Hibya, programda İstanbul Blockchain Women Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Güven’i stüdyosunda ağırladı.
Sohbet havasında gerçekleşen yayında, “Blokzincir teknolojileri ve kripto para” konusu ele alındı.
Arıkan, Ebru Güven’in bankacılık sektöründe uzun yıllar emek verdikten sonra blockcain teknolojisindeki gelişmeler üzerine kendisini bu yeni alanı keşfetmeye ve bu alanda yenilikler yapmaya adamış bir kişilik olduğunu söyledi.
Teknolojinin temellerini anladıkça ve felsefesini öğrendikçe bu alanın kendisini içine aldığını dile getiren Güven, “Ne mutlu ki bana hayatımda gerçekten çok isteyerek ve severek zamanımı adayabileceğim bir alan buldum. Teknoloji, bir yazılımdır ve bambaşka bir bakış açışıdır. Blokzincir baktığımızda bir merkezi kayıt defterini aslında dağıtık olarak tutmayı hedefleyen bir sistem altyapısıdır. Baktığınızda bir sihirli değnek değil.” ifadelerini kullandı.
Güven, blokzinciri sadece yazılım ya da basit bir teknoloji olarak görmediğini belirterek, “Blokzinciri, ciddi bir ideolojik dönüşüm. İlk başta etkileyeceği belirli alanlar ve sektörler var. Bitcoin, ilk başarılı kripto para örneğidir. Çünkü blokzincir teknolojisini çok düzgün bir şekilde uygulamış bir para sistemidir.” dedi.
Blokzincir teknolojinin bir günde ortaya çıkmadığının altını çizen Güven, “Blokzincir, birçok bileşenden oluşuyor. Anonim bir sahibi olan bir sistem. İnsanoğlu olarak her zaman bir devlet parası kullanmadık. Farklı birtakım şeyleri değiş tokuş araçları olarak kullandık. Dolayısıyla bu paranın devletin bir aracından fark bir şey olmaması için bir sebep yok. İnsanlar bir kısıtlama yapıyor. Kuralları çitlerle çevrilmiş bir finansal sisteme giriş yaptığınız takdirde o para sistemine dahil olabiliyorsunuz. Halbuki insanoğlunun onun dışında da değiş tokuşa ihtiyacı var.” diye konuştu.
Güven, bitcoin ve blokzincirin ilk işlemlerinin 3 Ocak 2009 tarihinde başladığını hatırlatarak, “O günden bugüne bir kere bile teklemeden işleyen sistemden bahsediyoruz. Burada merkezi çalışan bir sistem yok. Bu sistemi çalıştıran herkes. Bu sistemin bir sahibi yok. Bitcoinin yaşamasını sağlayan topluluk, insanlar, bizler. Gittikçe de daha da büyüyen bir topluluktan bahsediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Avrupa ve Amerika’daki bankacılık sistemlerinin insanların ihtiyaçlarını karşılamadığını ve esnek olmadığını vurgulayan Güven, “Dijitali çok fazla önemsemiyorlar. 7/24 bankalar arası para sistemi yapan belki de tek ülkeyiz.” dedi.
Arıkan, yurt dışında bir sene kadar kaldığını belirterek, “O dönemde Türkiye’den her para geldiğinde Amerika’daki banka para keserdi. Bizim Türkiye’de hiç alışık olmadığımız bir şey. İlk gittiğimizde yadırgamıştık. Dolayısıyla bunun yurtdışında gelişmiş olabilmesini ve tüketicilerde nasıl bir ihtiyaca nasıl bir mutluluğa neden olduğunu insan anlayabiliyor.” diye konuştu.
Pandeminin kendileri için iyi bir fırsat yarattığına değinen Güven, “Çevrimiçi olarak daha fazla kişiye ulaşma imkanımız oldu. Topluluğumuz içinde araştırma grupları, çalışma grupları kurduk. Dernekmişiz gibi içimizde araştırma, içerik, üniversite toplulukları grupları, proje grubu gibi birtakım gruplar oluşturarak, çalışmalar yapmaya başladık. Derneğimizin ana sponsorlarımızdan biri ile bir araştırma raporuna imza attık. Türkiye’de ilk kez ‘Blokzincir ekosisteminde kadın olmak’ diye.” şeklinde konuştu.
Güven, dijital varlıklardan bahsederek, “Kendi içinde de birçok kategorisi var. NFT’ler inanılmaz bir alan açacak. Gelecekte bizim kimliklerimiz, arabalarımızın ruhsatları, evlerimizin tapuları, devletteki kayıtların hepsi NFT ile temsil edilecek. Bunlar şimdiden geleceğin inşa aşamaları. İnşa aşamasında burada kadının yerinde durmaması lazım. Herkesin buraya bir modül koyması ya da katkı sağlaması lazım.” dedi.
Veri erişim imkanı olmamasının kendilerinin istemediği bir olgu olduğunun altını çizen Güven, “Sponsorumuzun aynı zamanda Türkiye’de 3 yıldan beri sürdürdüğü bir kripto para bilinirlik araştırma raporu da var. Orada güzel şeylere erişiyorlar. Ancak şu anda hiçbir borsa kendisinin sahip olduğu kullanıcı profiline dair bir açıklama yapmıyor. O yüzden Türkiye’de şu anda kaç tane aktif kripto para yatırımcısı olduğunu tam olarak bilmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Güven, borsa tarafına ya da alım satım platformlarına yapılan düzenlemelerin geciktirilmesi için bir sebep olmadığını düşündüğünü dile getirerek, “İşin ucunda yatırımcının korunması ve vergisel anlamda düzenlemeler var. Vergisel anlamdaki düzenlemelerde kafalar çok karışık. Her ülkede farklı farklı yaklaşımlar var.” diye konuştu.
‘İlkay Arıkan ile Ekonomi Sohbetleri’ yayınının tamamı ise şöyle:
Hibya Haber Ajansı