Enflasyon zorlayıcılığı ve resesyon tehditleri kapıda beklerken, Avrupa Merkez Bankası, uzun bir süre sonra ilk kez faiz oranlarını artırmaya hazırlanıyor. Ağırlıklı beklenti Merkez bankasının üç ana politika faiz oranını da 25 bps artırması yönünde olsa da, 25-50 ekseninde giden bir piyasa görüşünün olduğunu gözlemliyoruz. Yönetim Kurulu’nun daha sonra Ekim, Aralık, Şubat ve Mart aylarında da oranları artırması beklense de, birden fazla 50 bps’lik artışları içinde bulunduğumuz periyottan Haziran 2023’e kadar olası görmüyor ve resesyon risklerinin ECB’nin elini kısıtladığını düşünüyoruz.
Enflasyon ve büyüme görünümüne ilişkin risklerin değerlendirilmesi, politikanın yönü hakkında ipuçları vermek için izlenecektir. Yönetim Konseyi’nin mevcut enflasyona yoğun bir şekilde odaklanması ve Haziran ayındaki riskli fiyat ivmelenmesi, şahin bir dilin kullanılmasına sebebiyet verebilir. Yönetim Konseyi, orta vadeli faiz beklentilerini sınırlamak için Euro bölgesinin nötr politika faizi tahmini hakkında daha fazla yorum sunabilir. Bu, aynı Fed gibi bir öngörü eşiği oluşmasına imkan verecekse de ECB’nin önceliğinin bu olup olmadığı tartışılır.
ECB varsayılan nötr politika faizi gelişimi
Avrupa Merkez Bankası, yeni kriz yönetimi aracını da açıklamaya hazırlanıyor. Ülkelerin tahvil getirileri üzerinde yukarı yönlü baskı oluşmuş durumda ve enerji krizi, İtalya hükümet krizi, resesyon risklerini ele aldığımızda Avrupa tahvil piyasasının yeterince güvenli görülmeyeceği açık. Alman-İtalyan tahvil spreadi önceki zirvesine doğru yükseliyor. Draghi’nin istifa etmesi durumunda İtalya’nın bir hükümet krizine ve erken seçimlere doğru ilerlemesi beklenir, ancak ekonomi ve piyasa buna gerçekten hazır görünmüyor. ECB toplantısında faiz artırımı perspektifini sorgulayacak bir durum çünkü mevcut eksende bir yayılma kontrolü mekanizması oluşturuluyor.
Parasal sıkılaştırma konusunda daha şahin bir mesajla birlikte, tahvil getirileri üzerinde daha fazla yukarı yönlü baskı oluşmasını da bekleyebiliriz. ECB’nin 50 baz puanlık çoklu faiz artırımlarının çok boyutlu sorunlu endişeleri üzerinde duruyoruz ve böyle bir sıkılaştırmanın kalıcı olmayacağını düşünüyoruz. ECB’nin hamleleri gelişmelere bağlı olmalı, dolayısıyla ekonomi sonbahardan itibaren enerji kaynaklı bir resesyona girerken ECB’nin faiz oranlarını artırmaya devam edebileceği gerçeği, büyük bir şüpheyle yaklaşılması gereken detayları içeriyor. Fed’in 75 veya 100 baz puan değerlendirdiği bir ortamda, ECB’nin faiz artırımının 25 baz puan mı yoksa 50 baz puan mı olacağını değil, faiz artırımının gerekli olup olmayacağını ve işe yarayacağını düşünmesi gerekiyor.
Kaynak Enver Erkan / Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı