Narenciyede büyük bir kriz yaşandığını ve çiftçilerin feryat ettiğini söyleyen Ekmen, “Narenciyede kıyametin eşiğindeyiz. Çiftçilerin maliyetleri arttı, fakat pazar daraldı. Narenciyeci ürününü toplayamama, toplasa da satamama riskiyle karşı karşıya. Nasıl ki buğday ve mısırda TMO, pamukta Çukobirlik ve şekerde Pankobirlik gibi kurumlar satınalma yapıyorsa, narenciyeci için de alım yaparak piyasayı dengeleyecek kamusal bir kurum şarttır, narenciye bahçede kalmamalıdır. Belirlenecek bir kurum narenciye ürünlerini satın alarak deprem bölgesi, öğrenciler ve ordu birliklerine dağıtılmalıdır.” dedi.
Türkiye’nin Avrupa’da rekabet edemediğini, ihracatta İspanya, Çin ve Hollanda gibi ülkelerden üç kat daha ucuza narenciye ihraç ettiğini ifade eden Ekmen, talep gören çeşitlere yönelmenin ve kalite artışının çözüm olacağını belirtti.
“Narenciye hasat süresini uzatmalıyız”
Mehmet Emin Ekmen, narenciye dış ticaretinde söz sahibi olabilmek işin yeni tür ve çeşitlerin hasat süresinin ürün ve kalite kaybı olmadan ve tüm sezona yayılacak şekilde genişletilmesi gerektiğini ifade etti.
“Narenciyeye yönelik sanayi emekleme safhasında”
Meyve suyu, reçel, marmelat, uçucu yağlar ve konserve ürünlerine yönelik yapılacak sanayi yatırımlarının hem çiftçiler hem ihracatçılar hem de ülkemizin sanayisi için büyük bir kazanım olacağını ifade eden Ekmen, “Türkiye’deki limonun %60’ını üreten Mersin’de bir tane limonata fabrikası yok, bu kabul edilemez.” ifadesini kullandı.
Hibya Haber Ajansı