Tüketici fiyatları Bugün gelecek enflasyon verilerinin ekseriyeti, Mayıs ayındaki yukarı hamlenin Haziran ayında da devam edeceğini gösteriyor. Aylık bazdaki %1,1’lik beklentinin gerçekleşmesi, yıllık TÜFE artışının %8,8 olması için yeterli, ki bu durumda da 41 yılın en yüksek enflasyon oranı tecrübe edilmiş olacak. Bu verilerin doğrultusu elbette Fed’in para politikası hamlesinde 50-75 perspektifindeki gelgitler açısından önemli. Yüksek verilerin daha sıkı bir para politikası sıkılaştırmasına zorlamasından endişe edilirken, Haziran ayı ortasından beri süregelen petrol fiyatlarındaki geri çekilmenin bir perspektif değişikliği yaratıp yaratmayacağı da merak ediliyor.
Enerji fiyatları Petrol fiyatları etkisi muhtemelen Haziran için sınırlı, hatta yukarı ivmelenme enerji tarafında devam etmiş bile olabilir. Bunu da ABD’deki galon başına benzin fiyatlarının psikolojik eşiğinden anlamak mümkün. Petrol fiyatı ve akaryakıt fiyatı her zaman eş zamanlı ve aynı korelasyona sahip değil. Dolayısıyla muhtemelen petrol fiyatı düşüşü de biraz gecikmeli olarak fiyatlara etki edecek, ki tüketici fiyatlarını düşürücü etkisini gözlemlemek için petrol fiyatlarının da tekrar artmaması gerekiyor.
TÜFE ve petrol fiyatları karşılaştırması
Enflasyon baskıları Enflasyon baskıları halen oldukça yüksektir. Son dönemde emtia fiyatlarının düşüşü belli oranda hareket alanı oluşturuyor olabilir. Ancak oranlar halen tarihsel olarak çok yüksek ve bu etki bir süre daha devam edecek görünüyor. Önemli bir belirsizlik aralığı söz konusudur.
Fed’in geniş vadede faiz artırımlarının hızını yavaşlatacağı, hatta belli bir noktadan sonra tekrar gevşemeye başlayacağı beklentisi artıyor. Ancak kısa vadeli Fed beklentileri halen oldukça agresif. Fed içerisindeki şahin yapılanma çerçevesinde enflasyon konjonktüründe çift dozdan üç doz faiz artırımına geçilme süreci izledik. Bu ayki toplantıda da benzer perspektifte üç doz faiz artırımı göreceğimi varsayıyoruz. Enflasyonu baskılamak için Fed faizleri kısa sürede hızlı şekilde nötr seviyenin bayağı üzerine getirecek.
Sonuç? Kısa ve orta dönem perspektifi ayrışmış görünüyor. FOMC görüşü bu süreçte ne derece değişmiştir? İstihdam ayrıntılarında biraz ılımlı ücret artışı gördük. Emtia fiyatlarında da son dönemde düşüş gözlemledik. Teoride belli bir rahatlama sağladığından, resesyondan kaçış perspektifinde daha yavaş faiz artışlarını görmemizi sağlayabilir mi? Sorunun yanıtı teoride evet, ancak pratikte emin olunması gereken başka değişkenler var.
Kaynak Enver Erkan / Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı