Çin’in Xi’an kenti emniyet birimlerinin verdiği bilgiye göre, Çin Ulusal Bilgisayar Virüsü Acil Müdahale Merkezi (CVERC) ve Qihoo 360 Technology şirketi, Xi’an’daki Kuzeybatı Politeknik Üniversitesi’nin uğradığı siber saldırılarla ilgili yapılan araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Araştırmanın sonuçları, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’na (NSA) bağlı Özelleştirilmiş Erişim İşlemleri Ofisi’nin (TAO), ‘‘değerli veriler elde etmek için’’ Çin’deki işletme, resmî kuruluş, üniversite ve bilimsel araştırma kuruluşları dâhil farklı kurum ve birimlere 10 bin seferden fazla siber saldırı düzenlediğini gösterdi.
Pentagon’a bağlı olan NSA, ABD’nin en büyük istihbarat kurumu olarak biliniyor. NSA, 2013 yılında Prizma (Prism) skandalıyla gündeme gelmişti.
Bir dönem ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) için çalışan Edward Snowden, basına verdiği demeçte, “NSA, Prizma projesiyle dünya genelinde gizli dinlemeler yaptı. NSA, yalnız düşman ülkeleri değil, müttefik ülkeleri de dinledi. Jacques Chirac, Nicolas Sarkozy ve François Hollande dâhil Fransa’nın eski cumhurbaşkanları ve eski Almanya Başbakanı Angela Merkel ABD tarafından dinlendi.” dedi.
France24 kanalında yer alan yorumda, “ABD’nin gizli dinleme yapmasına ilişkin haberler yeni değil. ABD, müttefikleri dâhil tüm ülkeleri dinledi.” ifadelerine yer verildi.
Edinilen kanıtlar, Amerikan yönetiminin, ülkedeki sıradan vatandaşları da gizlice dinlediğini ortaya koyuyor.
Los Angeles Times gazetesi tarafından yayımlanan habere göre, 11 Eylül olayının ardından ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Bürosu (ICE), yasa dışı ve etik dışı bir şekilde 100 milyondan fazla Amerikan vatandaşının kişisel verilerini topladı.
ICE’nin söz konusu girişimine yönelik hiçbir zaman bir denetim veya soruşturma yapılmadı. Diğer yandan, ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI) tarafından yayımlanan rapora göre, geçen yıl ABD vatandaşlarının dijital verileri, Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) arama emri olmaksızın 3 milyon 400 bin kez incelendi.
Kendini süper güç olarak gören ABD, küresel hegemonyasını korumak için siyasi, ekonomik, askerî ve teknolojik avantajlarından faydalanarak, müttefiklerini, hatta kendi vatandaşlarını gizlice dinleyerek mağdur etti. Dolayısıyla, ABD’nin Çin’deki Kuzeybatı Politeknik Üniversitesi’ne siber saldırı düzenlemesi kimse için şaşırtıcı olmadığı gibi, ABD’nin gerçekleştirdiği bilgisayar korsanlığı eylemlerinin yeni bir örneği oldu. ABD, tamamen bir ‘‘hacker imparatorluğu’’ hâline geldiğini bir kez daha ispatladı.
İnternet korsanlığı yoluyla diğer ülkelere ait önemli verileri elde eden ve kendi vatandaşlarını gizlice dinleyen ABD, küresel internet güvenliği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Ancak en büyük ironi, ABD’nin tüm bu kanıtlara rağmen, siber saldırıların mağduru olduğunu iddia ederek, başka ülkelere mesnetsiz suçlamalar yöneltmesi…
İnternet korsanlığı, uluslararası toplumun tamamını ilgilendiren, tüm ülkelerin karşı karşıya bulunduğu ortak bir tehlike. Uluslararası toplum, ‘‘Hacker imparatorluğu’’nun suçlarını gün yüzüne çıkarmak ve bilgisayar korsanlığıyla mücadele etmek için ortak çaba göstermeli.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı