enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,2357
EURO
36,7230
ALTIN
2.980,45
BIST
9.949,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
8°C
İstanbul
8°C
Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
9°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
8°C
Pazar Hafif Yağmurlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Enflasyon, finansal gevşeme ve büyüme konsepti

Enflasyon, finansal gevşeme ve büyüme konsepti
A+
A-

Türkiye: Enflasyonda baz etkisi süreci

-Baz etkisi ve diğer unsurlar

-Liraizasyon stratejisi ve alternatif araç kullanımı

-Yavaşlayan büyüme ivmesi

Aralık ayı TÜFE beklentilerin oldukça altında kalarak yılı %64,3 ile kapattı. Enflasyon, bir önceki yılın olağanüstü yüksek gerçekleşmesinden kaynaklanan baz etkisiyle nispeten hızlı bir şekilde yavaşladı. Buna rağmen yine de dönemsel fiyat artışlarını besleyebilecek bir kamu harcaması artışından seçim öncesi bahsetmemiz gerekiyor. Bu nedenle ücret artışları ve erken emeklilik gibi dönemsel fiyat artışlarını tetikleyen talep yaratıcı etkilerin yılın ilk birkaç ayında dikkate alınması gerekmektedir.

Çekirdek enflasyon tarafında, son birkaç aydır kur sabit kaldığı için açıklanabilir bir düşüş var. Baz etkisi, önümüzdeki aylarda özel kapsamlı göstergeler üzerinde de etkili olacak. Petrol ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmaları dışlayan bir enflasyon göstergesi olduğu için burada temel fiyatlama davranışlarını ortaya koyan reel yapışkan enflasyon ortaya çıkacak ve baz etkisi geçtikten sonra burada dirençli bir görünüm bekliyoruz.

Bu düşüşlerin tamamen baz etkisinden kaynaklanacağını ve enflasyondaki düşüşten kaynaklanan bir politika sonucu olmayacağını hatırlatmak isteriz. Yılın ikinci yarısında enflasyon üzerindeki baz etkisinin sona ermesinin ardından, enflasyonla mücadelede daha farklı ve normalleştirilmiş para politikalarının gerekli olacağını düşünüyoruz.

Türkiye yıllık enflasyonu… Kaynak: Bloomberg, TÜİK, Tera Yatırım

Net asgari ücret artışı (%55 h/h ve %100 y/y) ve politika faizinin %9’da sabit tutulduğu PPK toplantısı beklentimiz dahilinde gerçekleşen olaylar oldu.

Karadeniz’de daha fazla doğal gaz rezervinin bulunması, İstanbul’da konut kullanımı için doğal gaz fiyat indirimi ve ülke çapında endüstriyel kullanım için elektrik fiyat indirimi ile enerji cephesinde olumlu haberler söz konusu. Bu oluşacak dinamiklerin (fiyat indirimlerinin yakın dönemli, yeni keşiflerin yapısal anlamda) yansımalarını enflasyon ve cari denge açısından önemli olarak değerlendiriyoruz.

Hükümet, uzun zamandır beklenen gelire dayalı konut kredisi kampanyasını başlattı Konut kampanyasından yararlanacak kişilerin konut almak istedikleri ilde son bir yıl içinde konut satmamış olması gerekmektedir. Satın alınan konutlar beş yıl boyunca satılamayacak. Minimum peşinat %10, maksimum vade 15 yıldır. Konut inşa etmeleri için müteahhitlere devlet destekli 25 milyar TL (1,3 milyar ABD Doları) kredi verilecek. Program sadece ilk elden alımlar için geçerli olup, tamamlanmış, kısmen tamamlanmış ve yeni projelerde, konut finansmanı için onay alınması ve bankalar ile geliştiriciler arasında garanti sözleşmesi imzalanması koşuluyla tüm projeler için geçerli olacaktır.

Merkez Bankası, Ağustos ayında başlayan faiz indirim sürecini sonlandırdığı PPK toplantısını gerçekleştirdi. Banka, finansal piyasaların artan resesyon riskleri nedeniyle merkez bankalarının faiz artırım döngülerine yakın dönemde son vereceği yönündeki beklentilerini düzenlemeye başladığını kaydetti. Fonlama kanalları başta olmak üzere Merkez Bankası’nın tüm politika araç setinin liralaşma hedefleriyle uyumlu hale geleceği de belirtiliyor.

TCMB, banka bilançolarındaki uzun vadeli sabit faizli menkul kıymetlerin daha da artırılmasını hedefleyen 2023 para politikası stratejisi raporunu da yayınladı. anka, ağırlıklı olarak, mevduatta TL’nin payının kalması hedefiyle, mevcut stratejilerin aynı şekilde devam edeceğini yineledi. 2023 yılı için %60, döviz korumalı hariç TL mevduata öncelik verilecek.

Merkez bankasının açık piyasa işlemlerinin (APİ) teminat sistemindeki TÜFE endeksliler için iskonto oranı %60’tan %70’e yükseltildi. Hareket, APİ’deki devlet tahvillerinin ağırlığını artırma politikasının bir parçasıdır. Bu hareket, TCMB’nin stratejisine uygun olarak TÜFE-linkerları bankalar için daha az cazip hale getirmeyi, daha uzun vadeli sabit faizli TL menkul kıymetlerin teminat gereklilikleri ve buna bağlı olarak banka bilançolarındaki payının artırılmasına devam edilmesini hedefliyor.

Merkez Bankası, TL krediler ile TL fonlama ve YP krediler ile YP fonlama arasındaki dengeyi sağlamaya yönelik yeni tedbirler alabilir.

Grafiklerde bankaların TCMB nezdinde tuttukları teminat havuzu üç temel kalemde sunulmaktadır. TCMB’deki teminat sepetleri incelendiğinde sabit kuponlu, iskontolu, değişken kuponlu ve TLREF’e endeksli menkul kıymetlerin DİBS sepeti içindeki payının önemli ölçüde arttığı, TÜFE’ye endeksli DİBS’lerin ise azaldığı görülmektedir. Kaynak: TCMB

Gelişmekte olan piyasalar: Yüksek enflasyon ve jeopolitik riskler

-Yüksek enflasyon ve agresif sıkılaştırma birleşimi

-Yaklaşan resesyon ve büyüme destekleri

-Jeopolitik gelişmeler ve seçimler

Enflasyon ve agresif merkez bankası sıkılaştırmasının birleşimi, 2023’te hem gelişmiş hem de gelişmekte olan dünyanın en büyük ekonomilerinin birçoğunda sorun oluşturmaya devam edecek görünmektedir. Manşet enflasyon muhtemelen birçok ülkede aşağı yönlü bir yörüngeye doğru ilerleyecek, buna karşılık çekirdek enflasyon daha kalıcı olma riski taşımaktadır. Merkez bankalarının fiyat artışını kontrol altına almak için hala yapacak işleri var, dolayısıyla 2022’deki sorunlarla başa çıkmak için ele alınan politikalar 2023’ün de ilk başlarda ana hatlarını oluşturacak.

Bununla birlikte, küresel resesyon tehdidinde bazı politika yapıcıların büyüme orjinli politikalara yönelmeleri çok olasıdır.  Bulaşma etkileri nedeniyle bu döngüden gelişmekte olan ekonomiler de olumsuz etkilenebilir.. Yapısal olarak, gelişmekte olan ekonomilerin büyük kısmı ihracata ve dış talebe bağlıdır. Dünyanın en büyük ekonomilerinden birçoğunun 2023’te resesyona girmesiyle, yayılma etkileri yalnızca gelişmekte olan ekonomilere ulaşmakla kalmaz, aynı zamanda birden fazla gelişmekte olan ekonominin kendi resesyon döngüsünü de oluşturabilir.

Jeopolitik gelişmeler 2022 yılının finans piyasalarının en önemli riskini oluşturdu. Bu tip riskler, küresel ekonomi ve finansal piyasalar üzerinde hâlâ etkili olabilir. Bu sene Arjantin ve Türkiye’de gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimleri de yerel siyaset,ekonomi politikaları ve yatırım konsepti üzerinde belirleyici olacak.

Gelişmiş ekonomiler: Erken finansal gevşeme yok

-Fed pivot beklentileri

-2023 para politikası döngüsü

-Proaktif sıkılaşma

Fed başta olmak üzere birçok merkez bankası, enflasyonla mücadele etmek için agresif bir şekilde para politikasını sıkılaştırdı. Bu ölçekte para politikasının enflasyon başta olmak üzere göstergelere aktarımı merkez bankalarını faiz artırım döngülerini bitime eşiği anlamında önemli bir yer tutuyor. Fed, Aralık toplantısında beklendiği gibi politika faizini 50 baz puan artırdı ve federal fonlama oranı bandını %4,25-4,5 seviyesine getirdi. Fed’in nokta grafiği, federal fon oranı için medyan 2023 tahmininin %5,1’e yükseldiğini gösteriyor. 2024 sonu tahmini ise %4,1. Böylesi bir 2023 öngörülen patikası ise hem tavan faiz oranını beklenen eşik üzerine az da olsa yerleştirdi, hem de faizlerin burada kalma süresi bakımından ilk faiz indiriminin zamanlamasını da muhtemelen 2023 ötesine gönderdi.

Fed’in Aralık Nokta Grafiği… Kaynak: Federal Reserve, Bloomberg

Son toplantıda Fed üyelerinin faiz tahminleri yükselse de faiz indirimlerinin 2024’te başlayacağı öngörüsü öne çıktı. Ancak unutulmaması gereken bir detay var: Faiz projeksiyonları, faiz oranlarının 2025’i kapsayan dönemde sıkı para politikası düzeyinde kalacağını ortaya koyuyor. Bu politikanın eşik seviyesi elbette resesyon korkularının şiddetine bağlı olacak. . Fed, sıkı para politikasında halen enflasyondaki yüksek eğilimi gösteriyor.

Avrupa’da mevsimin ılıman geçmesi ve fiyatların savaş öncesi seviyelere dönmesi ile birlikte enerji kullanımının azalması sevindirici bir detay. Başta Almanya olmak üzere bölge ekonomileri beklenenden daha iyi bir yıl geçirirse, ECB’nin enflasyona odaklanma olasılığı artıyor. Arz enflasyonu ile talep enflasyonu arasındaki dengenin kaydırılması önemlidir. Çünkü bundan önce benzin fiyatlarına yönetilen bir arz enflasyonu hakimdi. Ücret ve beklentilerden kaynaklanan enflasyon politika araçlarının doğrudan kontrolü altındadır. Mevcut durum, ECB’nin faiz oranlarını yükseltmede daha proaktif olmasını sağlayabilir.

Kaynak: Tera Yatırım- Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.