Göğüs ağrısına sebep olan pek çok farklı problem olduğunu ve farklı sebeplerden kaynaklanan göğüs ağrısının birbirinden ayrılan karakteristik özellikleri bulunduğunu paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ersin Özen, “Kalple ilgili göğüs ağrısında, hastalarda göğüste rahatsızlık hissi olur. Göğüste baskı, yanma, sıkışma tarzında ağrı görülür. Ağrı; çeneye, kola, omuzlara ve sırta yayılabilir. Kalple ilgili göğüs ağrısı birkaç dakikadan uzun sürer ve zaman zaman artıp azalan karakterde olabilir. Hareketle, aktiviteyle ağrının şiddeti artar, dinlenmeyle azalır. Göğüs ağrısına; nefes darlığı, soğuk terleme, yorgunluk, bitkinlik, bulantı ve kusma eşlik edebilir” dedi.
Kalbe ya da diğer nedenlere bağlı göğüs ağrısını ayırt etmenin her zaman mümkün olmayabildiğini söyleyen Dr. Ersin Özen, “Ancak ağızda ekşi tat, yenilen besinlerin ağza geri geliyormuş hissi, yutmada zorluk, vücudun pozisyonuna göre ağrının şiddetinin değişmesi, öksürmeyle ve derin nefes almayla kötüleşen ağrı, ağrının uzun süredir var olması, noktasal ağrılar, gibi ağrı çeşitleri kalple ilgili olmaktan çok diğer problemleri işaret eder” diye konuştu.
''Aniden ortaya çıkan göğüs ağrısında hemen doktora başvurulmalı''
Göğüs ağrısının aniden ortaya çıktığı ve kalp krizini düşündüren tipteki ağrıda hastanın acil olarak en yakın sağlık merkezine başvurması gerektiğinin altını çizen Dr. Ersin Özen, “Kalple ilgili göğüs ağrısının hayatı tehdit edebilecek ve acil müdahalenin gerektiği bir problemden kaynaklanması yüksek ihtimaldir. Doktorun ağrının başlangıcı, tipi, şiddeti ve süresiyle ilgili sorduğu sorulara verilecek cevaplar göğüs ağrısının sebebini bulmada önem teşkil eder. Kalbin elektriksel aktivitesini gösteren EKG (elektrokardiyogram), kan testleri, göğüs filmi, kalp fonksiyonlarının belirlenmesine yarayan görüntüleme yöntemi olan ekokardiyogram, kalbi ve aortun yapılarını gösteren MR, kalp fonksiyonlarının egzersiz sırasında nasıl olduğunu belirleyen stres testi, tıkalı damarları gösteren anjiyogram gibi yöntemler göğüs ağrısının nedenini belirlemede kullanılabilir” şeklinde konuştu.
''Göğüs ağrısının tedavisi ağrıya neden olan duruma göre değişkenlik gösterebilir''
Göğüs ağrısının tedavisinin ağrıya sebep olan duruma göre değişkenlik gösterdiğini belirten Dr. Ersin Özen, “Kalbi besleyen koroner arterlerin tıkalı olmasına bağlı meydana gelen durumlarda tıkalı damarın ilaçlarla açılması, pıhtı çözücü ilaçlar ve pıhtılaşmayı engelleyen kan sulandırıcılar kullanabilir. Tıkanıklığın daha ileri seviyede olduğu durumlarda anjiyo ile tespit edilen damara girişim ile hastanın kalp damarlarına stent konur ve tıkanıklık giderilir. Tıkanıklığın çok sayıda damarı etkilediği hastalarda ise arterlerin, vücuttaki başka damarlar kullanılarak cerrahi yöntemle tamir edilmesi yani bypass gündeme gelebilir. Göğüs ağrısının kalp dışı nedenlere bağlı olduğu durumlarda örneğin reflüde; antiasit ilaçlar, mide koruyucular kullanılabilir” dedi.
Panik atağın yol açtığı göğüs ağrısının anti-anksiyete ilaçlarıyla tedavi edilebildiğini vurgulayan Dr. Ersin Özen, “Göğüs ağrısı, ciddi bir rahatsızlığın göstergesi olabilir. Göğüs ağrısı yaşayan kişiler mutlaka en yakın sağlık merkezine başvurarak kontrollerini yaptırmalı. Göğüs ağrısına neden olan durumun belirlenmesi ve gereken tedavinin yapılması hem göğüs ağrısının tekrarlanmasının önüne geçer hem de göğüs ağrısından daha ciddi sorunların ortaya çıkması engellenmiş olur. Özellikle ileri yaş, diyabet, tansiyon, yüksek kolesterol gibi durumların kalp krizi riskini artırdığı unutulmamalı. Bu risk faktörlerinden birine ya da birkaçına sahip kişilerin göğüs ağrısı geçirdiklerinde en yakın acil merkeze başvurmaları tavsiye edilir” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı