafına, FDI tarafına ne ölçüde ilgi gösterecek ve normalleşme adımları devam edecek mi ? Rezerv iyileştirme ne olacak? KKM süreci ne olacak? TCMB’nin faiz artırımları en ölçüde devam edecek? TCMB’nin bankacılık sektörüne yönelik normalleşme adımlarının yeterli dereceye gelip gelmeyeceği? Enflasyon görünümü ne olacak TCMB’nin beklentisi nedir? gibi yurtiçi piyasalara yönelik gelişmelere hem borsa hem kur hem de tahvil tarafını yönlendirecektir.
Bizim beklentimiz tüm bu soru işaretlerinin cevaplarının ağırlıklı olarak TCMB enflasyon görünüm raporu ile birlikte ortadan kalkması yönündedir. İzlenen politika kur artışını bu da enflasyon beklentilerini artıracağından Borsa’nın güçlü kalmasını beklemekteyiz. Diğer taraftan ise Borsanın rakipleri çoğalmıştır. Mevduatı, gram altını ve de eurobondları bu dönemde revaçta olacak enstrümanlar olarak görmekteyiz. Dolayısıyla yatırımcıların dağılım politikası izlemesini tavsiye etmekteyiz. Yurtdışındaki FED ve ECB kararları yine izlenecek ama yurtiçine etkisi yılın ilk yarısında olduğu gibi oldukça sınırlı olacaktır.
Amerika ve özellikle de Avrupa’da enflasyonun yapışkan olması nedeniyle merkez bankalarının faiz artırım politikalarının devam etmesi şuan için en olası senaryo olarak görünüyor. Piyasalar arasında küresel ekonominin önümüzdeki aylardaki gidişatına ilişkin bir ihtiyat duygusunun hakim olduğunu da belirtmek gerekiyor. Merkez bankaları tarafından dayatılan yüksek faiz artışı döngüsü sırasında olası bir durgunluk tehdidi, hem ABD'yi hem de Avrupa'yı önemli ölçüde etkileyebilir ve dolayısıyla küresel ticareti, finansman koşullarını ve talebi etkileyebilir.
Şu ana döndüğümüz de ise Asya borsaları, faiz politikasına ilişkin ipuçları beklerken Çin'in sarsılan ekonomik toparlanması ile birlikte bugün açılışla birlikte dalgalı seyretti. MSCI'nin Japonya dışındaki Asya Pasifik hisse senetleri negatif açılış yapmasına karşılık sonrasında %0,08 artış gösterdi. Japonya'nın Nikkei hisse senedi endeksi ise %1'e yakın geriledi. Petrol fiyatları, Rusya'daki siyasi istikrarsızlık ve olası arz kesintileri ile ilgili endişelerin yanı sıra yaz sezonu öncesinde ABD'de petrol talebinin artacağı umuduyla hafifçe yükseliş gösterdi.
Brent ham petrol vadeli işlemleri 37 sent yükselerek varil başına 74,55 dolara yükselirken, ABD West Texas Intermediate (WTI) vadeli işlemleri 42 sent yükselerek varil başına 69,79 dolara yükseldi. Piyasaların yarım gün açık olacağı yurt içinde brüt ve kamu net dış borç stoku verileri takip edilecek. Yurt dışında ise ABD dayanıklı mal siparişleri ve S&P Case Shiller konut fiyatları öne çıkıyor.
Manşette öne çıkanlar
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Temmuz ayında Çin'i ziyaret etmeyi planlıyor.
Çin Başbakanı Li Qiang, Çin'in ikinci çeyrek ekonomik büyümesinin ilk çeyrekteki büyümeden daha yüksek olacağını söyledi.
Yeni Zelanda Maliye Bakanı Grant Robertson, Yeni Zelanda Merkez Bankası (RBNZ) Para Politikası Kurulu yetki ve tüzüğünün küçük değişikliklerle yenilendiğini söyledi.
Filipinler Merkez Bankası'nın (BSP) görev süresi önümüzdeki ay sona erecek olan başkanı Felipe Medalla, ABD Merkez Bankası (Fed) faiz oranlarını yükseltirken, faiz indirimleri yoluyla para politikasını gevşetmenin çok zor olabileceğini söyledi.
Alman Kalkınma Bankası'nın anketine göre işletmelerin yüzde 42'sinden fazlası nitelikli iş gücü açığı nedeniyle faaliyetlerinin frenlendiğini bildiriyor.
Rusya, Rus petrolüne tavan fiyat uygulamasına katılanlara petrol ve petrol ürünlerinin satışını yasaklayan kararnameyi 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzattı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) tarafından yapılan açıklamada Euro Bölgesi'nin dezenflasyon ile kış durgunluğundan çıkmaya başladığı ancak enflasyonun yüzde 2'lik hedef seviyeye 2025 yılına dek dönmesinin öngörülmediği belirtildi.
Kaynak: A1 Capital
Hibya Haber Ajansı