Gıdada arz ve talep… Yüksek enflasyon, devam eden arz darboğazları, Ukrayna’daki savaşla ilgili belirsizlik ve daha sıkı mali koşullar, ileriye dönük faaliyet, talep ve iyimserlik üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Enflasyon korkuları ise son günlerde büyüme korkularına dönüştü. Ukrayna’nın işgali emtia piyasalarını sarstı ve ülkeler buna tahıl ve çeşitli gıda ürünlerini istifleyerek veya daha fazla hasadı teşvik ederek yanıt verdi. Hükümetler de yerel gıda arzını korumak için adımlar atıyor.
Fiyat etkisi… Fiyatlar, küresel bir durgunlukla ilgili daha geniş endişelere kapılırken, bazı önemli gıda üreticilerinde tahıl hasadının başlaması, savaşın zorladığı dünya arzını yenilemeye yardımcı olabilir. Bu, gıdadan enerjiye ve yakıta kadar temel ihtiyaç maddelerinin artan maliyetlerinden etkilenen tüketiciler için daha düşük fiyat etkisine de yardımcı olabilecek bir duruma işaret ediyor. Bununla birlikte, mahsul fiyatlarındaki aşağı yönlü değişikliklerin piyasalara yansıması genellikle zaman alıyor ve Ukrayna’nın tarımsal ihracatı, Rusya’nın işgali nedeniyle aksamaya devam ediyor.
Buğday, mısır, pirinç fiyatları karşılaştırması… Kaynak: Bloomberg
Sübvansiyonlar ve mali bariyerler… Vergi kesintisi veya gıda sübvansiyonu uzatmasının mali denge açısından sonuçları olmaktadır. Gübre sübvansiyonunun artırılması, , benzin ve motorinde özel tüketim vergisinin düşürülmesi, yemeklik yağ ve çeşitli girdilerde gümrük vergilerinin düşürülmesi gibi sübvansiyonlar devletlerin gelirlerinde de azalma getiriyor. Mesela benzin ve dizel üzerindeki tüketim vergisinde enflasyonist baskıları azaltmak için indirimler yapılıyor. Bütün bunların mali açıkların finanse edilmesi konusunda tüketim vergileri veya kamu borçlanması tarafına etkileri söz konusu. Birim maliyetler ise fiyat kontrolleri ile azalmadığı gibi üreticilerin marjlarını da eritmesi açısından, genel üretim seviyelerini de olumsuz etkileyecek bir durum. Şöyle ki;
Bir yumurta üreticisi olduğunuzu düşünün ve sübvansiyonla getirilen fiyat tavanı uygulaması nedeniyle birimini 1 dolardan fazlasına satamıyorsunuz. Ancak hayvan yemi, ulaştırma gibi girdilerin fiyatındaki artış ile maliyet başa baş noktasında. Üretim yeterince karlı olmadığından, üretici üretim yapmamayı tercih edebiliyor. Diğer girdilerin fiyatında düşüş için de sübvansiyonun etkisini katlamak gerekiyor. Eğer üreticideki gelir kaybı karşılanacaksa, bunun da maliyeti bütçe, dolayısıyla kamu kesimi üzerinde yükleniliyor.
İhracat yasağı da, tedarikçilerin ucuz kaynak bulma umutlarını azaltacağı için birim fiyatlarının yükselmesine neden olacaktır.
Sonuç? ABD ve Avrupa’da buğday hasadı beklenenden hızlı ilerliyor. Ukrayna’dan buğday ihracatına yönelik koridor haberi de fiyatlara yansıdı. Pirinçteki düşüşe dönersek, Doğu Asya’da üretimdeki artış ve karantinaların azalması satış baskısını artırdı. Fed’in son faiz artırımıyla birlikte ekonomik büyümede yavaşlama endişeleri de tırmanıyor. Buna karşın; Ukrayna ile ilgili devam eden gerginlik ve endişeler göz önüne alındığında, bu sezonun üretim seviyeleri netleşene kadar uzun süreli bir düşüş ihtimaline halen temkinli yaklaşmak gerekiyor.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı