Mevsim değişimi ile burun akıntısı veya tıkanıklığı (rinit) nedeni ile doktora başvuran çocukların yaklaşık yarısının alerjik rint olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Mehmet Ali Duman, "Alerjik rinit ya yılboyu sürer ya da mevsimseldir. Mevsimsel alerjik rinitte genellikle çiçek açmayan ve polenleri rüzgar ile saçılan bitkiler etkendir. Sıklıkla bahar aylarından sonra özellikle bitkilerdeki tozlaşma döneminin başlamasıyla, üst solunum yollarını etkileyen alerjik nezlenin temel belirtileri; kaşıntılı ve sulu burun akıntısı, hapşırma krizleri, burunda yanma şeklindedir. Ancak, hastanın şikayetleri çoğu zaman bu belirtilerle sınırlı kalmaz. Gözlerde de kızarıklık ve yanma, hatta kaşıntı ve sulanma alerjik nezlenin diğer belirtileri arasındadır. Hırıltılı solunum ve horlama oluşabilir; koku alma fonksiyonu bozulabilir. Genizde, damakta kaşıntı, kulaklarda tıkanma gelişebilir" dedi.
Astım da görülebiliyor
Evlerde bulunan çiçek ve bitkilerin polenlere karşı duyarlı olan çocukları çok fazla etkilemezken; açık havada, yeşillik alanlarda, ormanda, kırda görülen bitkilerin alerjik nezle şikayetlerinin artmasına neden olabileceğinin altını çizen Duman, " Alerjik nezleye polenlerin yanı sıra; evdeki toz, hayvan tüyleri, tütün dumanı gibi alerjenler de yol açabilmektedir. Alerjik nezlesi olan çocuklarda astım da görülmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle aileler çocukta öksürük ve hırıltı belirtilerine karşı dikkatli olmalıdır. Çocukluk yaşlarında ilk belirtilerini veren hastalığın, kişinin tüm hayatı boyunca birlikte yaşamayı öğrenmesi gereken bir durum haline gelebilir." diye konuştu.
Çocuğun tepki verdiği alerjen tespit edilmeli
Çocukta alerjik nezleden şüphelenildiği durumlarda, aile alerjiye neden olan etkenleri fark edebileceği gibi alerjiye neden olan maddeyi tespit etmek için cilt veya kan testlerine ihtiyaç da duyulabileceğini dile getiren Uz. Dr. Mehmet Ali Duman, "Ayrıca, burun akıntılarında alerji hücrelerinin yüzdesinin ölçüldüğü “nasal eosinofili” testi de alerjik nezle tanısı için kullanılan bir yöntemdir. Testlerin sonucunda, çocuğun belli bir alerjene karşı duyarlı olduğu tespit edildiği takdirde, bu alerjiye yönelik tedaviye başlanabilir." ifadelerini kullandı.
Tedaviler ile şikayetler gideriliyor
"Alerjik nezle tedavisinin ilk adımı alerjiye neden olan alerjenlerden kaçınmaktır." diyen Duman açıklamalarına şöyle devam etti:
"Eğer çocuktaki alerjik nezle polenlere karşı gelişiyorsa, tozlaşmanın sıkça görüldüğü aylarda, çocuğu yeşil alanlardan mümkün olduğunca uzak tutmak gerekebilir ya da tedavi altında yeşil alanlarda bulunması sağlanmalıdır. Çevresel korunma yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda, ilaç tedavisi etkili bir yöntem olacaktır. Bu ilaçlar sadece belirtilerin görüldüğü günlerde kullanıldıklarında bile, çocuğun şikayetlerini gidermeye yardımcı olabilir."
C vitaminini ihmal etmeyin
Uz. Dr. Mehmet Ali Duman, "İlaç tedavisi de yetersiz kaldığında çocuklarda aşı tedavisi, “immünoterapi” uygulanmaktadır. Çocuğun duyarlı olduğu alerjenlerin artan dozlarda çocuğa verilmesiyle bağışıklık sistemini düzenlemeyi amaçlayan aşı tedavisi, bir süre sonra vücudun bu alerjenleri doğal karşılayabilmesini sağlamaktadır. C vitamini, vücudun bir alerjene yanıt olarak ürettiği histamin miktarını azaltarak doğal bir antihistamin görevi görür. Alerjik rinit nedeniyle hapşırma, burun akıntısı, tıkanıklık ve sulu gözler gibi hafif belirtileri azaltmaya yardımcı olabilir. Bu nedenle C vitamini içeren besinleri tüketmek fayda sağlayabilmektedir." önerisinde bulunarak sözlerini noktaladı.
Hibya Haber Ajansı